Alara Çayı Sahipsiz Değildir

Politika 06.05.2019 - 19:46, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1924+ kez okundu.
 

Alara Çayı Sahipsiz Değildir

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Rafet Zeybek Antalya’nın Gündoğmuş ilçesi sınırlarında bulunan Uçansu Şelalesi’ni de içine alan Alara Çayı üzerine yapılması planlanan hidroelektrik santrallerine (HES) dair açıklamalarda bulundu.
CHP’li Zeybek açıklamasında; “Süreci özetlemek gerekirse Gündoğmuş Kayabükü köyü Alara Çayı ve Küçükçay üzerinde inşa edilmesi düşünülen Hayat 1-2 Regülatörü ve Hidroelektrk Santrali için 2010 yılında öncelikle “ÇED gerekli değildir.” kararı yöre sakinlerinin duyarlılığı sayesinde mahkeme sürecine taşındı ve Antalya 1. İdare Mahkemesi yöre sakinlerinin itirazını haklı bularak "ÇED gerekli değildir" kararının iptaline karar verdi. Danıştay 14'üncü Dairesi ise İdare Mahkemesinin kararı bozdu. Antalya 1'inci İdare Mahkemesi, Danıştay'ın bozma gerekçesi doğrultusunda yeni karar vererek, bölgede yeniden bilirkişi heyeti tarafından keşif yapılması yönünde karar aldı. 18 Mart’ta yapılan bilirkişi keşfinin yapılmasından sonra 8 Mayıs'ta bölge halkının dinlenmesi için toplantı kararı alındı, bölge sakinleri sularına, doğalarına yaşam alanlarına sahip çıkmak için orada olacak. Bu olay sadece Alara Çayını ve çevresini ilgilendirmemektedir, , UNESCO tarafından dünyanın yaşanabilir 100 yeri arasında 17’nci sırada yer verilen bir bölge tüm Antalya’nın ve Türkiye’nin gündeminde olmalıdır. Bizler halkın oyları ile seçilmiş milletvekilleri konuyu TBMM gündemine getireceğiz ve her platformda bölge sakinlerinin isteklerini kamuoyuna aktaracağız. 18 Mart günü yapılan keşifte Uçansu Şelalesi önünde birlikte açıklama yaptığımız yöre halkının kararlılığını gözlerinde gördüm, köylülerin birlikteliği ve direnişi zaferi getirecektir.” Enerji Üretilebilir Ama Doğa Yeniden Üretilmez Alara Çayı’nda HES yapımına karşı direnen yöre halkının afişlerinde ve söylemlerinde kullandığı “Enerji üretilebilir ama doğa yeniden üretilmez.” sözünün tüm yaşanan sürecin özeti olduğunu ifade eden CHP’li Zeybek açıklamasında şunları söyledi; “Alara Çayına HES yapmak isteyen firmanın proje başvuru dosyasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmi internet sitesinden ulaşılabilmektedir, 117 sayfalık dosyada çevreye ve insana dair hiçbir veri bulunmamaktadır. Kamulaştırma bedelleri, bunların nasıl yapılacağı yazılan raporda, kesilecek ağaçlar, yok olacak endemik bitki türleri, akarsularda azalacak su nedeniyle zarar görecek suda ve karada yaşayan canlılara dair tek bir açıklamaya yer verilmemiştir. Rapora baktığımızda firma doğa ve çevre konusunu ne yazık ki Milli Parklar Kanununda yer alan "Milli Parklar", "Tabiat Parkları", "Tabiat Anıtları" ve "Tabiat Koruma Alanları" kriterlerine indirgemiş ve kanunda bahse konu alanların bu bölgede olmadığını belirtmiş, doğal güzellikler ve yaşam alanlarının sadece kanunlarla belirlenen koruma alanları olmadığının bunların vicdanen gelecek kuşaklara miras olan bir sorumluluk olduğunun farkına varamamıştır.   Alara Çayında yöre halkının haklı mücadelesi tek bir firma ve onun yapacağı HES’ler için değil, eğer bu haklı mücadele kaybedilirse Alara Çayı ve bağlı birçok akarsuda çok sayıda HES yapılması planlanmaktadır. Türkiye’de yanlış enerji politikaları nedeniyle doğanın talan edilmesine müsaade eden siyasal iktidara karşı Antalya’da ve tüm ülkede sularımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Rafet Zeybek Antalya’nın Gündoğmuş ilçesi sınırlarında bulunan Uçansu Şelalesi’ni de içine alan Alara Çayı üzerine yapılması planlanan hidroelektrik santrallerine (HES) dair açıklamalarda bulundu.

CHP’li Zeybek açıklamasında; “Süreci özetlemek gerekirse Gündoğmuş Kayabükü köyü Alara Çayı ve Küçükçay üzerinde inşa edilmesi düşünülen Hayat 1-2 Regülatörü ve Hidroelektrk Santrali için 2010 yılında öncelikle “ÇED gerekli değildir.” kararı yöre sakinlerinin duyarlılığı sayesinde mahkeme sürecine taşındı ve Antalya 1. İdare Mahkemesi yöre sakinlerinin itirazını haklı bularak "ÇED gerekli değildir" kararının iptaline karar verdi. Danıştay 14'üncü Dairesi ise İdare Mahkemesinin kararı bozdu. Antalya 1'inci İdare Mahkemesi, Danıştay'ın bozma gerekçesi doğrultusunda yeni karar vererek, bölgede yeniden bilirkişi heyeti tarafından keşif yapılması yönünde karar aldı. 18 Mart’ta yapılan bilirkişi keşfinin yapılmasından sonra 8 Mayıs'ta bölge halkının dinlenmesi için toplantı kararı alındı, bölge sakinleri sularına, doğalarına yaşam alanlarına sahip çıkmak için orada olacak. Bu olay sadece Alara Çayını ve çevresini ilgilendirmemektedir, , UNESCO tarafından dünyanın yaşanabilir 100 yeri arasında 17’nci sırada yer verilen bir bölge tüm Antalya’nın ve Türkiye’nin gündeminde olmalıdır. Bizler halkın oyları ile seçilmiş milletvekilleri konuyu TBMM gündemine getireceğiz ve her platformda bölge sakinlerinin isteklerini kamuoyuna aktaracağız.
18 Mart günü yapılan keşifte Uçansu Şelalesi önünde birlikte açıklama yaptığımız yöre halkının kararlılığını gözlerinde gördüm, köylülerin birlikteliği ve direnişi zaferi getirecektir.”

Enerji Üretilebilir Ama Doğa Yeniden Üretilmez

Alara Çayı’nda HES yapımına karşı direnen yöre halkının afişlerinde ve söylemlerinde kullandığı “Enerji üretilebilir ama doğa yeniden üretilmez.” sözünün tüm yaşanan sürecin özeti olduğunu ifade eden CHP’li Zeybek açıklamasında şunları söyledi; “Alara Çayına HES yapmak isteyen firmanın proje başvuru dosyasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmi internet sitesinden ulaşılabilmektedir, 117 sayfalık dosyada çevreye ve insana dair hiçbir veri bulunmamaktadır. Kamulaştırma bedelleri, bunların nasıl yapılacağı yazılan raporda, kesilecek ağaçlar, yok olacak endemik bitki türleri, akarsularda azalacak su nedeniyle zarar görecek suda ve karada yaşayan canlılara dair tek bir açıklamaya yer verilmemiştir. Rapora baktığımızda firma doğa ve çevre konusunu ne yazık ki Milli Parklar Kanununda yer alan "Milli Parklar", "Tabiat Parkları", "Tabiat Anıtları" ve "Tabiat Koruma Alanları" kriterlerine indirgemiş ve kanunda bahse konu alanların bu bölgede olmadığını belirtmiş, doğal güzellikler ve yaşam alanlarının sadece kanunlarla belirlenen koruma alanları olmadığının bunların vicdanen gelecek kuşaklara miras olan bir sorumluluk olduğunun farkına varamamıştır.  

Alara Çayında yöre halkının haklı mücadelesi tek bir firma ve onun yapacağı HES’ler için değil, eğer bu haklı mücadele kaybedilirse Alara Çayı ve bağlı birçok akarsuda çok sayıda HES yapılması planlanmaktadır. Türkiye’de yanlış enerji politikaları nedeniyle doğanın talan edilmesine müsaade eden siyasal iktidara karşı Antalya’da ve tüm ülkede sularımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.