Çiftçimize, Köylümüze, Halkımıza

Son birkaç gündür gözlerimizin önünde gerçekleşen üretici-çiftçi ve köylümüzün çaresizliği artık dayanılamaz bir noktaya varmıştır.

Son birkaç gündür gözlerimizin önünde gerçekleşen üretici-çiftçi ve köylümüzün çaresizliği artık dayanılamaz bir noktaya varmıştır. Antalya, Gazipaşa’dan Kalkan’a kadar 3 milyon 650 bin Dekar tarım alanına sahip toplam 6,5 milyon ton sebze ve meyve üretme kapasitesiyle çaresizliği en fazla hisseden bölgelerin başında gelmektedir. Diğer taraftan ülkemizin dört bir yanından intihar haberleri gelmektedir. Bu ekonomik çöküşün içinde boğuşan halkımız, evlerde kendilerini korumaya çalışırken, Antalya’nın Eski Belediye Başkanı ve AKP MKYK üyesi Menderes Türel, yatlarda zevki sefa sürmekte, yasakların, yoksulluğun sadece bizlere olduğunu göstermektedir. Son günlerde sıkça karşımıza çıkan, üreticilerin tonlarca sebze ve meyveyi çöpe dökerken çekilen görüntüler, diğer taraftan o sebze ve meyveyi satın almak için çok yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalan tüketicinin çaresizliğinin nedeni iktidarın uyguladığı yanlış ve zincir marketleri kollayan tekelci ekonomi politikalarıdır. Üretici ve tüketici halkımızın çaresizliğine dur demek için tedbirler alınmalı ve mağduriyetler acilen giderilmelidir. Bu amaçla; - Pandemi koşullarında çiftçiye devlet desteği sağlanması, - Tarım girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve çiftçinin rahatlatılması yönünde acil ekonomik tedbirlerin alınması, - Üreticilerin kooperatifleşmesi, dağıtım ve perakende tekellerinin egemenliğine son verecek ekonomik ve politik tedbirlerin alınması, - Üreticiyi zora sokan ve tekelleşmenin önünü açarak çiftçi ve köylüyü daha da bağımlı hale getiren Yeni Hal Yasası vb. yasaların kaldırılması, - Üretici ve tüketiciyi aynı oranda kollayacak şekilde fiyatlara ve üretime planlı devlet müdahalesinin acilen yapılması, - Yok edilmek istenen tarım arazilerinin yeniden tarıma kazandırılması yönünde politikaların geliştirilerek ülkeyi betonlaştıran iskan uygulamalarının acilen sonlandırılması gerekmektedir. Çiftçiler, köylüler, halkımız! Sorunlarımızın çözümü ilk gününden beri üreticiden değil sermayeden yana ekonomik politikalar üreten Saray Rejiminde değildir, olamaz. Taleplerimizin gerçekleşmesi yine kendi ellerimizin eseri olacaktır. Emeğimizin hakkı için, ekmeğimiz için hep birlikte yaşamda ve mücadelede inat edelim!