Antalya Mali Müşavirler Odası Cumhuriyet’i Balo İle Kutladı

Asayiş 29.10.2019 - 19:50, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2471+ kez okundu.
 

Antalya Mali Müşavirler Odası Cumhuriyet’i Balo İle Kutladı

Antalya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası geleneksel hale getirdiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Hotel Su’da görkemli Balo ile kutladı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk vurgusunun hâkim olduğu baloda konuşan Antalya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (ASMO) Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar yaptığı açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi.   Başkan Çavdar “Değerli konuklarımız, Cumhuriyet devrimi deyince aklımıza birçok kavram geliyor. Bunlardan bazıları, çağdaşlaşma, özgürlük, kadın, çocuk, eğitim, bayrak, zafer, demokrasi, laiklik ve eşitlik... Cumhuriyet devrimini her yı| bir konu başlığı altında yaşatıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda eğitim ve kadın konularına ağırlık verdik. Geleneksel balomuzun bu yılki konseptini ise çocuklarımıza ayırdık.   Tüm dünya ulusları, çocukları farklı tanımlamıştır. Kültürel ve ekonomik koşullar, savaş ortamının yarattığı belirsizlikler bu tanımlarda birincil etken olmuştur ve çocuklara farklı misyonlar yüklemiştir. Ülkemizdeki emsali görülmemiş çocuk sevgisi hayata tutunmamızı sağlayan kuvvetli bir bağ olmuştur.   Bizim için çocuk, meraklı, hayal gücü yüksek, yaratıcı, taze, hevesli, yeniliklere açık, inatçı ve bağımsız olma isteğine sahip olan insandır. Çocuklar yetişkinleri kıskandıracak ölçüde yaratıcılık yeteneğine ve sorgulama gücüne sahiptirler. Onlar için "böyle gelmiş böyle gider" şeklinde bir seçenek yoktur. Hiçbir baskıya boyun eğmeden düşündüklerini hayata geçirebilmek için o kadar ısrarcı olurlar ki, bütün alışkanlık, gelenek ve görenek kurallarını altüst ederler. Bu yüzden çocuk olabilmek ve çocuk niteliklerine sahip olabilmek önemlidir. Cumhuriyet demek çocuk demektir..   Yeniliğin ve dönüşümün ardından yılmadan koşabilmek için cumhuriyetin çocuk ruhuna, çocukların ise cumhuriyet devrimine ihtiyacı vardı.   İşte Ulu Önder Atatürk'ün Cumhuriyete kazandırmaya çalıştığı ruh, Cumhuriyet ruhu böyle heyecanlı, meraklı, araştırıcı, yaratıcı bir çocuk ruhudur. Cumhuriyet ruhu, bilim, sanat ve düşünce alanında özgün ve yaratıcı ürünler ortaya koyan, yaşama kendi açısından bakabilme cesareti taşıyan olgun bir çocuk ruhudur.   Bu durumda, Cumhuriyet sürekli bir devinim, yenilenme, atılım, araştırma demektir. Cumhuriyetin özünde adeta bir çocuk ruhu vardır. Bu sebeple, onun içinde taşıdığı dinamik, taze ve yaratıcı çocuk ruhunu yitirmeden, o ruha uygun bir biçimde yorumlanması, düşüncede, bilimde, sanatta, olgun çocuk ruhu ile yaratıcı ürünler ortaya konulması, her dem taze ve keşfedici olma özelliğinin korunması gerekir. Sayın Konuklar,   Sayın Meslektaşlarım,   Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 96. Yılı Hepimize Kutlu Olsun.   Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Sözü ile sözlerime n vermek istiyorum. "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir."   Cumhuriyetin ilanından &ir gün sonra Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilk başbakanı £ İsmet İnönü' ye bir mektup yazdı. Bu mektup, Cumhuriyet devrimini mucize gibi anlatıyordu...   İşte Mustafa Kemal' in kaleminden dökülen satırlar:   "Bize, geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı, yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız, kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu, özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak, bu ideali gerçekleştirmek zorundayız, bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun."   İsmet İnönü bu satırları okurken ülkemizde,   10 kişiden fazla işçi çalıştıran sadece 280 işyeri vardı, bunların 250'si yabancıların elindeydi. Kişi başına düşen m\\ gelir 45 dolardı. Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus'ta vardı. Elektrik üretimi sadece 50 kilovatsaatti. Sadece 4 şehirde toplam 1490 otomobil vardı. Farklı saat sistemleri ve değişik ölçü birimleri kullanılıyordu. Sağlık sistemi, Eğitim sistemi, Hukuk sistemi, kadın ve çocuk hakları, hayvan haklan, sanat ve spor yoktu... Ortalama insan ömrü 40 yaştı...   İşte bu koşullardaki yaşam döngüsünü sonlandırmak adına, çocuklara yapılan yatırımla orta ve uzun vadede istenilen sonuçlar alınabilirdi. Elbette acilen çözüme kavuşturulması gereken pek çok önemli sorunlar vardı. Bunların üstesinden gelebilmek için cumhuriyet devrimi de içindeki çocuğa sarıldı” dedi.
Antalya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası geleneksel hale getirdiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Hotel Su’da görkemli Balo ile kutladı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk vurgusunun hâkim olduğu baloda konuşan Antalya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (ASMO) Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar yaptığı açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

 

Başkan Çavdar “Değerli konuklarımız,

Cumhuriyet devrimi deyince aklımıza birçok kavram geliyor. Bunlardan bazıları, çağdaşlaşma, özgürlük, kadın, çocuk, eğitim, bayrak, zafer, demokrasi, laiklik ve eşitlik...

Cumhuriyet devrimini her yı| bir konu başlığı altında yaşatıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda eğitim ve kadın konularına ağırlık verdik. Geleneksel balomuzun bu yılki konseptini ise çocuklarımıza ayırdık.

 

Tüm dünya ulusları, çocukları farklı tanımlamıştır. Kültürel ve ekonomik koşullar, savaş ortamının yarattığı belirsizlikler bu tanımlarda birincil etken olmuştur ve çocuklara farklı misyonlar yüklemiştir. Ülkemizdeki emsali görülmemiş çocuk sevgisi hayata tutunmamızı sağlayan kuvvetli bir bağ olmuştur.

 

Bizim için çocuk, meraklı, hayal gücü yüksek, yaratıcı, taze, hevesli, yeniliklere açık, inatçı ve bağımsız olma isteğine sahip olan insandır. Çocuklar yetişkinleri kıskandıracak ölçüde yaratıcılık yeteneğine ve sorgulama gücüne sahiptirler. Onlar için "böyle gelmiş böyle gider" şeklinde bir seçenek yoktur. Hiçbir baskıya boyun eğmeden düşündüklerini hayata geçirebilmek için o kadar ısrarcı olurlar ki, bütün alışkanlık, gelenek ve görenek kurallarını altüst ederler. Bu yüzden çocuk olabilmek ve çocuk niteliklerine sahip olabilmek önemlidir.

Cumhuriyet demek çocuk demektir..

 

Yeniliğin ve dönüşümün ardından yılmadan koşabilmek için cumhuriyetin çocuk ruhuna, çocukların ise cumhuriyet devrimine ihtiyacı vardı.

 

İşte Ulu Önder Atatürk'ün Cumhuriyete kazandırmaya çalıştığı ruh, Cumhuriyet ruhu böyle heyecanlı, meraklı, araştırıcı, yaratıcı bir çocuk ruhudur. Cumhuriyet ruhu, bilim, sanat ve düşünce alanında özgün ve yaratıcı ürünler ortaya koyan, yaşama kendi açısından bakabilme cesareti taşıyan olgun bir çocuk ruhudur.

 

Bu durumda, Cumhuriyet sürekli bir devinim, yenilenme, atılım, araştırma demektir. Cumhuriyetin özünde adeta bir çocuk ruhu vardır. Bu sebeple, onun içinde taşıdığı dinamik, taze ve yaratıcı çocuk ruhunu yitirmeden, o ruha uygun bir biçimde yorumlanması, düşüncede, bilimde, sanatta, olgun çocuk ruhu ile yaratıcı ürünler ortaya konulması, her dem taze ve keşfedici olma özelliğinin korunması gerekir.

Sayın Konuklar,

 

Sayın Meslektaşlarım,

 

Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 96. Yılı Hepimize Kutlu Olsun.

 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Sözü ile sözlerime n vermek istiyorum. "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir."

 

Cumhuriyetin ilanından &ir gün sonra Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilk başbakanı £ İsmet İnönü' ye bir mektup yazdı. Bu mektup, Cumhuriyet devrimini mucize gibi anlatıyordu...

 

İşte Mustafa Kemal' in kaleminden dökülen satırlar:

 

"Bize, geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı, yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız, kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu, özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak, bu ideali gerçekleştirmek zorundayız, bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun."

 

İsmet İnönü bu satırları okurken ülkemizde,

 

10 kişiden fazla işçi çalıştıran sadece 280 işyeri vardı, bunların 250'si yabancıların elindeydi. Kişi başına düşen m\\ gelir 45 dolardı. Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus'ta vardı. Elektrik üretimi sadece 50 kilovatsaatti. Sadece 4 şehirde toplam 1490 otomobil vardı. Farklı saat sistemleri ve değişik ölçü birimleri kullanılıyordu. Sağlık sistemi, Eğitim sistemi, Hukuk sistemi, kadın ve çocuk hakları, hayvan haklan, sanat ve spor yoktu... Ortalama insan ömrü 40 yaştı...

 

İşte bu koşullardaki yaşam döngüsünü sonlandırmak adına, çocuklara yapılan yatırımla orta ve uzun vadede istenilen sonuçlar alınabilirdi. Elbette acilen çözüme kavuşturulması gereken pek çok önemli sorunlar vardı. Bunların üstesinden gelebilmek için cumhuriyet devrimi de içindeki çocuğa sarıldı” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.