CHP’li Budak: “İstanbul Finans Merkezi Ölü Bir Yatırım”

Politika 23.06.2022 - 21:04, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2498+ kez okundu.
 

CHP’li Budak: “İstanbul Finans Merkezi Ölü Bir Yatırım”

CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, yabancı sermayenin arkasına bakmadan Türkiye’yi terk ettiği bir ortamda İstanbul Finans Merkezi projesinin ölü bir yatırım olduğunu söyledi.
CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, yabancı sermayenin arkasına bakmadan Türkiye’yi terk ettiği bir ortamda İstanbul Finans Merkezi projesinin ölü bir yatırım olduğunu söyledi.  İstanbul Finans Merkezinin kurulmasına yönelik kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında konuşan Budak, “Yatırım ortamını kuruttunuz. Şirketler hayatta kalamıyor” diye konuştu. Budak, “Yılbaşından beri yaklaşık 5 milyar dolar sıcak para ülkeyi terk etti. Borsa İstanbul’da yabancıların payı yüzde 66 seviyelerinden yüzde 38 seviyelerine geriledi. İktidarınız yönetiminde ülkede ne demokrasi ne de rasyonel bir ekonomi yönetimi var. Yabancı sermaye Türkiye’ye neden gelsin? Aksine bir an önce Türkiye’den kaçmanın yollarını arıyorlar” dedi. İnşaata yatırım yapılarak finans merkezi olunamayacağını ifade eden Budak; şöyle konuştu: DEMOKRASİ İLE TAÇLANMAYAN YATIRIMLAR SONUÇ VERMEZ “Demokrasinin geliştiği, insan haklarının, özellikle de hukukun üstünlüğünün geliştiği ekonomilerde kendiliğinden zaten finans merkezleri oluşmuştur; işte, buna Londra Borsası'nı verebilirsiniz, New York'u verebilirsiniz, hatta Singapur'u bile verebilirsiniz. Bir de yapay oluşturulanlar var. Yapay oluşturulanlara da örnek olarak Dubai'yi verebilirsiniz, Doha'yı, onun dışında Astana'yı verebilirsiniz ve bunlarda da böyle vergi istisnaları, teşvikler, destekler vardır. Yapay bir şekilde oluşturduğunuz bir alanın demokrasiyle taçlandırılmaması durumunda orada çok büyük başarı elde edemezsiniz. Bir yere arı kovanlarınızı götürüyorsunuz, kuruyorsunuz. İstanbul Finans Merkezini böyle düşünün. Arı kovanlarını götürdük ve arıların yaşayabileceği bir ortam oluşturmanız gerekiyor. Merkez Bankanızı götürüyorsunuz, BDDK'yi götürüyorsunuz, devlet bankalarını götürüyorsunuz. O binaların içinde eğer demokrasi kültürü yoksa o arıları orada yaşatamazsınız. Şimdi, yabancı yatırımcının bir ülkeye gelebilmesi için orada ilk önce aranan demokrasidir. Ülkede demokrasi var mı? Maalesef yok artık. YATIRIM ORTAMI YOK EDİLDİ Peki, yabancı yatırımcı ne arar? Hukukun üstünlüğüne bakar, yargı bağımsız mıdır, ona bakar. Eğer yargı bağımsız değilse o ülkeye yatırımlarını getirmez. O ülkeye yatırımlarını getirebilmesi için önce bu altyapının oluşması gerekiyor. Var olan altyapıyı biz yok ettik. Şu anda var olan altyapı yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı tartışılır durumda, demokrasi tartışılır durumda, insan hakları tartışılır durumda, gazeteciler cezaevinde, siyasetçiler cezaevinde. Böyle bir ülkede yatırım ortamını iyileştirmeden o arıları yaşatamazsınız. Yatırım ortamının iyileştirilebilmesi için ilk önce bu saydıklarımızın hepsinin olması gerekiyor. O ortamda çiçekler yoksa bal da yok. YABANCI YATIRIMCILAR ARKALARINA BAKMADAN KAÇIYORLAR Borsa İstanbul’da bundan iki sene önce yabancı yatırımcı yüzde 66 oranındaydı, şimdi bu yarı yarıya düştü, yüzde 38'ler seviyesine gelmiş. Yılbaşından bugüne kadar aşağı yukarı 4 milyar dolarlık daha hisse senetlerini satıp çıkmışlar. Sıcak para gelmiyor, sıcak paranın gelebilmesi için ülkede yine saydıklarımızın olması lazım. Ülkenin CDS yani İflas Riski Primi 800'ün üstüne çıkmış. Yani bizim reel sektör için, finans sektörü için ve devlet için minimum borçlanma oranımız dolar bazında yüzde 11'e çıkmış. Böyle bir ülkeye finansman getirir mi insanlar yani böyle bir ülkeye yatırım yaparlar mı? UniCredit, İtalya'nın finans devlerinden bir tanesi, Yapı Kredinin hisselerini 2002'den sonra satın almıştı, bütün hisselerini satarak Türkiye'den çıktı. bir otomotiv firması Manisa'da fabrika kurmak istiyordu. Ülkenin altyapısı özellikle güçlendirebilmek için direkt Cumhurbaşkanı dünyanın hiçbir yerinde verilmeyecek teşvikleri verdi ve bu teşvikler bile Wolksvagen'i ülkeye getirmeye yetmedi; gitti, Slovenya'ya fabrikasını kurdu. Hazır var olan doğrudan yatırımların tamamı sıraya girmiş, yurt dışına kaçıyorlar. Bakın, en son, Fiat, yirmi dört senedir Gebze'de Doblo üretiyordu, Türkiye'deki hatlarını kapattı, yurt dışına gidiyor ve aynı şekilde Honda'da da Türkiye'deki fabrikasını malıyla, mülkiyle sattı, Türkiye'yi terk ediyor.”
CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, yabancı sermayenin arkasına bakmadan Türkiye’yi terk ettiği bir ortamda İstanbul Finans Merkezi projesinin ölü bir yatırım olduğunu söyledi.

CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, yabancı sermayenin arkasına bakmadan Türkiye’yi terk ettiği bir ortamda İstanbul Finans Merkezi projesinin ölü bir yatırım olduğunu söyledi.  İstanbul Finans Merkezinin kurulmasına yönelik kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri sırasında konuşan Budak, “Yatırım ortamını kuruttunuz. Şirketler hayatta kalamıyor” diye konuştu. Budak, “Yılbaşından beri yaklaşık 5 milyar dolar sıcak para ülkeyi terk etti. Borsa İstanbul’da yabancıların payı yüzde 66 seviyelerinden yüzde 38 seviyelerine geriledi. İktidarınız yönetiminde ülkede ne demokrasi ne de rasyonel bir ekonomi yönetimi var. Yabancı sermaye Türkiye’ye neden gelsin? Aksine bir an önce Türkiye’den kaçmanın yollarını arıyorlar” dedi.

İnşaata yatırım yapılarak finans merkezi olunamayacağını ifade eden Budak; şöyle konuştu:

DEMOKRASİ İLE TAÇLANMAYAN YATIRIMLAR SONUÇ VERMEZ

“Demokrasinin geliştiği, insan haklarının, özellikle de hukukun üstünlüğünün geliştiği ekonomilerde kendiliğinden zaten finans merkezleri oluşmuştur; işte, buna Londra Borsası'nı verebilirsiniz, New York'u verebilirsiniz, hatta Singapur'u bile verebilirsiniz. Bir de yapay oluşturulanlar var. Yapay oluşturulanlara da örnek olarak Dubai'yi verebilirsiniz, Doha'yı, onun dışında Astana'yı verebilirsiniz ve bunlarda da böyle vergi istisnaları, teşvikler, destekler vardır. Yapay bir şekilde oluşturduğunuz bir alanın demokrasiyle taçlandırılmaması durumunda orada çok büyük başarı elde edemezsiniz.

Bir yere arı kovanlarınızı götürüyorsunuz, kuruyorsunuz. İstanbul Finans Merkezini böyle düşünün. Arı kovanlarını götürdük ve arıların yaşayabileceği bir ortam oluşturmanız gerekiyor. Merkez Bankanızı götürüyorsunuz, BDDK'yi götürüyorsunuz, devlet bankalarını götürüyorsunuz. O binaların içinde eğer demokrasi kültürü yoksa o arıları orada yaşatamazsınız. Şimdi, yabancı yatırımcının bir ülkeye gelebilmesi için orada ilk önce aranan demokrasidir. Ülkede demokrasi var mı? Maalesef yok artık.

YATIRIM ORTAMI YOK EDİLDİ

Peki, yabancı yatırımcı ne arar? Hukukun üstünlüğüne bakar, yargı bağımsız mıdır, ona bakar. Eğer yargı bağımsız değilse o ülkeye yatırımlarını getirmez. O ülkeye yatırımlarını getirebilmesi için önce bu altyapının oluşması gerekiyor. Var olan altyapıyı biz yok ettik. Şu anda var olan altyapı yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı tartışılır durumda, demokrasi tartışılır durumda, insan hakları tartışılır durumda, gazeteciler cezaevinde, siyasetçiler cezaevinde. Böyle bir ülkede yatırım ortamını iyileştirmeden o arıları yaşatamazsınız. Yatırım ortamının iyileştirilebilmesi için ilk önce bu saydıklarımızın hepsinin olması gerekiyor. O ortamda çiçekler yoksa bal da yok.

YABANCI YATIRIMCILAR ARKALARINA BAKMADAN KAÇIYORLAR

Borsa İstanbul’da bundan iki sene önce yabancı yatırımcı yüzde 66 oranındaydı, şimdi bu yarı yarıya düştü, yüzde 38'ler seviyesine gelmiş. Yılbaşından bugüne kadar aşağı yukarı 4 milyar dolarlık daha hisse senetlerini satıp çıkmışlar. Sıcak para gelmiyor, sıcak paranın gelebilmesi için ülkede yine saydıklarımızın olması lazım. Ülkenin CDS yani İflas Riski Primi 800'ün üstüne çıkmış. Yani bizim reel sektör için, finans sektörü için ve devlet için minimum borçlanma oranımız dolar bazında yüzde 11'e çıkmış. Böyle bir ülkeye finansman getirir mi insanlar yani böyle bir ülkeye yatırım yaparlar mı?

UniCredit, İtalya'nın finans devlerinden bir tanesi, Yapı Kredinin hisselerini 2002'den sonra satın almıştı, bütün hisselerini satarak Türkiye'den çıktı. bir otomotiv firması Manisa'da fabrika kurmak istiyordu. Ülkenin altyapısı özellikle güçlendirebilmek için direkt Cumhurbaşkanı dünyanın hiçbir yerinde verilmeyecek teşvikleri verdi ve bu teşvikler bile Wolksvagen'i ülkeye getirmeye yetmedi; gitti, Slovenya'ya fabrikasını kurdu. Hazır var olan doğrudan yatırımların tamamı sıraya girmiş, yurt dışına kaçıyorlar. Bakın, en son, Fiat, yirmi dört senedir Gebze'de Doblo üretiyordu, Türkiye'deki hatlarını kapattı, yurt dışına gidiyor ve aynı şekilde Honda'da da Türkiye'deki fabrikasını malıyla, mülkiyle sattı, Türkiye'yi terk ediyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.