25 Kasım’da Antalya Barosu’ndan Güçlü Mesaj: “Eşit ve Şiddetsiz Bir Yaşam İçin Mücadeleden Vazgeçmeyeceğiz”

antalyahabertakipo.com - Kurul Kolaylaştırıcısı Av. Gamze Eroğlu, yaptığı açıklamada hem tarihi hatırlattı hem de Türkiye’de giderek derinleşen şiddet, eşitsizlik ve cezasızlık sorunlarına dikkat çekti.

KELEBEKLERİN MÜCADELESİNDEN EVRENSEL BİR HAYKIRIŞA

25 Kasım’ın sıradan bir tarih olmadığını belirten Av. Gamze Eroğlu, günün köklerine inerek, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Rafael Trujillo’ya karşı mücadele eden Mirabel Kardeşlerin katledilişine vurgu yaptı:

“Patria, Minerva ve María Teresa'nın cesareti, bugün dünyanın dört bir yanında şiddete direnen kadınlara ışık olmuştur. Bu mücadele, 1999’da Birleşmiş Milletler tarafından küresel bir kararlılığa dönüştürülmüştür.”

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR İNSAN HAKKI İHLALİDİR”

Av. Eroğlu, kadına yönelik şiddeti yalnızca toplumsal bir yara olarak değil, doğrudan bir insan hakkı ihlali olarak tanımladı. Türkiye’de şiddetin münferit olayları çoktan aştığını belirterek;

“Eşitsizlik ve cezasızlık bu şiddetin büyümesine zemin hazırlamaktadır. Tedbirler uygulanmadığı için şiddet, önlenebilir bir olgu olmaktan çıkarılıp bir ‘kader’ gibi kadınlara dayatılmaktadır.”

ifadelerini kullandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLMENİN ETKİLERİ AĞIRLAŞIYOR

Açıklamada, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin yarattığı koruma boşluğuna özellikle dikkat çekildi. Sayılar durumun vahametini ortaya koyuyor:

2008–2019 arasında 3.185 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından, 2021’de 280, 2022’de 334 kadın cinayete kurban gitti. 2025’in ilk 10 ayında 317 kadın, sadece Ekim ayında 27 kadın öldürüldü. 2025’in ilk 10 ayında 114 kadın işçi, güvencesiz çalışma koşulları nedeniyle yaşamını yitirdi.

Eroğlu, özellikle Dilovası’ndaki parfüm dolum tesisinde yaşanan ve 6 kadın işçinin yaşamını yitirdiği patlamayı “göz göre göre gelen, önlenebilir bir katliam” olarak niteledi.

“KADINLARIN HAKLARI SİSTEMATİK ŞEKİLDE HEDEF ALINIYOR”

Av. Gamze Eroğlu, kadınlara yönelik baskıların yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı olmadığını vurguladı:

Kadınların kıyafetlerinin, yaşam tarzlarının hedef alınması, Sanatçıların sahne kıyafetleri nedeniyle gözaltına alınması, Nafaka hakkını sınırlayan yasal girişimler, Arabuluculuk sistemiyle şiddet mağdurlarının faille masaya oturmaya zorlanması, Medeni Kanun’a yönelik müdahale hazırlıkları…

Tüm bunların kadınların asırlık kazanımlarını tehdit ettiğini belirtti:

“2025 yılı, kadınların temel haklarının sistematik olarak hedef alındığı bir yıl oldu. Laikliğin, eşit yurttaşlığın ve Medeni Kanun’un güvencesi zayıflatılmaya çalışılıyor.”

“ADLİYEDE BİR BELGENİN ZAMANINDA TOPLANMASI BİR HAYATI KURTARABİLİR”

Antalya Barosu’nun kadın hakları alanındaki çalışmalara devam ettiğini vurgulayan Eroğlu, kamu kurumlarının sorumluluklarının hayati önem taşıdığını belirtti:

“Bir tedbir kararının hızlı uygulanması, bir delilin özenle toplanması bir kadının hayatını değiştirebilir, hatta kurtarabilir. Şiddetin tanıklarıyız; adliyede, karakolda, sahada…”

“KADINLARIN MÜCADELESİ KARANLIĞA MEYDAN OKUYOR”

Eroğlu, dünya çapında süren kadın mücadelesinin asla durmayacağını söyleyerek açıklamasını güçlü bir çağrıyla tamamladı:

“Kız kardeşlerimizin mücadeleleri, bizim mücadelemizdir.
Eşit ve şiddetten arınmış bir yaşam mümkün ve onu hep birlikte kuracağız.
Yaşasın kadın dayanışması!”

Açıklama, Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu adına kamuoyuyla paylaşıldı.