Avukat Gamze Eroğlu’ndan 8 Mart’ta Kadın Hakları İçin Güçlü Mesajlar

Asayiş (Antalya Haber Takip ) - Antalya Haber Takip | 07.03.2025 - 23:15, Güncelleme: 07.03.2025 - 23:15 2905 kez okundu.
 

Avukat Gamze Eroğlu’ndan 8 Mart’ta Kadın Hakları İçin Güçlü Mesajlar

Avukat Gamze Eroğlu, Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Antalya Adliyesi önünde yaptığı açıklamada kadın haklarına ilişkin önemli mesajlar verdi.
antalyahabertakip.com - Avukat Gamze Eroğlu, konuşmasında, kadınların hak, özgürlük, eşitlik ve emek mücadelesinin tarihsel bir sürecin parçası olduğunu belirterek, 8 Mart’ın temelini oluşturan olaylardan birine dikkat çekti. 1857 yılında, eşit işe eşit ücret talebiyle grev yaptıkları fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçinin yanarak hayatını kaybettiğini hatırlatan Eroğlu, bu olayın üzerinden 150 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen kadınların hala temel haklarını tam anlamıyla elde edemediğini ifade etti. Kadınlara yönelik şiddetin her geçen gün arttığını belirten Eroğlu, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve cezasızlık politikalarının bu durumun temel sebeplerinden biri olduğunu söyledi. 2024 yılının kadın hakları açısından gerileme yaşanan bir yıl olduğunu vurgulayan Eroğlu, 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü ile bugüne kadar kaydedilen en yüksek rakamlara ulaşıldığını belirtti. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmamasının kadın hakları açısından büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Eroğlu, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olan zihniyetin bu süreçten cesaret aldığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hemen ardından ilan edilen "Aile Yılı" uygulamasıyla kadınların şiddet içeren evliliklere mahkûm edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığını vurguladı. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu’nun kadınların aleyhine değiştirilmesine yönelik girişimlere de sert tepki gösterdi. Eroğlu, kadına yönelik şiddetin yaygın olduğu bir ülkede, aile mahkemelerinde arabuluculuk ve kadına yönelik suçlarda uzlaştırma gibi alternatif çözüm yöntemlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu tür uygulamaların kadınların haklarını daha da zayıflatacağını ve mağdurları korumaktan uzak olduğunu ifade etti. Kadın hakları savunucularının ve sivil toplum örgütlerinin taleplerine dikkat çeken Eroğlu, LGBTİ+ bireylerin yaşam alanlarını hedef alan Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun’daki değişiklik önerilerine de karşı olduklarını belirtti. Bu tür ayrımcı politikaların toplum huzurunu bozacağını ve temel insan haklarını ihlal edeceğini vurguladı. Bu nedenle, söz konusu yasa tasarısının derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu. Kadınların ve LGBTİ+ bireylerin onurlu, özgür ve güvenli bir yaşam sürebilmesi için eğitimden istihdama, yönetim kademelerinden siyasi temsile kadar her alanda eşit fırsatlar sağlanması gerektiğini söyleyen Eroğlu, bunun demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin gereği olduğunu ifade etti. Devlet yetkililerini, kadın-erkek eşitsizliğini besleyen uygulamaları durdurmaya ve kadınların medeni haklarını tam anlamıyla kullanabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya davet eden Eroğlu, Anayasa’da yer alan Cumhuriyet’in temel ilkelerine ve uluslararası sözleşmelere uygun politikalar üretilmesi gerektiğini belirtti. Son olarak, kadın hakları ve kazanımlarını geriye götürmeye yönelik her türlü girişimin karşısında duracaklarını vurgulayan Eroğlu, kadınların eşit ve özgür bireyler olarak var olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine olan bağlılıklarını bir kez daha kamuoyuyla paylaşarak, dayanışma ve kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Avukat Gamze Eroğlu, Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Antalya Adliyesi önünde yaptığı açıklamada kadın haklarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

antalyahabertakip.com - Avukat Gamze Eroğlu, konuşmasında, kadınların hak, özgürlük, eşitlik ve emek mücadelesinin tarihsel bir sürecin parçası olduğunu belirterek, 8 Mart’ın temelini oluşturan olaylardan birine dikkat çekti. 1857 yılında, eşit işe eşit ücret talebiyle grev yaptıkları fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçinin yanarak hayatını kaybettiğini hatırlatan Eroğlu, bu olayın üzerinden 150 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen kadınların hala temel haklarını tam anlamıyla elde edemediğini ifade etti.

Kadınlara yönelik şiddetin her geçen gün arttığını belirten Eroğlu, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve cezasızlık politikalarının bu durumun temel sebeplerinden biri olduğunu söyledi. 2024 yılının kadın hakları açısından gerileme yaşanan bir yıl olduğunu vurgulayan Eroğlu, 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü ile bugüne kadar kaydedilen en yüksek rakamlara ulaşıldığını belirtti.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmamasının kadın hakları açısından büyük bir kayıp olduğunu ifade eden Eroğlu, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olan zihniyetin bu süreçten cesaret aldığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hemen ardından ilan edilen "Aile Yılı" uygulamasıyla kadınların şiddet içeren evliliklere mahkûm edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığını vurguladı. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu’nun kadınların aleyhine değiştirilmesine yönelik girişimlere de sert tepki gösterdi.

Eroğlu, kadına yönelik şiddetin yaygın olduğu bir ülkede, aile mahkemelerinde arabuluculuk ve kadına yönelik suçlarda uzlaştırma gibi alternatif çözüm yöntemlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu tür uygulamaların kadınların haklarını daha da zayıflatacağını ve mağdurları korumaktan uzak olduğunu ifade etti.

Kadın hakları savunucularının ve sivil toplum örgütlerinin taleplerine dikkat çeken Eroğlu, LGBTİ+ bireylerin yaşam alanlarını hedef alan Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun’daki değişiklik önerilerine de karşı olduklarını belirtti. Bu tür ayrımcı politikaların toplum huzurunu bozacağını ve temel insan haklarını ihlal edeceğini vurguladı. Bu nedenle, söz konusu yasa tasarısının derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu.

Kadınların ve LGBTİ+ bireylerin onurlu, özgür ve güvenli bir yaşam sürebilmesi için eğitimden istihdama, yönetim kademelerinden siyasi temsile kadar her alanda eşit fırsatlar sağlanması gerektiğini söyleyen Eroğlu, bunun demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin gereği olduğunu ifade etti.

Devlet yetkililerini, kadın-erkek eşitsizliğini besleyen uygulamaları durdurmaya ve kadınların medeni haklarını tam anlamıyla kullanabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaya davet eden Eroğlu, Anayasa’da yer alan Cumhuriyet’in temel ilkelerine ve uluslararası sözleşmelere uygun politikalar üretilmesi gerektiğini belirtti.

Son olarak, kadın hakları ve kazanımlarını geriye götürmeye yönelik her türlü girişimin karşısında duracaklarını vurgulayan Eroğlu, kadınların eşit ve özgür bireyler olarak var olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine olan bağlılıklarını bir kez daha kamuoyuyla paylaşarak, dayanışma ve kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Antalya HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
ddenen