Doların Yükselmesi de Düşmesi de Emekçilerin Cebini Yakmaktadır

Ekonomi 19.02.2021 - 19:22, Güncelleme: 22.11.2022 - 03:43 2214+ kez okundu.
 

Doların Yükselmesi de Düşmesi de Emekçilerin Cebini Yakmaktadır

Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır. Türkiye'de zamlar üst üste gelirken, zamların sebebi olarak da dolar kuru gösterilmektedir.
Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır.  Türkiye'de zamlar üst üste gelirken, zamların sebebi olarak da dolar kuru gösterilmektedir. Dolar kuru arttıkça pazarda-çarşıda fiyatlar artmakta ancak dolar kuru düştükçe fiyatlar bir türlü düşmemektedir. AKP iktidarı dövizin yükselmesinden tamamen bağımsız bir zam politikası izlemektedir. Yani Türkiye'de fiyatlar her zaman yukarı yönde hareket etmekte ve hiçbir indirim yaşanmamaktadır. Krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen, sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti sunmaya bir iktidar doları 8,65 TL’den 6,95’e düşürse de hayat pahalılığınına çözüm olamaz. Ülkede döviz yükselmiş olsaydı, akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel tüketim malları zamlanacaktı. Gerekçesi de “ dolar yükseldi” olacaktı. Ancak döviz fiyatları düşmesine karşılık vatandaşların hayatında ucuzlayan ve indirime giren hiçbir şey yok. Oysa döviz yükselmiş olsaydı, aynı mallara ve ihtiyaçlara zam üstüne zam binecekti.  Ülkemizde dolar düşse de hayatımızda ucuzlayan hiçbir şey olmayacaktır. Ülkemiz dünyanın en yüksek cari açığını veren ekonomisine sahiptir.  Bu duruma özel sektör, bankalar ve devlet borçları neden olmaktadır. Bu borçlar emekçilerin vergilerinden ödenmektedir.  Bu borçlardan kurtulmak ve emekçilerin refaha ulaşması amacıyla AKP iktidarı öncelikle emek düşmanı ve sermaye destekli politikalardan vazgeçmelidir. Sonra ülkenin ciddi kamucu yatırımlara ihtiyacı olduğu gibi fabrikaların açılıp üretime geçilmesi gerekmektedir. Döviz kurundaki hareketlilik bir yana, enflasyon ve işsizlik tırmanışını sürdürmektedir.  Ülkemizde salgın ve ekonomik kriz koşulları büyüyerek devam etmektedir. Ekonomik sorunlar altında ezilen milyonlarca emekçi, acilen çözüm beklemektedir. TL’nin dolar karşısında değer kazanması ve kayıp yaşaması emekçilerini cebini yakmaya devam edecektir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Hayat pahalılığının dövizin yükselmesinden ve düşmesinden bağımsız olduğunu vurguluyoruz acilen üretim ekonomisine geçilmelidir.
Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır. Türkiye'de zamlar üst üste gelirken, zamların sebebi olarak da dolar kuru gösterilmektedir.

Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır.  Türkiye'de zamlar üst üste gelirken, zamların sebebi olarak da dolar kuru gösterilmektedir. Dolar kuru arttıkça pazarda-çarşıda fiyatlar artmakta ancak dolar kuru düştükçe fiyatlar bir türlü düşmemektedir.

AKP iktidarı dövizin yükselmesinden tamamen bağımsız bir zam politikası izlemektedir. Yani Türkiye'de fiyatlar her zaman yukarı yönde hareket etmekte ve hiçbir indirim yaşanmamaktadır.

Krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen, sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti sunmaya bir iktidar doları 8,65 TL’den 6,95’e düşürse de hayat pahalılığınına çözüm olamaz.

Ülkede döviz yükselmiş olsaydı, akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel tüketim malları zamlanacaktı. Gerekçesi de “ dolar yükseldi” olacaktı. Ancak döviz fiyatları düşmesine karşılık vatandaşların hayatında ucuzlayan ve indirime giren hiçbir şey yok. Oysa döviz yükselmiş olsaydı, aynı mallara ve ihtiyaçlara zam üstüne zam binecekti. 

Ülkemizde dolar düşse de hayatımızda ucuzlayan hiçbir şey olmayacaktır. Ülkemiz dünyanın en yüksek cari açığını veren ekonomisine sahiptir.  Bu duruma özel sektör, bankalar ve devlet borçları neden olmaktadır. Bu borçlar emekçilerin vergilerinden ödenmektedir. 

Bu borçlardan kurtulmak ve emekçilerin refaha ulaşması amacıyla AKP iktidarı öncelikle emek düşmanı ve sermaye destekli politikalardan vazgeçmelidir. Sonra ülkenin ciddi kamucu yatırımlara ihtiyacı olduğu gibi fabrikaların açılıp üretime geçilmesi gerekmektedir.

Döviz kurundaki hareketlilik bir yana, enflasyon ve işsizlik tırmanışını sürdürmektedir.  Ülkemizde salgın ve ekonomik kriz koşulları büyüyerek devam etmektedir. Ekonomik sorunlar altında ezilen milyonlarca emekçi, acilen çözüm beklemektedir.

TL’nin dolar karşısında değer kazanması ve kayıp yaşaması emekçilerini cebini yakmaya devam edecektir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Hayat pahalılığının dövizin yükselmesinden ve düşmesinden bağımsız olduğunu vurguluyoruz acilen üretim ekonomisine geçilmelidir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.