8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Basın Bildirisi

Asayiş 07.03.2020 - 21:25, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2840+ kez okundu.
 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Basın Bildirisi

163 yıl önce, nesiller boyu tüm kadınlar adına, hepimiz adına verilen Eşit İşe Eşit Ücret”, “Sendikalaşma ve Oy Hakkı” mücadelesini, bugün onurlandırıyoruz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, eşitlik içinde vehakça yaşama, şiddetten ve toplumsal cinsiyetçi bakış açısından arınmış ilkeler için çalışmayı hatırlamamıza vesiledir. Toplumun her kesiminin; birlikte düşünme, birlikte karar alma, birlikte üretme anlayışı ile omuz omuza hareket etmesi, kadınların emeklerini görünür kılma,  destekleme, çalışma yaşamında becerilerini ortaya koymaya hizmet edecektir. Toplumsal cinsiyetçi rollerin içine hapsedilmeye çalışılan kadından ev işlerini görme, çocuk bakma görevleri beklenirken öte yandan ev ekonomisine katkı vermesi de beklenmektedir. Buna karşın cinsiyetçi roller erkeğe dışarıda çalışma ve para kazanma rolü biçmiştir. Özetle hem ev içi hem ev dışında etkin çalışması beklenen kadın çalışma yaşamının görünmez özneleri haline getirilmektedir. Kayıt dışı istihdam, aynı işe daha az ücret ve niteliksiz işlerde çalıştırılma olgularının öznesi sıklıkla kadındır. Uluslararası sözleşmelere ve ulusal düzeydeki yasal düzenlemelere karşın hak ihlallerine, ayrımcılığa ve şiddete en çok maruz kalan kesim olan kadınların toplumun her alanında yetenekleri ve emekleri ile uyumlu olarak çalışma hakkının korunması bir zorunluluktur. Ayırımcılık ve şiddet yerine barış içinde birlikte yaşama, şiddet dili yerine sevgi dilini seçme her birimize bir ödevdir. Kadınların işgücü piyasasında etkin ve güçlü rol alması, çalışma hayatına yetenekleri ile katkı vermesi ekonomik gelişimin de anahtarıdır. Her insanın doğmakla sahip olduğu evrensel insan haklarının kadınlara lütuf gibi verilip alınması, bu hakların korunması için kadınların bunca şiddete maruz kalması ve hatta can vermesi kabul edilemez. Toplumun tüm kesimlerinin her türlü ayırımcılığa karşı refleks olarak karşı durması, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı içeren tutum, davranış ve söylemleri reddetmesi, cinsiyet eşitliği ve haklar konusunda bilinçlenme çalışmaları yapılması gelişim için vazgeçilmezdir. Birlikte yan yana hakkaniyetli, dengeli, farklı alanlarda ve her platformda toplumsal cinsiyet eşitliğinin, sosyal adaletin, kadın emeğinin görünür kılınmasının, kadına fırsat eşitliğinin savunucusuyuz,  her türlü şiddetin ve ayrımcılığın karşısında dimdik duracağız.  Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi“Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken öteki uzvu atâlette olursa, o toplum felce uğramış demektir.”
163 yıl önce, nesiller boyu tüm kadınlar adına, hepimiz adına verilen Eşit İşe Eşit Ücret”, “Sendikalaşma ve Oy Hakkı” mücadelesini, bugün onurlandırıyoruz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, eşitlik içinde vehakça yaşama, şiddetten ve toplumsal cinsiyetçi bakış açısından arınmış ilkeler için çalışmayı hatırlamamıza vesiledir.

Toplumun her kesiminin; birlikte düşünme, birlikte karar alma, birlikte üretme anlayışı ile omuz omuza hareket etmesi, kadınların emeklerini görünür kılma,  destekleme, çalışma yaşamında becerilerini ortaya koymaya hizmet edecektir.

Toplumsal cinsiyetçi rollerin içine hapsedilmeye çalışılan kadından ev işlerini görme, çocuk bakma görevleri beklenirken öte yandan ev ekonomisine katkı vermesi de beklenmektedir. Buna karşın cinsiyetçi roller erkeğe dışarıda çalışma ve para kazanma rolü biçmiştir. Özetle hem ev içi hem ev dışında etkin çalışması beklenen kadın çalışma yaşamının görünmez özneleri haline getirilmektedir. Kayıt dışı istihdam, aynı işe daha az ücret ve niteliksiz işlerde çalıştırılma olgularının öznesi sıklıkla kadındır.

Uluslararası sözleşmelere ve ulusal düzeydeki yasal düzenlemelere karşın hak ihlallerine, ayrımcılığa ve şiddete en çok maruz kalan kesim olan kadınların toplumun her alanında yetenekleri ve emekleri ile uyumlu olarak çalışma hakkının korunması bir zorunluluktur. Ayırımcılık ve şiddet yerine barış içinde birlikte yaşama, şiddet dili yerine sevgi dilini seçme her birimize bir ödevdir.

Kadınların işgücü piyasasında etkin ve güçlü rol alması, çalışma hayatına yetenekleri ile katkı vermesi ekonomik gelişimin de anahtarıdır.

Her insanın doğmakla sahip olduğu evrensel insan haklarının kadınlara lütuf gibi verilip alınması, bu hakların korunması için kadınların bunca şiddete maruz kalması ve hatta can vermesi kabul edilemez.

Toplumun tüm kesimlerinin her türlü ayırımcılığa karşı refleks olarak karşı durması, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı içeren tutum, davranış ve söylemleri reddetmesi, cinsiyet eşitliği ve haklar konusunda bilinçlenme çalışmaları yapılması gelişim için vazgeçilmezdir. Birlikte yan yana hakkaniyetli, dengeli, farklı alanlarda ve her platformda toplumsal cinsiyet eşitliğinin, sosyal adaletin, kadın emeğinin görünür kılınmasının, kadına fırsat eşitliğinin savunucusuyuz,  her türlü şiddetin ve ayrımcılığın karşısında dimdik duracağız. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi“Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken öteki uzvu atâlette olursa, o toplum felce uğramış demektir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.