Çetin Osman Budak Sanayi Yoğun Bakımda, Ayakta Kalan Tek Sektör Turizmi De Bitirmeyin

Politika 12.07.2019 - 09:50, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1919+ kez okundu.
 

Çetin Osman Budak Sanayi Yoğun Bakımda, Ayakta Kalan Tek Sektör Turizmi De Bitirmeyin

Turizmin Kahrını Antalya Çekiyor, Antalya’ya Bir Şey Kalmıyor
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifinin, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen görüşmelerinde; mevcut turizm politikalarını ve teklifle getirilmek istenen düzenlemeleri eleştirdi. Turizmin merkezden yönetilemeyeceğini belirten Budak, Antalya örneğini vererek, “Antalya 20 milyon nüfusu ağırlıyor ama bütçeden 2 milyonluk nüfusa göre pay alıyor. Turizm merkezden yönetilemez, turizmin yükünü çeken yerel yönetimler güçlendirilmeli” dedi. Tarımın bitirildiği, sanayinin yoğun bakımda olduğu dönemde nispeten ayakta kalan tek sektör olan turizmin de büyük risk taşıdığını belirten Budak, şunları söyledi: “Turizm öyle bir sektör ki pamuk ipliğine bağlıdır, siyasi yanlışlar turizmi bir anda yerle bir edebilir. 2015 yılında düşürülen Rus uçağı sebebiyle seçim bölgem Antalya’ya bir yıl sonra sadece 48 bin Rus turist geldi. Yani bir anlamda bu uçak Antalya’ya düştü. Bu kadar pamuk ipliğine bağlı, siyasete bu kadar entegre olmuş bir sektörün ajansla, tanıtımla kurtulabilmesi ihtimalini ben sıfır görüyorum. Merkez Bankası verilerine göre sektörel kârlılık ortalaması yüzde 4, her ne kadar oran önergeyle düşürülse de kârın yüzde 25’ine karşılık gelen kısmının ajansa aktarılması öngörülüyor. Eğer ülkenizde gerçekten kaliteli bir demokrasi varsa, eğer ülkenizde insanların can ve mal güvenliği varsa, eğer ülkenizde hukuk güvenliği varsa insanlar zaten sizi tercih eder çünkü dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz” “SEKTÖR HARACA BAĞLANIYOR” Kişi başına ortalama harcama 647 dolara düştüğünü ve bunu sektörün yukarı çıkarmaya çalıştığını ifade eden Budak: “Turizm, bütün dinamikleri, emekçileriyle, yatırımcılarıyla, o kentlerde yaşayan insanlarımızla bu noktaya kadar geldi ve bugün diyoruz ki: ‘Elimizde kalmış tek sektörü de yerle bir edelim’. Araştırmalarıma göre bugün bin 347 otel satışta, sektör kârlı olsa bu kadar otel niye satılsın? Eskiden otel yatırımları 3-4 yılda kendini amorti ederdi, şimdi 15-16 yıla çıktı ve yatırım amorti edilmeden oteller eskimeye başladı. 11’inci Kalkınma Planı’nda 300 bin yatak daha yapılacağı belirtiliyor. Zaten yıl boyu otellerde doluluk oranı yüzde 55, planlamasız yatırım sıkıntıyı artırır. Eğer bu yataklar sahil bölgelerine yapılacaksa, turizmi bir kez daha yerle bir edersiniz” diye konuştu. Ciro üzerinden pay alınmasını “haraç” olarak nitelendiren Çetin Osman Budak: “Zarar edenlerden de pay alınması, vergi adaletine ve genel adalete aykırıdır. Yaptığım hesaplamalara göre sektörden her yıl, nereye harcanacağı belli olmayan 360 milyon dolar para toplanacak.  Bu paranın merkezden harcanması öngörülüyor. Peki niye yereller yok? Yerel yönetimler, ticaret sanayi odaları, esnaf odaları, turizmin kahrını çekerken, sektörle ilgili söz sahibi olamıyorlar. Belediyeler Birliği, Danışma Kuruluna dahil edilmiş ama Türkiye’de danışma kurullarına kimse bir şey danışmaz. “TANITIMDA YEREL YÖNETİMLER DE GÖREV ALMALI” Seçim bölgem Antalya’ya bu yıl tahminen 16 milyon turist gelecek ve bunların kahrını Antalya emekçisi, belediye çekecek. Her zaman olduğu gibi yine turistler uçakla gelip doğrudan otele girecek, aynı yolla geri dönecek. Peki Antalya’yla ne bırakacak? Hiçbir şey. Türkiye’de turist sayısının sınırlı olduğu iller ile 20 milyon kişiyi ağırlayan Antalya, turist sayısı hesap edilmeden, ham nüfuslarına göre bütçeden eşit oranda pay alıyorlar. Bugün Turizm Bakanlığı tanıtım için 100 lira harcıyorsa sektör 500 lira harcıyor. Üstelik turizm 54 sektöre doğrudan katkı sağlıyor. Yani Kars peynirini de Erzurum'un Oltu peynirini de Ege'nin zeytinini de Antalya'da satarsınız. Şimdi, böylesine bir kentte, ekonomiyi döndüren, aynı zamanda istihdam sağlayan sektörü, ne olduğu belli olmayan vergiye mahkûm ediyorsunuz. Ajansın icra işlemlerinde teminat mükellefiyetinden muafiyeti, bunları ödeyemeyenlerin icraya verilmesi için şimdiden hazırlanmış bir kılıf gibi görünüyor. Eğer, siz ülkenin imajını düzeltirseniz çok fazla tanıtıma ihtiyacınız olmaz. Ülkenin imajını düzeltmek için ise önce demokrasiye döneceksiniz, hukukun üstünlüğüne döneceksiniz ve daha sonra da turizm sektörü tüm dinamiklerin etkisiyle yükselişe geçecek. Bunun için de Meclisin işlevsel hâle gelmesi gerekiyor. İnsanlar kendilerinin bu ülkede özgür olduklarını ve bu ülkede artık gazetecilerin,  yazarların, akademisyenlerin hapse girmeyeceğinden emin olması ve dünyaya da bu mesajın verilmesi gerekiyor. Var mı? Maalesef yok. Temennimiz, teklifin bu şekilde geçmemesi hatta bunun kaldırılıp , yerel yönetimler dahil sektörün tüm kesimleriyle tartışılıp tekrar gündeme getirilmesidir” dedi.
Turizmin Kahrını Antalya Çekiyor, Antalya’ya Bir Şey Kalmıyor

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifinin, TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen görüşmelerinde; mevcut turizm politikalarını ve teklifle getirilmek istenen düzenlemeleri eleştirdi. Turizmin merkezden yönetilemeyeceğini belirten Budak, Antalya örneğini vererek, “Antalya 20 milyon nüfusu ağırlıyor ama bütçeden 2 milyonluk nüfusa göre pay alıyor. Turizm merkezden yönetilemez, turizmin yükünü çeken yerel yönetimler güçlendirilmeli” dedi.

Tarımın bitirildiği, sanayinin yoğun bakımda olduğu dönemde nispeten ayakta kalan tek sektör olan turizmin de büyük risk taşıdığını belirten Budak, şunları söyledi:

“Turizm öyle bir sektör ki pamuk ipliğine bağlıdır, siyasi yanlışlar turizmi bir anda yerle bir edebilir. 2015 yılında düşürülen Rus uçağı sebebiyle seçim bölgem Antalya’ya bir yıl sonra sadece 48 bin Rus turist geldi. Yani bir anlamda bu uçak Antalya’ya düştü.

Bu kadar pamuk ipliğine bağlı, siyasete bu kadar entegre olmuş bir sektörün ajansla, tanıtımla kurtulabilmesi ihtimalini ben sıfır görüyorum. Merkez Bankası verilerine göre sektörel kârlılık ortalaması yüzde 4, her ne kadar oran önergeyle düşürülse de kârın yüzde 25’ine karşılık gelen kısmının ajansa aktarılması öngörülüyor.

Eğer ülkenizde gerçekten kaliteli bir demokrasi varsa, eğer ülkenizde insanların can ve mal güvenliği varsa, eğer ülkenizde hukuk güvenliği varsa insanlar zaten sizi tercih eder çünkü dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz”

“SEKTÖR HARACA BAĞLANIYOR”

Kişi başına ortalama harcama 647 dolara düştüğünü ve bunu sektörün yukarı çıkarmaya çalıştığını ifade eden Budak:

“Turizm, bütün dinamikleri, emekçileriyle, yatırımcılarıyla, o kentlerde yaşayan insanlarımızla bu noktaya kadar geldi ve bugün diyoruz ki: ‘Elimizde kalmış tek sektörü de yerle bir edelim’. Araştırmalarıma göre bugün bin 347 otel satışta, sektör kârlı olsa bu kadar otel niye satılsın? Eskiden otel yatırımları 3-4 yılda kendini amorti ederdi, şimdi 15-16 yıla çıktı ve yatırım amorti edilmeden oteller eskimeye başladı. 11’inci Kalkınma Planı’nda 300 bin yatak daha yapılacağı belirtiliyor. Zaten yıl boyu otellerde doluluk oranı yüzde 55, planlamasız yatırım sıkıntıyı artırır. Eğer bu yataklar sahil bölgelerine yapılacaksa, turizmi bir kez daha yerle bir edersiniz” diye konuştu.

Ciro üzerinden pay alınmasını “haraç” olarak nitelendiren Çetin Osman Budak:

“Zarar edenlerden de pay alınması, vergi adaletine ve genel adalete aykırıdır. Yaptığım hesaplamalara göre sektörden her yıl, nereye harcanacağı belli olmayan 360 milyon dolar para toplanacak.  Bu paranın merkezden harcanması öngörülüyor. Peki niye yereller yok? Yerel yönetimler, ticaret sanayi odaları, esnaf odaları, turizmin kahrını çekerken, sektörle ilgili söz sahibi olamıyorlar. Belediyeler Birliği, Danışma Kuruluna dahil edilmiş ama Türkiye’de danışma kurullarına kimse bir şey danışmaz.

“TANITIMDA YEREL YÖNETİMLER DE GÖREV ALMALI”

Seçim bölgem Antalya’ya bu yıl tahminen 16 milyon turist gelecek ve bunların kahrını Antalya emekçisi, belediye çekecek. Her zaman olduğu gibi yine turistler uçakla gelip doğrudan otele girecek, aynı yolla geri dönecek. Peki Antalya’yla ne bırakacak? Hiçbir şey. Türkiye’de turist sayısının sınırlı olduğu iller ile 20 milyon kişiyi ağırlayan Antalya, turist sayısı hesap edilmeden, ham nüfuslarına göre bütçeden eşit oranda pay alıyorlar. Bugün Turizm Bakanlığı tanıtım için 100 lira harcıyorsa sektör 500 lira harcıyor.

Üstelik turizm 54 sektöre doğrudan katkı sağlıyor. Yani Kars peynirini de Erzurum'un Oltu peynirini de Ege'nin zeytinini de Antalya'da satarsınız. Şimdi, böylesine bir kentte, ekonomiyi döndüren, aynı zamanda istihdam sağlayan sektörü, ne olduğu belli olmayan vergiye mahkûm ediyorsunuz.

Ajansın icra işlemlerinde teminat mükellefiyetinden muafiyeti, bunları ödeyemeyenlerin icraya verilmesi için şimdiden hazırlanmış bir kılıf gibi görünüyor.

Eğer, siz ülkenin imajını düzeltirseniz çok fazla tanıtıma ihtiyacınız olmaz. Ülkenin imajını düzeltmek için ise önce demokrasiye döneceksiniz, hukukun üstünlüğüne döneceksiniz ve daha sonra da turizm sektörü tüm dinamiklerin etkisiyle yükselişe geçecek. Bunun için de Meclisin işlevsel hâle gelmesi gerekiyor. İnsanlar kendilerinin bu ülkede özgür olduklarını ve bu ülkede artık gazetecilerin,  yazarların, akademisyenlerin hapse girmeyeceğinden emin olması ve dünyaya da bu mesajın verilmesi gerekiyor. Var mı? Maalesef yok. Temennimiz, teklifin bu şekilde geçmemesi hatta bunun kaldırılıp , yerel yönetimler dahil sektörün tüm kesimleriyle tartışılıp tekrar gündeme getirilmesidir” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.