Memuru Fişleme Yasası

Asayiş 29.06.2020 - 23:34, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 1907+ kez okundu.
 

Memuru Fişleme Yasası

25/06/2020 tarihinde TBMM İçişleri Komisyonunda kabul edilen ve yaslaşması için Genel Kurul’a sevk edilen  ( 2/2972) esas numaralı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi ile başta Anayasa’nın hukuki güvenlik ilkesi olmak üzere bir çok maddesine aykırı olan ve Anayasa  Mahkemesinin, güvenlik soruşturmasına ilişkin verdiği kararları görmezden gelen AKP İktidarı; kişilerin bir çok temel hak ve özgürlüklerine sınırlama getirmektedir. Kanun teklifi 15 maddelik kısa bir metin olmasına rağmen milyonlarca kişinin temel hak ve özgürlüklerini ilgilendirmekte olan  bu kanun teklifinin içeriği  TBMM’nin Anayasa, Adalet, İnsan Hakları İnceleme, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonlarını ilgilendirmekte olup  gerek bu komisyonlar gerekse sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri ile istişare yapılmadan, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmalarının ayrı ayrı konular olduğu ve ayrı kanun olarak yasalaştırılması gereken konuların bir kanun teklifinin içine alınarak yangından mal kaçırır gibi İçişleri Komisyonunda görüşülüp kabul edilmesi; AKP’nin Kovid-19 pandemisi dolayısıyla daha da artan işsizlik ve  ekonomik başarısızlığını gölgelemek, oy kaybını durdurmak, toplumu baskı altına almak için kendine bağımlı bir toplum yaratarak devletin güvenliğini değil partinin güvenliğini ön planda tutacak  “Parti Devleti” oluşturma çabasıdır. Bu kanun teklifi yasalaşırsa; Kanunda öznel ölçüler geniş tutulmuş olup yönetmelikle Cumhurbaşkanlığına geniş düzenleme yetkisi verilmek istenmektedir. Cumhurbaşkanı istediği özel sektöre ait olan işletmeleri bile milli güvenlik açısından stratejik önemde görüp bu kanun kapsamına alabilir. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre ait olsa bile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis ve hizmetleri içeren bütün iş yerlerinde çalışacak kişiler ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile atanmalarına ilişkin usul ve esaslar kapsamında üst kademe kamu yöneticisi olarak belirlenmiş kadrolara atanacak olan kişiler Güvenlik Soruşturmasına tabi tutulacak ve Arşiv Araştırmaları Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılacaktır. Bunun anlamı kamu ve özel sektörde yardımcı hizmetler sınıfında çalışmak için bile  Değerlendirme Komisyonunun kararı gerekecek. Herkesin, özel hayatına ve aile hayatının gizliliğine dokunulup fişlenmiş olacak. Halen görevde olan memurlar fişleme ile üst yönetici olamayacak. Güvenlik soruşması olumsuz çıkan bir vatandaşın nedenini öğrenme şansının olmadığı, ancak bir mahkeme kararıyla, bir mahkeme sonucuyla güvenlik soruşturmasının neden olumsuz çıktığını öğrenebilecek. Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığı arşiv kayıtlarından araştırılacak. Sokakta polis veya bekçi kimlik sorduğunda önce siz kimliğinizi göster dediğinizde ya da hakkınız olan başka bir şeyi sorduğunuz için ya da toplantı ve gösteri yürüyüş hakkınızda ısrar ettiğiniz için hakkınızda anında polise veya bekçiye mukavemet diye tutanak tutup arşiv kaydı oluşturduğu bir ülkede yaşayan vatandaşlar bu fişleme ile mağdur olacaktır. Kişiler hakkındaki İstihbarı bilgiler silinmiyor. Sosyal medya hesabınızdan paylaşmış olduklarınız aleyhinize kullanılabilir. Hakkınızda birisi yalan bir bilgi vermiş olsa bile yıllar sonra karşınıza çıkacak. Kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olduğu net bir şekilde belirtilmemiştir. Kanun kapsamında olan  kişinin eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımları  da bu sürece dahil edilmektedir. Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın (sıhri) hısımları olduğuna göre bir kişi kardeşinin eylemlerinden sorumlu olmazken evleneceği eşinin annesi ve babasının eylemlerinden sorumlu olmaktadır. Bu kanun yasalaşırsa evlenenler kayınbaba veya kayınvalidesinden temiz kağıdı almak zorunda kalacaklar. Bu kanun teklifi ile AKP; keyfiliğe açık, belirsiz ve hukuki güvenlik içermeyen  düzenleme ile toplumu ailece ömür boyu fişleyerek, baskı altına alarak, itaate eden bir toplum yaratarak parti devletini inşa etmek istemektedir. Bu, bire bir partizanlık olup Türkiye’de toplumun bir kesimini yaşatma, bir kesimini yaşatmama politikasıdır. Büro-İş Sendikası olarak yasal ve eylemsel haklarımız saklı kalmak üzere toplumu fişleyecek ve ayrıştıracak anti-demokratik uygulamalara karşı olduğumuzu belirtir, bu kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu tarafından komisyona iade edilmesini Sn. Milletvekillerinden talep ediyoruz. Büro-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Adına Genel Başkan Alay Hamzaçebi

25/06/2020 tarihinde TBMM İçişleri Komisyonunda kabul edilen ve yaslaşması için Genel Kurul’a sevk edilen  ( 2/2972) esas numaralı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi ile başta Anayasa’nın hukuki güvenlik ilkesi olmak üzere bir çok maddesine aykırı olan ve Anayasa  Mahkemesinin, güvenlik soruşturmasına ilişkin verdiği kararları görmezden gelen AKP İktidarı; kişilerin bir çok temel hak ve özgürlüklerine sınırlama getirmektedir.

Kanun teklifi 15 maddelik kısa bir metin olmasına rağmen milyonlarca kişinin temel hak ve özgürlüklerini ilgilendirmekte olan  bu kanun teklifinin içeriği  TBMM’nin Anayasa, Adalet, İnsan Hakları İnceleme, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonlarını ilgilendirmekte olup  gerek bu komisyonlar gerekse sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri ile istişare yapılmadan, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmalarının ayrı ayrı konular olduğu ve ayrı kanun olarak yasalaştırılması gereken konuların bir kanun teklifinin içine alınarak yangından mal kaçırır gibi İçişleri Komisyonunda görüşülüp kabul edilmesi; AKP’nin Kovid-19 pandemisi dolayısıyla daha da artan işsizlik ve  ekonomik başarısızlığını gölgelemek, oy kaybını durdurmak, toplumu baskı altına almak için kendine bağımlı bir toplum yaratarak devletin güvenliğini değil partinin güvenliğini ön planda tutacak  “Parti Devleti” oluşturma çabasıdır.

Bu kanun teklifi yasalaşırsa;

Kanunda öznel ölçüler geniş tutulmuş olup yönetmelikle Cumhurbaşkanlığına geniş düzenleme yetkisi verilmek istenmektedir. Cumhurbaşkanı istediği özel sektöre ait olan işletmeleri bile milli güvenlik açısından stratejik önemde görüp bu kanun kapsamına alabilir. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre ait olsa bile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis ve hizmetleri içeren bütün iş yerlerinde çalışacak kişiler ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile atanmalarına ilişkin usul ve esaslar kapsamında üst kademe kamu yöneticisi olarak belirlenmiş kadrolara atanacak olan kişiler Güvenlik Soruşturmasına tabi tutulacak ve Arşiv Araştırmaları Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılacaktır. Bunun anlamı kamu ve özel sektörde yardımcı hizmetler sınıfında çalışmak için bile  Değerlendirme Komisyonunun kararı gerekecek.

Herkesin, özel hayatına ve aile hayatının gizliliğine dokunulup fişlenmiş olacak.

Halen görevde olan memurlar fişleme ile üst yönetici olamayacak.

Güvenlik soruşması olumsuz çıkan bir vatandaşın nedenini öğrenme şansının olmadığı, ancak bir mahkeme kararıyla, bir mahkeme sonucuyla güvenlik soruşturmasının neden olumsuz çıktığını öğrenebilecek.

Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığı arşiv kayıtlarından araştırılacak. Sokakta polis veya bekçi kimlik sorduğunda önce siz kimliğinizi göster dediğinizde ya da hakkınız olan başka bir şeyi sorduğunuz için ya da toplantı ve gösteri yürüyüş hakkınızda ısrar ettiğiniz için hakkınızda anında polise veya bekçiye mukavemet diye tutanak tutup arşiv kaydı oluşturduğu bir ülkede yaşayan vatandaşlar bu fişleme ile mağdur olacaktır.

Kişiler hakkındaki İstihbarı bilgiler silinmiyor. Sosyal medya hesabınızdan paylaşmış olduklarınız aleyhinize kullanılabilir. Hakkınızda birisi yalan bir bilgi vermiş olsa bile yıllar sonra karşınıza çıkacak.

Kişilerin geçmiş ceza mahkûmiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olduğu net bir şekilde belirtilmemiştir.

Kanun kapsamında olan  kişinin eşi ile birinci derece kan ve sıhri hısımları  da bu sürece dahil edilmektedir. Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın (sıhri) hısımları olduğuna göre bir kişi kardeşinin eylemlerinden sorumlu olmazken evleneceği eşinin annesi ve babasının eylemlerinden sorumlu olmaktadır. Bu kanun yasalaşırsa evlenenler kayınbaba veya kayınvalidesinden temiz kağıdı almak zorunda kalacaklar.

Bu kanun teklifi ile AKP; keyfiliğe açık, belirsiz ve hukuki güvenlik içermeyen  düzenleme ile toplumu ailece ömür boyu fişleyerek, baskı altına alarak, itaate eden bir toplum yaratarak parti devletini inşa etmek istemektedir. Bu, bire bir partizanlık olup Türkiye’de toplumun bir kesimini yaşatma, bir kesimini yaşatmama politikasıdır.

Büro-İş Sendikası olarak yasal ve eylemsel haklarımız saklı kalmak üzere toplumu fişleyecek ve ayrıştıracak anti-demokratik uygulamalara karşı olduğumuzu belirtir, bu kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu tarafından komisyona iade edilmesini Sn. Milletvekillerinden talep ediyoruz.

Büro-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Adına Genel Başkan Alay Hamzaçebi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.