Bu Krizin Yükü Kamu Emekçilerinin Omuzlarında Kalmamalıdır

Ekonomi 07.08.2020 - 22:17, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1623+ kez okundu.
 

Bu Krizin Yükü Kamu Emekçilerinin Omuzlarında Kalmamalıdır

İktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi yönetimi bir kez daha Türkiye ekonomisini duvara toslamasına yol açarken, kamu çalışanları da bu enkazın altında kalma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır.
İktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi yönetimi bir kez daha Türkiye ekonomisini duvara toslamasına yol açarken, kamu çalışanları da bu enkazın altında kalma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Başkanlık rejiminin izlemiş olduğu yanlış politikalar nedeniyle Türkiye her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Dolar,  avro ve altın baş döndürücü şekilde yükselmektedir. Türk parası hızla değer kaybetmesi yüzünden satınalma gücünün her gün biraz daha eriyen asgari ücretli, emekli ve kamu emekçilerini yoksulluk ve açlığa mahkûm edilmektedir. Türk lirasının bir günde dolar, avro ve altın karşısında yüzde 3’ten fazla değer kaybetmesi ile avro 8.65’e, dolar 7.32’e ve Çeyrek altın ise 817 liraya yükselmiştir.  Diğer ülkelerin paralarının değeri dolar ve avro karşısında büyük oranda sabitken, hatta değer kazanıyorken Türk lirasını  avro karşısında son bir yılda yaşadığı erime yüzde 40, dolar karşısında yaşadığı erime yüzde 32’yi bulmuştur. TL’nin altın karşısında yaşadığı erime çok daha büyük görünmektedir. Bu krizin sonuçları gelecek aylarda çok daha yüksek oranlarda enflasyon olarak ücretlilerin üzerine yüklenecektir. Memur ve memur emeklisinin aldığı zam Türk Lirasının bir günlük değer kaybıyla bir anda yok olmuştur. Kamu emekçileri en temel ekonomik ve sosyal taleplerini karşılayamaz duruma gelmiştir.  Emekçiler enflasyon altında ezilmektedir. AKP iktidarı, ülkedeki ekonominin kötüye gidişinin faturasını kamu emekçileri ile emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak yansıtmaktadır. Kamu emekçileri ve işçiler, işsizliğe ve açlığa sürüklenmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmekte ve çarşı da ve pazarda kendini göstermektedir. Kamu emekçilerine 2020 yılı için ön görülen zam oranları tekrar güncellenmeli ve geçmiş kayıpları telafi edilerek gerekirse toplu sözleşme masası tüm sendikaların dahil olacağı şekilde tekrar kurulmalıdır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; ekonomik krizin olumsuz etkilerini önlemek ya da en azından hafifletmek için üretim ekonomisine dönük somut ve kalıcı çözümler üretilmesini ve kamu emekçilerine gerçekçi enflasyon oranında zam verilmesine bekliyoruz. Mehmet Balık Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı
İktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi yönetimi bir kez daha Türkiye ekonomisini duvara toslamasına yol açarken, kamu çalışanları da bu enkazın altında kalma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır.

İktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi yönetimi bir kez daha Türkiye ekonomisini duvara toslamasına yol açarken, kamu çalışanları da bu enkazın altında kalma riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır.

Başkanlık rejiminin izlemiş olduğu yanlış politikalar nedeniyle Türkiye her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Dolar,  avro ve altın baş döndürücü şekilde yükselmektedir. Türk parası hızla değer kaybetmesi yüzünden satınalma gücünün her gün biraz daha eriyen asgari ücretli, emekli ve kamu emekçilerini yoksulluk ve açlığa mahkûm edilmektedir.

Türk lirasının bir günde dolar, avro ve altın karşısında yüzde 3’ten fazla değer kaybetmesi ile avro 8.65’e, dolar 7.32’e ve Çeyrek altın ise 817 liraya yükselmiştir.  Diğer ülkelerin paralarının değeri dolar ve avro karşısında büyük oranda sabitken, hatta değer kazanıyorken Türk lirasını  avro karşısında son bir yılda yaşadığı erime yüzde 40, dolar karşısında yaşadığı erime yüzde 32’yi bulmuştur. TL’nin altın karşısında yaşadığı erime çok daha büyük görünmektedir. Bu krizin sonuçları gelecek aylarda çok daha yüksek oranlarda enflasyon olarak ücretlilerin üzerine yüklenecektir.

Memur ve memur emeklisinin aldığı zam Türk Lirasının bir günlük değer kaybıyla bir anda yok olmuştur. Kamu emekçileri en temel ekonomik ve sosyal taleplerini karşılayamaz duruma gelmiştir.  Emekçiler enflasyon altında ezilmektedir.

AKP iktidarı, ülkedeki ekonominin kötüye gidişinin faturasını kamu emekçileri ile emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak yansıtmaktadır. Kamu emekçileri ve işçiler, işsizliğe ve açlığa sürüklenmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmekte ve çarşı da ve pazarda kendini göstermektedir.

Kamu emekçilerine 2020 yılı için ön görülen zam oranları tekrar güncellenmeli ve geçmiş kayıpları telafi edilerek gerekirse toplu sözleşme masası tüm sendikaların dahil olacağı şekilde tekrar kurulmalıdır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; ekonomik krizin olumsuz etkilerini önlemek ya da en azından hafifletmek için üretim ekonomisine dönük somut ve kalıcı çözümler üretilmesini ve kamu emekçilerine gerçekçi enflasyon oranında zam verilmesine bekliyoruz.

Mehmet Balık Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.