CHP’li Budak: “Suriyeli Sığınmacılar, İki Kenti Sosyoekonomik Ve Kültürel Açıdan Felç Etmiş”

Politika 10.09.2021 - 19:34, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1632+ kez okundu.
 

CHP’li Budak: “Suriyeli Sığınmacılar, İki Kenti Sosyoekonomik Ve Kültürel Açıdan Felç Etmiş”

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Gaziantep Milletvekilleri İrfan Kaplan ve Bayram Yılmazkaya ve Parti Meclisi Üyesi Erbil Aydınlık’tan oluşan CHP Heyeti 7-8 Eylül tarihlerinde
“Bölgede İktidarın Vekillerini Gören Yok” “Suriye Uyruklu Şirketler Oda Meclislerine Seçilecek Güce Eriştiler” CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Gaziantep Milletvekilleri İrfan Kaplan ve Bayram Yılmazkaya ve Parti Meclisi Üyesi Erbil Aydınlık’tan oluşan CHP Heyeti 7-8 Eylül tarihlerinde Gaziantep ve Kilis’te iş insanları, esnaf, çiftçi, sivil toplum örgütü yönetimleri ile görüşerek iki kentin nabzını tuttu. Yarın seçim olacakmış gibi ciddiyetle çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Budak, “Gaziantep ve Kilis ülkemizin yaşadığı enflasyon, işsizlik gibi genel sorunlardan çok daha fazlasıyla boğuşuyor. Suriyeli sığınmacıların bu illerde yoğunlaşmaları nedeniyle çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Bölgede kime dokunsak ah çekiyor. Bir dokunduk bin ah işittik. Suriyeli sığınmacılar iki kenti de sosyoekonomik ve kültürel açıdan felç etmiş ancak bölgedeki vatandaşlarımız dertlerini anlatacakları muhataplarının olmamasından yakınıyorlar. Bölgede iktidar vekilleri gören yok” dedi. Budak, iki gün boyunca gördükleri tabloyu şöyle aktardı: “Kilis’te bulunan Suriyeli sayısı kentte yaşayan Türk vatandaşlarımızın sayısını aşmış durumda. Aynı şekilde Gaziantep, yaklaşık 500 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yapıyor. İstanbul’dan sonra en fazla Suriyeli barındıran ikinci kent. Gaziantep Ticaret Odası’na kayıtlı şirketlerin yüzde 10’u, Kilis TSO’ya kayıtlı şirketlerin yüzde 17’si Suriyeli şirketlerden oluşuyor. Suriye uyruklu yabancı şirketlerin sayıları o kadar çok artmış ki bu şirketler oda meclislerine, meslek komitelerine ve yönetimlere seçilebilecek güce erişmişler. Ayrıca, bu şirketler Türk şirketler gibi denetlenmedikleri için haksız rekabet oluşturuyorlar. Rekabet şartları eşit değil. Vergi ödemeleri ve kayıt dışı çalışma konusunda Suriyeli şirketlere ayrımcılık yapıldığına dair itirazlar var.   Ankara Valisi’nin Suriyelilerin bulundukları illerden, kayıtlı oldukları kentlere gönderileceklerine dair açıklaması sonrası vatandaşlarımız endişeli. Suriyelilerin en fazla kayıtlı oldukları kentlerden ikisi, Gaziantep ve Kilis. Bu kentler şu anda zaten sığınmacı sorunu ile baş etmekte zorlanıyorlar. Böyle bir uygulama yapılırsa bu iki kentimizde daha büyük sorunlar yaşanabilir. Bir an önce sığınmacı sorunu yeniden ele alınmalıdır. “SURİYELİLER BİZE UYMUYOR, BİZ ARAPLAŞIYORUZ” Kent esnafı hem zincir marketler nedeniyle tükenme noktasına gelmiş hem de Suriyelilerin baskısı altında. Meslek örgütlerinin söylediklerine göre, esnaf ve sanaatkarların yanında çalışan kalfaların neredeyse tümü Suriyeliler. Sanayi sitelerinde neredeyse tümüyle Suriyeliler çalışıyor. Ticarette de kendi işyerleri hızla artıyor. Birbirlerinden alışveriş ediyorlar. Dükkanların tabelaları artık Arapça ve Türkçe. Bölgenin demografisi çok ciddi bir biçimde değişiyor. Çok acı ama “Suriyeliler bizim kültürümüze uymuyor, biz Araplaşıyoruz” diyorlar. Bölgede tarım sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda insanımız var. Hükümetin ithalata dayalı tarım politikaları bellerini bükmüş. Devletin ithalat yoluyla kendi çiftçisi ile rekabet etmesine anlam veremiyorlar.  Elektrik ve su faturalarını ödeyemez durumdalar. 100 dönüm pamuk tarlasına aylık 25 bin lira elektrik faturası geldiğini söylüyorlar. Geciken borçlar nedeniyle elektriklerinin çok sık kesilmesinden dertliler. Elektrikleri kesilince, yeniden bağlatmak için abone ücreti alınıyor. “İSKENDERUN LİMANINA YAPILACAK YOL, GAZİANTEP’E DENİZİ GETİRECEK” Sanayiciler, hem ciddi biçimde konteyner sıkıntısı yaşıyorlar hem de ara mal ve tedarik sorunları ciddi boyutlara ulaşmış. Ayrıca hem sanayinin gelişmesi hem de kent ekonomisinin büyüyebilmesi için lojistik sorunlarına bir an an önce çözüm bulunması gerekiyor. Gaziantep ile İskenderun Limanı’na daha kısa mesafeden ulaşımını sağlayacak Hassa- Dörtyol Tünel Projesi'nin bir türlü hayata geçirilmemesi maliyetleri artırıyor. Proje gerçekleşirse İskenderun Limanı’na ulaşım mesafesi Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi’nden 80 kilometreye ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nden yaklaşık 110 kilometreye kadar düşecek. İskenderun limanına yapılacak yol, Gaziantep’e denizi getirecek. Bu proje neden hızlıca tamamlanmıyor anlamak mümkün değil. Bu proje sadece Gaziantep’in değil, tüm Güneydoğu sanayisinin önünü açacak. Sanayici alt yapı yatırımları yapmaktan teknolojiye yatırım imkanı bulamıyor. Sanayici makul fiyatlardan arsa tahsisi ve fabrika inşaatı talep ediyor.”
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Gaziantep Milletvekilleri İrfan Kaplan ve Bayram Yılmazkaya ve Parti Meclisi Üyesi Erbil Aydınlık’tan oluşan CHP Heyeti 7-8 Eylül tarihlerinde

“Bölgede İktidarın Vekillerini Gören Yok”

“Suriye Uyruklu Şirketler Oda Meclislerine Seçilecek Güce Eriştiler”

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Gaziantep Milletvekilleri İrfan Kaplan ve Bayram Yılmazkaya ve Parti Meclisi Üyesi Erbil Aydınlık’tan oluşan CHP Heyeti 7-8 Eylül tarihlerinde Gaziantep ve Kilis’te iş insanları, esnaf, çiftçi, sivil toplum örgütü yönetimleri ile görüşerek iki kentin nabzını tuttu. Yarın seçim olacakmış gibi ciddiyetle çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Budak, “Gaziantep ve Kilis ülkemizin yaşadığı enflasyon, işsizlik gibi genel sorunlardan çok daha fazlasıyla boğuşuyor. Suriyeli sığınmacıların bu illerde yoğunlaşmaları nedeniyle çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Bölgede kime dokunsak ah çekiyor. Bir dokunduk bin ah işittik. Suriyeli sığınmacılar iki kenti de sosyoekonomik ve kültürel açıdan felç etmiş ancak bölgedeki vatandaşlarımız dertlerini anlatacakları muhataplarının olmamasından yakınıyorlar. Bölgede iktidar vekilleri gören yok” dedi.

Budak, iki gün boyunca gördükleri tabloyu şöyle aktardı:

“Kilis’te bulunan Suriyeli sayısı kentte yaşayan Türk vatandaşlarımızın sayısını aşmış durumda. Aynı şekilde Gaziantep, yaklaşık 500 bin Suriyeli’ye ev sahipliği yapıyor. İstanbul’dan sonra en fazla Suriyeli barındıran ikinci kent. Gaziantep Ticaret Odası’na kayıtlı şirketlerin yüzde 10’u, Kilis TSO’ya kayıtlı şirketlerin yüzde 17’si Suriyeli şirketlerden oluşuyor. Suriye uyruklu yabancı şirketlerin sayıları o kadar çok artmış ki bu şirketler oda meclislerine, meslek komitelerine ve yönetimlere seçilebilecek güce erişmişler. Ayrıca, bu şirketler Türk şirketler gibi denetlenmedikleri için haksız rekabet oluşturuyorlar. Rekabet şartları eşit değil. Vergi ödemeleri ve kayıt dışı çalışma konusunda Suriyeli şirketlere ayrımcılık yapıldığına dair itirazlar var.

 

Ankara Valisi’nin Suriyelilerin bulundukları illerden, kayıtlı oldukları kentlere gönderileceklerine dair açıklaması sonrası vatandaşlarımız endişeli. Suriyelilerin en fazla kayıtlı oldukları kentlerden ikisi, Gaziantep ve Kilis. Bu kentler şu anda zaten sığınmacı sorunu ile baş etmekte zorlanıyorlar. Böyle bir uygulama yapılırsa bu iki kentimizde daha büyük sorunlar yaşanabilir. Bir an önce sığınmacı sorunu yeniden ele alınmalıdır.

“SURİYELİLER BİZE UYMUYOR, BİZ ARAPLAŞIYORUZ”

Kent esnafı hem zincir marketler nedeniyle tükenme noktasına gelmiş hem de Suriyelilerin baskısı altında. Meslek örgütlerinin söylediklerine göre, esnaf ve sanaatkarların yanında çalışan kalfaların neredeyse tümü Suriyeliler. Sanayi sitelerinde neredeyse tümüyle Suriyeliler çalışıyor. Ticarette de kendi işyerleri hızla artıyor. Birbirlerinden alışveriş ediyorlar. Dükkanların tabelaları artık Arapça ve Türkçe. Bölgenin demografisi çok ciddi bir biçimde değişiyor. Çok acı ama “Suriyeliler bizim kültürümüze uymuyor, biz Araplaşıyoruz” diyorlar.

Bölgede tarım sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda insanımız var. Hükümetin ithalata dayalı tarım politikaları bellerini bükmüş. Devletin ithalat yoluyla kendi çiftçisi ile rekabet etmesine anlam veremiyorlar.  Elektrik ve su faturalarını ödeyemez durumdalar. 100 dönüm pamuk tarlasına aylık 25 bin lira elektrik faturası geldiğini söylüyorlar. Geciken borçlar nedeniyle elektriklerinin çok sık kesilmesinden dertliler. Elektrikleri kesilince, yeniden bağlatmak için abone ücreti alınıyor.

“İSKENDERUN LİMANINA YAPILACAK YOL, GAZİANTEP’E DENİZİ GETİRECEK”

Sanayiciler, hem ciddi biçimde konteyner sıkıntısı yaşıyorlar hem de ara mal ve tedarik sorunları ciddi boyutlara ulaşmış. Ayrıca hem sanayinin gelişmesi hem de kent ekonomisinin büyüyebilmesi için lojistik sorunlarına bir an an önce çözüm bulunması gerekiyor. Gaziantep ile İskenderun Limanı’na daha kısa mesafeden ulaşımını sağlayacak Hassa- Dörtyol Tünel Projesi'nin bir türlü hayata geçirilmemesi maliyetleri artırıyor. Proje gerçekleşirse İskenderun Limanı’na ulaşım mesafesi Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi’nden 80 kilometreye ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nden yaklaşık 110 kilometreye kadar düşecek. İskenderun limanına yapılacak yol, Gaziantep’e denizi getirecek. Bu proje neden hızlıca tamamlanmıyor anlamak mümkün değil. Bu proje sadece Gaziantep’in değil, tüm Güneydoğu sanayisinin önünü açacak. Sanayici alt yapı yatırımları yapmaktan teknolojiye yatırım imkanı bulamıyor. Sanayici makul fiyatlardan arsa tahsisi ve fabrika inşaatı talep ediyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.