Peki, Nedir İnsanları Şiddete Yönlendiren Şey?

Asayiş 03.11.2021 - 19:07, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2687+ kez okundu.
 

Peki, Nedir İnsanları Şiddete Yönlendiren Şey?

Evde şiddet, sokakta şiddet, iş yerinde şiddet, okulda şiddet. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet. Şiddet her yerde Hastanede, sağlık merkezlerinde sağlık çalışanları, evlerde, yurtlarda çocuklar, sokakta, evde, ulaşım araçlarında kadınlar,
Evde şiddet, sokakta şiddet, iş yerinde şiddet, okulda şiddet. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet. Şiddet her yerde Hastanede, sağlık merkezlerinde sağlık çalışanları, evlerde, yurtlarda çocuklar, sokakta, evde, ulaşım araçlarında kadınlar, okullarda da öğretmen ve diğer eğitim çalışanları şiddete uğruyor. Şiddetin dini, inancı, siyasi görüşü, yaşam tarzı, cinsiyeti yok. Şiddet, her zaman, her yerde ve herkese oluyor. Peki, nedir insanları şiddete yönlendiren şey? Neden insanlar bir konuda uyuşmadığı insanlara şiddet uygulamaya kalkıyor? Bu hakkı ve haddi kendinde nasıl buluyor? Gün geçmiyor ki onlarca şiddet olayı duyulmasın. Şiddete özendiren sözde önderler, yasalarda şiddete karşı yetersiz hükümler ve işlerini şiddetle halletmeye alışmış edep ve görgüden nasibini almamış insanlar yüzünden şiddete maruz kalıyoruz. “Ne olacak sanki?”, “Bir ifade verir çıkarız” gibi ifadeler, şiddeti uygulayanların basmakalıp cümleleri olmuş, hepimize tanıdık gelen ifadeler haline gelmiştir. Bugün burada toplanmamız da yine bir eğitim emekçimizin sırf işini yaptı diye uğradığı sözlü ve fiziki şiddettir. Bu okulda, Çağlayan Anadolu Lisesinde görev yapan bu idareci arkadaşımız bir kurulca verilen bir kararı öğrenci velisine duyururken sözlü ve fiziki olarak şiddete maruz kalmış ve araya giren kişiler tarafından çok daha vahim bir tablodan kurtulmuştur. Biz eğitim çalışanları olarak tek derdimiz; öğrencilerimizin iyi bir eğitim-öğretim süreci geçirmelerini sağlamak, onları toplum hayatına ve başarılı yarınlara taşımaktır. Bunu yaparken de bunları sağlayacak her türlü uygulamayı gerçekleştirmek ve gerektiği zaman bu sürece zarar veren kişi ve uygulamaları da engellemek durumundayız. Okullardaki çocukları kendi çocuklarımız gibi görür ve işimizi öyle yaparız. Yapılan birçok araştırmada toplumda en güvenilir meslek grubu olarak öğretmenler çıkmaktadır. Ancak bütün bunlara karşı gördüğümüz muamele bazen şiddet oluyor. Buradan tüm yetkililere, bizi yönetenlere sesleniyoruz. Bir an önce gerekli kanuni düzenlemeleri yapın ve kimse şiddete uğramasın. Şiddeti uygulayanlar ellerini, kollarını sallayarak ortalıkta dolaşmasın. Şiddete uğramanın ayrımı olmaz. Senin adamın, benim adamım, senin sendikandan, benim sendikamdan tartışması olmadan tüm eğitim çalışanlarına ve toplumumuzun tüm alanlarında şiddeti önleyin. Bugün önlenmeyen bir şiddet, aynı bir kartopu gibi yarın kat kat artarak karşımıza çıkacaktır.
Evde şiddet, sokakta şiddet, iş yerinde şiddet, okulda şiddet. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet. Şiddet her yerde Hastanede, sağlık merkezlerinde sağlık çalışanları, evlerde, yurtlarda çocuklar, sokakta, evde, ulaşım araçlarında kadınlar,

Evde şiddet, sokakta şiddet, iş yerinde şiddet, okulda şiddet. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet. Şiddet her yerde Hastanede, sağlık merkezlerinde sağlık çalışanları, evlerde, yurtlarda çocuklar, sokakta, evde, ulaşım araçlarında kadınlar, okullarda da öğretmen ve diğer eğitim çalışanları şiddete uğruyor. Şiddetin dini, inancı, siyasi görüşü, yaşam tarzı, cinsiyeti yok. Şiddet, her zaman, her yerde ve herkese oluyor.

Peki, nedir insanları şiddete yönlendiren şey?

Neden insanlar bir konuda uyuşmadığı insanlara şiddet uygulamaya kalkıyor? Bu hakkı ve haddi kendinde nasıl buluyor? Gün geçmiyor ki onlarca şiddet olayı duyulmasın. Şiddete özendiren sözde önderler, yasalarda şiddete karşı yetersiz hükümler ve işlerini şiddetle halletmeye alışmış edep ve görgüden nasibini almamış insanlar yüzünden şiddete maruz kalıyoruz. “Ne olacak sanki?”, “Bir ifade verir çıkarız” gibi ifadeler, şiddeti uygulayanların basmakalıp cümleleri olmuş, hepimize tanıdık gelen ifadeler haline gelmiştir.

Bugün burada toplanmamız da yine bir eğitim emekçimizin sırf işini yaptı diye uğradığı sözlü ve fiziki şiddettir. Bu okulda, Çağlayan Anadolu Lisesinde görev yapan bu idareci arkadaşımız bir kurulca verilen bir kararı öğrenci velisine duyururken sözlü ve fiziki olarak şiddete maruz kalmış ve araya giren kişiler tarafından çok daha vahim bir tablodan kurtulmuştur. Biz eğitim çalışanları olarak tek derdimiz; öğrencilerimizin iyi bir eğitim-öğretim süreci geçirmelerini sağlamak, onları toplum hayatına ve başarılı yarınlara taşımaktır. Bunu yaparken de bunları sağlayacak her türlü uygulamayı gerçekleştirmek ve gerektiği zaman bu sürece zarar veren kişi ve uygulamaları da engellemek durumundayız. Okullardaki çocukları kendi çocuklarımız gibi görür ve işimizi öyle yaparız. Yapılan birçok araştırmada toplumda en güvenilir meslek grubu olarak öğretmenler çıkmaktadır. Ancak bütün bunlara karşı gördüğümüz muamele bazen şiddet oluyor.

Buradan tüm yetkililere, bizi yönetenlere sesleniyoruz. Bir an önce gerekli kanuni düzenlemeleri yapın ve kimse şiddete uğramasın. Şiddeti uygulayanlar ellerini, kollarını sallayarak ortalıkta dolaşmasın. Şiddete uğramanın ayrımı olmaz. Senin adamın, benim adamım, senin sendikandan, benim sendikamdan tartışması olmadan tüm eğitim çalışanlarına ve toplumumuzun tüm alanlarında şiddeti önleyin. Bugün önlenmeyen bir şiddet, aynı bir kartopu gibi yarın kat kat artarak karşımıza çıkacaktır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.