Ulualan’da Talanı Durdur, Golfe Değil Doğaya Sahip Çık

Asayiş 09.09.2020 - 20:48, Güncelleme: 22.11.2022 - 03:43 1894+ kez okundu.
 

Ulualan’da Talanı Durdur, Golfe Değil Doğaya Sahip Çık

Manavgat, 2283 km²'lik yüzölçümüyle Antalya ilinin en büyük 2. ilçesidir. Antalya’da ilçelere göre yatak sayısı bakımından Side Turizm Bölgesi’nin de içinde bulunduğu Manavgat ilk sırada yer almaktadır.
Manavgat, 2283 km²'lik yüzölçümüyle Antalya ilinin en büyük 2. ilçesidir. Antalya’da ilçelere göre yatak sayısı bakımından Side Turizm Bölgesi’nin de içinde bulunduğu Manavgat ilk sırada yer almaktadır. Bölgenin en önemli doğal güzelliklerinin biri olan Manavgat Şelalesi, Türkiye'nin en düzenli akan akarsuyu Manavgat Irmağı üzerinde yer almaktadır. Manavgat Irmağı’nın denize döküldüğü alanın doğusunda yer alan ve 2 km’lik sahil şeridine sahip Ulualan Bölgesi, Akdeniz’e ve Manavgat Irmağı’na kıyısı olmasının yanı sıra, nitelikli tarım ve orman alanları ile bütünleşen doğal yapısı ile kent ve bölge halkı için çok büyük önem arz eden, ender nitelikteki doğal alanlardan biridir. GOLF ALANI OLARAK RANTA AÇILIYOR Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamu yararı gözetilmeden hazırlanmış planlar ile golf alanı olarak kitle turizmine ve ranta açılması planlanan Kızılağaç (Ulualan) bölgesi sahil kesimi, henüz yapılaşmamış önemli büyüklükte bir alandır. Alanın güneydoğusunda orman vasıflı alanlar, kuzeyi ve doğusunda mera alanları, güneybatısında ise maliye hazinesi mülkiyetinde alanlar bulunmaktadır. Planlar ile 2.770.000 m² (277 hektar) mera ve orman vasfındaki alan, 3 tanesi konaklamalı, 1 tanesi konaklamasız olmak üzere 4 ayrı parça halinde “Golf Alanı” olarak planlanmıştır. Bu derece büyük bir alan, 75’er hektar büyüklüğünde 3 tane konaklamalı, 55 hektar büyüklüğünde bir tane konaklamasız olmak üzere 4 adet Golf Alanı olarak planlanmıştır. Golf Alanının önündeki yaklaşık 1,5- 2 km’lik sahil bandına ise gerisindeki golf alanlarının devamı niteliğinde kullanım kararları getirilmiştir. Alan, Manavgat Irmağı ve denizin birleştiği, halkın buradan yararlandığı, nefes aldığı sahil kesimidir. Alan tamamıyla golf alanı olarak planlanmış, halkın buradan ve denizden yararlanma hakkı elinden alınmıştır. KIYILAR HALKINDIR Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle “KAMU YARARI” gözetilir. Anayasamızın amir hükümlerine aykırı olarak halkın kıyıdan yararlanmasının engellenmesi hukuka aykırıdır. Sahil Şeritleri, deniz, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliği olan alanlardır. Sahil şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Sahil şeridinin içeren uygulama imar planları, “tümüyle açık alan olarak” toplumun kullanımına tahsis edilecek şekilde düzenlenir. Bu alanlarda sadece yaya yolları, gezinti ve dinlenme alanları, seyir teras ve alanları ile rekreaktif amaçlı kullanımlar için belirlenen yapı ve tesisler yer alabilir. Bu alan içinde, toplumun yararlanmasına açık yapılar da dahil olmak üzere başka hiçbir yapı ve tesis yapılamaz. HUKUKA AYKIRI Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan planlarda, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak sahil şeridinin ilk 50 m.si ile ikinci 50 m.si G1 ve G2 olarak Golf alanı içerisinde gösterilmiştir. Her ne kadar plan notlarına, sahil şeridinin 1. bölümünün açık alan olarak düzenleneceği, yapılaşma olmayacağı yönünde hükümler konulmakla birlikte, planda sahil şeridinin tümüyle golf alanı yapı adasında bırakılmasıyla, bu alanların, arkasında planlanan turizm tesisinin ön bahçesi konumuna geleceği ve sadece tesis müşterilerinin kullanımına açık olacağı aşikârdır. Bu durum hukuka aykırılık taşımaktadır. Söz konusu alan, uzun sahili (1,5-2 km) , büyüklüğü (577 h.) , konumu (merkeze çok yakın) , doğal yapısı (deniz, orman, mera) dikkate alındığında, kent ve bölge halkı yanında ülkemiz için büyük önem arz eden ve ulusal ve uluslararası projelere konu edilebilecek potansiyelde ender alanlardandır. Bu nedenle planlama yapılırken alanın belirli bir kesime değil, herkese açık kullanımına uygun, kentin ve bölgenin ekonomik ve ticari hayatına katkı sağlayacak nitelikte, yat limanı, turizm, tekne imal yeri, gibi yatırım alanları da dikkate alınarak ortak bir akılla ve talepler dikkate alınarak planlanması gerekir. Bölgenin tamamı, Side Turizm Alanı ile Side II. No.lu Turizm Merkezi kapsamında, Kızılağaç sahil bandı 4 ayrı etap olarak planlanmıştır. 1.Etap, 2.Etap ve 4.Etap planlarda,  sahil şeridi, 1. bölümü yeşil alan (park) olarak planlanmış ve halkın kullanımına açık düzenlenmiştir. 2.Etap planlarda ise sahil şeridi 1.Bölüm de Golf alanı içine alınarak, bölgenin tamamı halkın kullanımına kapanarak kamu yararı ihlal edilmiştir. Ayrıca bu alanda, sahilin Manavgat ırmağı ile birleştiği yerde, doğal liman özelliği dikkate alınarak Çekek yeri bulunmaktadır. Manavgat halkı son yıllarda kooperatif olarak yat imalatı ile yeni bir ticari kazanç oluşturmuş, hatta son dönemde imal ettiği 15 yatı ihraç etmiştir. Planlar ile 577 hektarlık büyük alan 4 büyük parçaya bölünerek sadece 4 adet yatırımcıya tahsis yapılacak şekilde golf alanı olarak planlanmıştır. Oysa çekek yeri, sahil kullanımı, liman vs. gibi çeşitli yatırım alanları düşünülerek planlanması, bölge halkının ticari kazancı, bölgeden halkın yararlanması düşünüldüğünde kamu yararı için daha uygun bir planlama olacaktır. Yat Limanı, Çekek Yeri ve İmal Tesisleri gibi önemli bir istihdam ve ticari kazanç getirisi olan böyle faaliyetlerin, herhangi bir üstün gerekçesi ve kamu yararı olmadan, bir başka alana taşınması şehircilik ilkelerine de aykırıdır. Planların hazırlanma sürecinde bu esaslara uyulmamış, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, halkın vs. görüşleri alınmamış, toplantılar düzenlenmemiştir. İlgili maddeye aykırı şekilde, hazırlanan ve onaylanan planların planlama esaslarına aykırı olduğu gibi işlemi şekil yönünden de olumsuz hale getirdiğini düşünmekteyiz. Çekek yeri, 2.Etap olarak planlanan bölgede, plan notuna madde eklenmesi suretiyle o bölgeye taşınarak giderilmeye çalışılmış ise de diğer kullanımlar için herhangi bir planlamada yer verilmemiştir. Örneğin, orman alanı içerisinde orman yangınlarına müdahale amacı için kurulan, helikopter alanı, yangın pisti alanı, orman alanı da, golf alanı olarak belirlendiği için kaldırılmıştır. Manavgat gibi yüksek yangın riski olan bir bölgede böyle önem taşıyan bir alanın kaldırılması şehircilik ilkeleri ile bağdaşmayacak bir durumdur. DOĞA TAHRİP EDİLECEK Golf alanları olarak planlanan alanın büyük bir kısmı fıstık çamlarından oluşan orman alanı ve mera alanından oluşmaktadır. Bu da var olan fıstık çamlarının kesilmesi, ağaçlar arasında büyük boşluklar oluşturulması, ağaç dışındaki, küçük ağaççık, çalı ve diğer bitki topluluklarının yok edilmesi anlamına gelecektir. Bu durumun orman ekosistemi üzerine getireceği tahribatın boyutları ölçülemeyecek düzeydedir. Ormanlık alanlarda golf yapılmasının bilimsel, sosyal, kamusal hiçbir açıklaması yoktur. Bölgenin yakınındaki Belek Ormanları geçmişte golf uğruna yok edilmiştir ve bu planlar yeni bir orman katliamına sebep olacaktır. Orman varlığımız tehdit altındayken, dünyanın gündeminde “su problemi” varken, suyu en çok tüketen golf sahaları için planlama yapılmasının, mantıklı açıklamasını bulamıyoruz. Golf sahasının her daim yeşil kalabilmesi için metrekare basına günlük 20 litre suya ihtiyaç duyulmaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre tüm dünyada 1,5 milyardan fazla insan, sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır. 2005 verilerine göre Golf sahaları için dünyada bir günde tüketilen 660.000 tonu aşkın su, 4,7 milyar insanın bir günlük asgari su gereksinimine eşittir. Çimler için kullanılan kimyasallar, tarım alanında kullanılanın 6 katıdır. Bu da yer altı su rejimlerini bozmaktadır. Bu nedenlerle golf sahaları için izinler verilirken, uygun arazi ve yer altı suyu etütleri yapılmalı, alanlar özenle seçilmelidir. Yatırımcıların rastgele, “önü deniz, arkası orman, buraya yatırım yapalım” demesinin geçerli hiçbir dayanağı yoktur. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli kararlarında ormanlık alanların orman olarak kalmasının “EN BÜYÜK KAMU YARARI” olduğuna dair çeşitli kararları mevcuttur. Golf alanına ihtiyaç olmayan bir bölgede, Orman alanlarının Golf uğruna heba edilmesi, Anayasamızın hâkim hükümlerine aykırıdır. Bu bağlamda; Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak, Antalya ili, Manavgat İlçesi, Kızılağaç bölgesine ait, 3. Etap İlave ve Revizyon, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına;  Antalya İdare Mahkemesi’nde planların iptali ve yürütmenin durdurulması amacıyla, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NA dava açılmıştır.
Manavgat, 2283 km²'lik yüzölçümüyle Antalya ilinin en büyük 2. ilçesidir. Antalya’da ilçelere göre yatak sayısı bakımından Side Turizm Bölgesi’nin de içinde bulunduğu Manavgat ilk sırada yer almaktadır.

Manavgat, 2283 km²'lik yüzölçümüyle Antalya ilinin en büyük 2. ilçesidir. Antalya’da ilçelere göre yatak sayısı bakımından Side Turizm Bölgesi’nin de içinde bulunduğu Manavgat ilk sırada yer almaktadır. Bölgenin en önemli doğal güzelliklerinin biri olan Manavgat Şelalesi, Türkiye'nin en düzenli akan akarsuyu Manavgat Irmağı üzerinde yer almaktadır.

Manavgat Irmağı’nın denize döküldüğü alanın doğusunda yer alan ve 2 km’lik sahil şeridine sahip Ulualan Bölgesi, Akdeniz’e ve Manavgat Irmağı’na kıyısı olmasının yanı sıra, nitelikli tarım ve orman alanları ile bütünleşen doğal yapısı ile kent ve bölge halkı için çok büyük önem arz eden, ender nitelikteki doğal alanlardan biridir.

GOLF ALANI OLARAK RANTA AÇILIYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamu yararı gözetilmeden hazırlanmış planlar ile golf alanı olarak kitle turizmine ve ranta açılması planlanan Kızılağaç (Ulualan) bölgesi sahil kesimi, henüz yapılaşmamış önemli büyüklükte bir alandır. Alanın güneydoğusunda orman vasıflı alanlar, kuzeyi ve doğusunda mera alanları, güneybatısında ise maliye hazinesi mülkiyetinde alanlar bulunmaktadır. Planlar ile 2.770.000 m² (277 hektar) mera ve orman vasfındaki alan, 3 tanesi konaklamalı, 1 tanesi konaklamasız olmak üzere 4 ayrı parça halinde “Golf Alanı” olarak planlanmıştır. Bu derece büyük bir alan, 75’er hektar büyüklüğünde 3 tane konaklamalı, 55 hektar büyüklüğünde bir tane konaklamasız olmak üzere 4 adet Golf Alanı olarak planlanmıştır. Golf Alanının önündeki yaklaşık 1,5- 2 km’lik sahil bandına ise gerisindeki golf alanlarının devamı niteliğinde kullanım kararları getirilmiştir. Alan, Manavgat Irmağı ve denizin birleştiği, halkın buradan yararlandığı, nefes aldığı sahil kesimidir. Alan tamamıyla golf alanı olarak planlanmış, halkın buradan ve denizden yararlanma hakkı elinden alınmıştır.

KIYILAR HALKINDIR

Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle “KAMU YARARI” gözetilir. Anayasamızın amir hükümlerine aykırı olarak halkın kıyıdan yararlanmasının engellenmesi hukuka aykırıdır. Sahil Şeritleri, deniz, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliği olan alanlardır. Sahil şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Sahil şeridinin içeren uygulama imar planları, “tümüyle açık alan olarak” toplumun kullanımına tahsis edilecek şekilde düzenlenir. Bu alanlarda sadece yaya yolları, gezinti ve dinlenme alanları, seyir teras ve alanları ile rekreaktif amaçlı kullanımlar için belirlenen yapı ve tesisler yer alabilir. Bu alan içinde, toplumun yararlanmasına açık yapılar da dahil olmak üzere başka hiçbir yapı ve tesis yapılamaz.

HUKUKA AYKIRI

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan planlarda, yönetmelik hükümlerine aykırı olarak sahil şeridinin ilk 50 m.si ile ikinci 50 m.si G1 ve G2 olarak Golf alanı içerisinde gösterilmiştir. Her ne kadar plan notlarına, sahil şeridinin 1. bölümünün açık alan olarak düzenleneceği, yapılaşma olmayacağı yönünde hükümler konulmakla birlikte, planda sahil şeridinin tümüyle golf alanı yapı adasında bırakılmasıyla, bu alanların, arkasında planlanan turizm tesisinin ön bahçesi konumuna geleceği ve sadece tesis müşterilerinin kullanımına açık olacağı aşikârdır. Bu durum hukuka aykırılık taşımaktadır.

Söz konusu alan, uzun sahili (1,5-2 km) , büyüklüğü (577 h.) , konumu (merkeze çok yakın) , doğal yapısı (deniz, orman, mera) dikkate alındığında, kent ve bölge halkı yanında ülkemiz için büyük önem arz eden ve ulusal ve uluslararası projelere konu edilebilecek potansiyelde ender alanlardandır. Bu nedenle planlama yapılırken alanın belirli bir kesime değil, herkese açık kullanımına uygun, kentin ve bölgenin ekonomik ve ticari hayatına katkı sağlayacak nitelikte, yat limanı, turizm, tekne imal yeri, gibi yatırım alanları da dikkate alınarak ortak bir akılla ve talepler dikkate alınarak planlanması gerekir.

Bölgenin tamamı, Side Turizm Alanı ile Side II. No.lu Turizm Merkezi kapsamında, Kızılağaç sahil bandı 4 ayrı etap olarak planlanmıştır. 1.Etap, 2.Etap ve 4.Etap planlarda,  sahil şeridi, 1. bölümü yeşil alan (park) olarak planlanmış ve halkın kullanımına açık düzenlenmiştir. 2.Etap planlarda ise sahil şeridi 1.Bölüm de Golf alanı içine alınarak, bölgenin tamamı halkın kullanımına kapanarak kamu yararı ihlal edilmiştir. Ayrıca bu alanda, sahilin Manavgat ırmağı ile birleştiği yerde, doğal liman özelliği dikkate alınarak Çekek yeri bulunmaktadır. Manavgat halkı son yıllarda kooperatif olarak yat imalatı ile yeni bir ticari kazanç oluşturmuş, hatta son dönemde imal ettiği 15 yatı ihraç etmiştir. Planlar ile 577 hektarlık büyük alan 4 büyük parçaya bölünerek sadece 4 adet yatırımcıya tahsis yapılacak şekilde golf alanı olarak planlanmıştır. Oysa çekek yeri, sahil kullanımı, liman vs. gibi çeşitli yatırım alanları düşünülerek planlanması, bölge halkının ticari kazancı, bölgeden halkın yararlanması düşünüldüğünde kamu yararı için daha uygun bir planlama olacaktır.

Yat Limanı, Çekek Yeri ve İmal Tesisleri gibi önemli bir istihdam ve ticari kazanç getirisi olan böyle faaliyetlerin, herhangi bir üstün gerekçesi ve kamu yararı olmadan, bir başka alana taşınması şehircilik ilkelerine de aykırıdır. Planların hazırlanma sürecinde bu esaslara uyulmamış, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, halkın vs. görüşleri alınmamış, toplantılar düzenlenmemiştir. İlgili maddeye aykırı şekilde, hazırlanan ve onaylanan planların planlama esaslarına aykırı olduğu gibi işlemi şekil yönünden de olumsuz hale getirdiğini düşünmekteyiz. Çekek yeri, 2.Etap olarak planlanan bölgede, plan notuna madde eklenmesi suretiyle o bölgeye taşınarak giderilmeye çalışılmış ise de diğer kullanımlar için herhangi bir planlamada yer verilmemiştir. Örneğin, orman alanı içerisinde orman yangınlarına müdahale amacı için kurulan, helikopter alanı, yangın pisti alanı, orman alanı da, golf alanı olarak belirlendiği için kaldırılmıştır. Manavgat gibi yüksek yangın riski olan bir bölgede böyle önem taşıyan bir alanın kaldırılması şehircilik ilkeleri ile bağdaşmayacak bir durumdur.

DOĞA TAHRİP EDİLECEK

Golf alanları olarak planlanan alanın büyük bir kısmı fıstık çamlarından oluşan orman alanı ve mera alanından oluşmaktadır. Bu da var olan fıstık çamlarının kesilmesi, ağaçlar arasında büyük boşluklar oluşturulması, ağaç dışındaki, küçük ağaççık, çalı ve diğer bitki topluluklarının yok edilmesi anlamına gelecektir. Bu durumun orman ekosistemi üzerine getireceği tahribatın boyutları ölçülemeyecek düzeydedir. Ormanlık alanlarda golf yapılmasının bilimsel, sosyal, kamusal hiçbir açıklaması yoktur. Bölgenin yakınındaki Belek Ormanları geçmişte golf uğruna yok edilmiştir ve bu planlar yeni bir orman katliamına sebep olacaktır. Orman varlığımız tehdit altındayken, dünyanın gündeminde “su problemi” varken, suyu en çok tüketen golf sahaları için planlama yapılmasının, mantıklı açıklamasını bulamıyoruz. Golf sahasının her daim yeşil kalabilmesi için metrekare basına günlük 20 litre suya ihtiyaç duyulmaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre tüm dünyada 1,5 milyardan fazla insan, sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır. 2005 verilerine göre Golf sahaları için dünyada bir günde tüketilen 660.000 tonu aşkın su, 4,7 milyar insanın bir günlük asgari su gereksinimine eşittir. Çimler için kullanılan kimyasallar, tarım alanında kullanılanın 6 katıdır. Bu da yer altı su rejimlerini bozmaktadır. Bu nedenlerle golf sahaları için izinler verilirken, uygun arazi ve yer altı suyu etütleri yapılmalı, alanlar özenle seçilmelidir. Yatırımcıların rastgele, “önü deniz, arkası orman, buraya yatırım yapalım” demesinin geçerli hiçbir dayanağı yoktur. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli kararlarında ormanlık alanların orman olarak kalmasının “EN BÜYÜK KAMU YARARI” olduğuna dair çeşitli kararları mevcuttur. Golf alanına ihtiyaç olmayan bir bölgede, Orman alanlarının Golf uğruna heba edilmesi, Anayasamızın hâkim hükümlerine aykırıdır.

Bu bağlamda; Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak, Antalya ili, Manavgat İlçesi, Kızılağaç bölgesine ait, 3. Etap İlave ve Revizyon, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına;  Antalya İdare Mahkemesi’nde planların iptali ve yürütmenin durdurulması amacıyla, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NA dava açılmıştır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.