Antalya’yı Emekçiye Düşman Zihniyetten Kurtaracağız

Politika 22.02.2019 - 21:24, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1534+ kez okundu.
 

Antalya’yı Emekçiye Düşman Zihniyetten Kurtaracağız

Televizyonda çıktığı canlı yayında Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, rozetini kapıda bıraktığını, siyasi görüş fark etmeksizin herkese eşit yaklaştığını iddia eden Menderes Türel’e, kendi yapmış olduğu bazı acı gerçekleri hatırlatmakta fayda var. En başta şunu vurgulayalım; Hayal satmakta bir numara olan Türel, gerçekleştiremediği “çılgın” projelerini, yeni projelermiş gibi kamuoyuyla paylaşarak seçmeni aldatıyor. Defalarca Türel’in neleri vaat edip, neleri yapamadığını gündeme getirmiştik. Tek tek anlatmamıza rağmen Türel cephesinden, eleştirilerimize Antalyalıları tatmin eden bir cevap henüz gelmedi. Biz 2014’ten bu yana Antalya’nın neler kaybettiğini, doğanın nasıl tahrip edildiğini, kimlere nerelerin peşkeş çekildiğini anlatmaya devam ederiz. Ancak hiçbir projenin insan hayatından, insan emeğinden daha değerli olduğunu düşünmüyoruz. Biz her şeyden evvel, emeğin en yüce değer olduğunu savunan, politikalarımızı sosyal adalete ve eşitliğe göre belirleyen bir partiyiz. Bizim en büyük projemiz, insanın ezilmeden, sömürülmeden insanca yaşamasıdır. 2014’ten bu yana intikamcı bir anlayışla yol yürüyen ve işçi düşmanı politikalar güden Türel; emeğiyle geçinen belediye çalışanlarına uyguladığı baskı ve sindirme politikasıyla tarihe kara bir şekilde geçti. Türel döneminde binlerce işçi sadece siyasi görüşlerinden dolayı işten çıkartıldı. Yüzlercesi sürgüne gönderildi. İşten çıkarılan, sürgüne gönderilen işçilerin yuvaları dağıldı, bütün aile düzenleri bozuldu. Yaşadığı baskılardan dolayı intihar eden, sürgün yerine giderken trafik kazasında hayatını kaybeden emekçiler oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in işçi düşmanı politikaları, Antalya Valiliği tarafından bile “insan hakları ihlali” olarak tescillendi. Hal böyleyken Türel, televizyona çıkıp rozetini kapıda bıraktığını, herkesin Başkan’ı olduğunu söylemesi oldukça manidardır. Evine emeğiyle, alın teriyle ekmek götürmeye çalışan işçilere bile, kendisi gibi düşünmediği için kin güden, onların hayatını karartan bir ismin, bütün Antalya’yı temsil etme iddiası oldukça trajikomiktir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak; emek en yüce değer diyen, emeğiyle geçinenlerin her zaman yanında olan, sosyal adaleti, sosyal devleti savunan bir partiyiz. 31 Mart’ta Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki bu düzene son verip; emeğiyle, alın teriyle geçinen işçilerin haklarının güvence altına alındığı, toplumcu, emek dostu bir belediyecilik anlayışını iktidara taşıyacağız.

Televizyonda çıktığı canlı yayında Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, rozetini kapıda bıraktığını, siyasi görüş fark etmeksizin herkese eşit yaklaştığını iddia eden Menderes Türel’e, kendi yapmış olduğu bazı acı gerçekleri hatırlatmakta fayda var.

En başta şunu vurgulayalım;

Hayal satmakta bir numara olan Türel, gerçekleştiremediği “çılgın” projelerini, yeni projelermiş gibi kamuoyuyla paylaşarak seçmeni aldatıyor. Defalarca Türel’in neleri vaat edip, neleri yapamadığını gündeme getirmiştik. Tek tek anlatmamıza rağmen Türel cephesinden, eleştirilerimize Antalyalıları tatmin eden bir cevap henüz gelmedi.

Biz 2014’ten bu yana Antalya’nın neler kaybettiğini, doğanın nasıl tahrip edildiğini, kimlere nerelerin peşkeş çekildiğini anlatmaya devam ederiz. Ancak hiçbir projenin insan hayatından, insan emeğinden daha değerli olduğunu düşünmüyoruz. Biz her şeyden evvel, emeğin en yüce değer olduğunu savunan, politikalarımızı sosyal adalete ve eşitliğe göre belirleyen bir partiyiz. Bizim en büyük projemiz, insanın ezilmeden, sömürülmeden insanca yaşamasıdır.

2014’ten bu yana intikamcı bir anlayışla yol yürüyen ve işçi düşmanı politikalar güden Türel; emeğiyle geçinen belediye çalışanlarına uyguladığı baskı ve sindirme politikasıyla tarihe kara bir şekilde geçti.

Türel döneminde binlerce işçi sadece siyasi görüşlerinden dolayı işten çıkartıldı. Yüzlercesi sürgüne gönderildi. İşten çıkarılan, sürgüne gönderilen işçilerin yuvaları dağıldı, bütün aile düzenleri bozuldu. Yaşadığı baskılardan dolayı intihar eden, sürgün yerine giderken trafik kazasında hayatını kaybeden emekçiler oldu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in işçi düşmanı politikaları, Antalya Valiliği tarafından bile “insan hakları ihlali” olarak tescillendi.

Hal böyleyken Türel, televizyona çıkıp rozetini kapıda bıraktığını, herkesin Başkan’ı olduğunu söylemesi oldukça manidardır.

Evine emeğiyle, alın teriyle ekmek götürmeye çalışan işçilere bile, kendisi gibi düşünmediği için kin güden, onların hayatını karartan bir ismin, bütün Antalya’yı temsil etme iddiası oldukça trajikomiktir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak; emek en yüce değer diyen, emeğiyle geçinenlerin her zaman yanında olan, sosyal adaleti, sosyal devleti savunan bir partiyiz.

31 Mart’ta Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki bu düzene son verip; emeğiyle, alın teriyle geçinen işçilerin haklarının güvence altına alındığı, toplumcu, emek dostu bir belediyecilik anlayışını iktidara taşıyacağız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.