Nilüfer Deveci ’den Basın Açıklaması
İnfaz Yasası, kadın ve çocuklar için hayati tehdittir. Türk Ceza Kanunu’nda “kadına yönelik şiddet” biçiminde tanımlanmış bir suç yoktur. İktidar, infaz tasarısını “ kadına yönelik şiddet suçları ve cinsel suçlar” kapsam dışı diyerek aslında bu suçları kapsam içine alarak, milletvekillerinin iradesi ve bilgisi dışında ve halkı kandırarak yasalaştırmıştır. Bu yasa nedeniyle, eşine şiddet uygulayan, tırnak içinde “en sevdiğini” hunharca katleden, çocuklara cinsel istismar uygulayan katiller, tecavüzcüler serbest bırakılacak; siyasi tutsaklar, düşünce suçluları(avukatlar, gazeteciler, siyasetçiler, yazarlar..) cezaevinde korona nedeniyle ölüme terk edileceklerdir. Cezaevlerinde, özellikle pandemi koşullarında yeterli önlemlerin alınmaması, insanın “yaşam hakkı”na aykırıdır. Yapılan düzenleme örtülü af içerirken, bu suçların mağduru olan çocuklar ve kadınlar hiç düşünülmemektedir. Faillerin, tehdit unsuru haline gelmemeleri için hiç bir önlem alınmamaktadır. 20 yıla yakın iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi, tarikat ve cemaatlerle yetişmiş bir nesli, yargı mekanizmalarında bilirkişi konumunda bulundurmaktadır. Bu sistem kadınlarını ve çocuklarını koruyamamaktadır. 6284 Sayılı Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ‘unda mevcut koruma kararlarına derhal kolaylık ve ek önlemler getirilmelidir. Korona günlerinde, sosyal izolasyon için çoğu ülke önlemler almıştır. İtalya’da 24 saat şiddet hattı çalışacak, Avusturya’da özel yasa çıkarılacak, Fransa’da eczacılar, şiddete uğrayan kadınların, maske 19, parolasını söyledikleri takdirde polise bildirim yapacaklarını beyan etmişlerdir. Türkiye’de eşine şiddet uygulayan failin diğer eşin evine geri gönderilmesiyle, şiddet ve kadın cinayetlerinin önü açılmaktadır. Eşine, sevgilisine uyguladığı şiddet ve yaralamadan dolayı hapis cezası alan fail, bu yasa tasarısı ile hiç ceza almayacaktır.! Korona virüsün ülkemizde aktif bir şekilde görülmeye başlandığı günden beri , fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93 artmıştır. 36 kadın cinayetinden 24’ü toplumsal cinsiyet eşitliğinden kaynaklanmıştır. Son günlerde, 2016 yılından beri defalarca gündeme getirilen, çocukların istismarcılarıyla evlenmeleri halinde cezasızlık getirmeye yönelik yasa teklifinin Meclise sunulacağına dair, sosyal medyaya yansıyan bir belge gündeme gelmiştir. Bu belgenin var olma ihtimali bile kabul edilemez bir durumdur. Yani 29 yaşındaki bir erkek, 14 yaşındaki bir kızı kaçırıp tecavüz edip evlense, tecavüzcüsü affedilecekti.!. Anayasaya, kabul ettiğimiz Uluslararası Sözleşmeler’e ve Türk Ceza Kanunu’na göre bu SUÇTUR! Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşından küçük her birey çocuktur.! Baroların ve STK’ların ve siyasi partilerin eylemleriyle ,şu an İnfaz Yasası’na eklenmek istenen bu madde, gündemden uzaklaştırılmış gibi görünse de, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın, iktidar ve muhalefet partileri anlaşıp öyle gelsinler” beyanıyla, muhalefeti ikna etmeye çalıştığı ortadadır. Bu yasalaşmanın, temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunulması kaçınılmazdır. Biz kuruluş ve kurtuluşun partisi olarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da, bu bakış açısına, bu yasa tasarısına HAYIR DEDİK VE HAYIR DİYECEĞİZ.! Laik ve sosyal Cumhuriyet çerçevesinde, Atatürk devrimleri ışığında; insanın, kadının, çocuğun, mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz.! Nasılsa şiddete şiddetle karşılık verilmiyorsa da, adaletsizliğin adaletle yıkacağız.!