Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapusudur

Sevr anlaşmasıyla bin bir parçaya bölünen Anadolu; Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde küllerinden yeniden doğmuştur. Türkiye Cumhuriyeti bağımsızlığını, “Ya İstiklal ya Ölüm diyen!” yüce iradenin direniş ruhuyla, savaş meydanlarında kazanmıştır. Emperyalizme, yedi düvele karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen ulusal kurtuluş mücadelesi mazlum milletlere bağımsızlık yolunda ışık olmuştur. İşte bu gerçekler temelinde diyebiliriz ki; Lozan Barış Antlaşması; yok edilmek istenen bir ulusun, özgür bir toplum olarak çağdaş dünyada yerini almasını sağlayan bir antlaşmadır. Lozan Barış Antlaşması; Kurtuluş Savaşı'nın zafer belgesi, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedidir. Lozan Barış Antlaşması; on binlerce şehidimizin kanıyla elde edilen bağımsızlığımızı korumak adına, emperyalist güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine karşı diplomatik yollardan kazanılmış siyasi bir zaferdir. Mustafa Kemal Atatürk, “Bu antlaşma Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın ortadan kalkmasını ifade eder bir belgedir” sözleriyle Lozan Barış Antlaşması’nın önemine dikkat çekmiştir. Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yıl dönümünde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü başta olmak üzere tüm Lozan heyeti üyelerimizi ve bağımsızlık yolunda mücadele eden tüm kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz. “Kurtuluş Savaşı’nı keşke Yunan kazansaydı” diyenlerin, Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve Cumhuriyet devrimine dil uzatanların devlet katında ağırlandığı, tescilli Atatürk düşmanlarının isimlerinin okullara verildiği bir dönemdeyiz. 18 yıllık AKP iktidarının ülkeyi nereye sürüklediği ortadadır. Maceracı, hiçbir akla mantığa, diplomatik üsluba dayanmayan bir dış politika anlayışı ile karşı karşıyayız. Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinden oldukça uzaktayız. Basiretsiz, ciddiyetsiz ve hatta kabadayı ağzıyla yürütülen dış politika dünyadaki saygınlığımıza zarar vermekte; ekonomik ve siyasi açıdan Türkiye’yi zor durumda bırakmaktadır. Dış politikadaki bariz hatalar nedeniyle komşularla sıfır sorun anlayışından bugün sorun yaşamadığımız komşumuzun kalmadığı bir sürece gelinmiştir. Ekonomik çöküntüler ve yerli üretimi bitiren yanlış politikalar nedeniyle dışa bağımlılığımız artmış, ulusal bağımsızlığımıza derin darbe vurmuştur. Onlar her ne kadar unutturmaya, Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve Cumhuriyet devrimini değersizleştirmeye, ülkeyi hem içeride hem de dışarıda bir uçuruma sürüklemeye çalışsa da bu halk milli değerlerine, bağımsızlık aşkına, Atatürk’e sahip çıkmaya devam edecek! Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’na ve onun kahramanlarına sonuna kadar sahip çıkacağız!