Osman ARTAN
Köşe Yazarı
Osman ARTAN
 

Ramazan'dan Sonra Dini Hayatımız

Allah için yapılan ibadetlerin en makbulü, (az da olsa) en devamlı olanıdır. Evet, böyle tarif ediyor Efendimiz (sas) Hazretleri en makbul Müslümanlığı.. Az da olsa devamlı ibadet!... Diyelim ki, bir insan Ramazan boyu beş vaktine beş daha ilave etmiş, sabahlara kadar namaz kılmış, akşamlara kadar da oruç tutmuş.. Elinden tesbihini, başından takkesini düşürmeyen, sofu bir insan haline gelmiş; ama bu titizlik ve dikkat, sadece Ramazan ayına mahsus kalmış, Ramazan'dan sonra tesbihler, seccadeler sandığa, dini görevler gelecek Ramazan'a bırakılmış. Yani devamlı değil.. İşte bu, Allah yanında makbul olan tutum değildir. Allah'ın insanlara ihsan ettiği el, ayak, göz, kulak gibi nimetleri nasıl sadece Ramazan ayına mahsus kalmıyor, ömür boyu kullanılıyorsa, O'nun emirlerine olan itaatimiz de Ramazan ayına mahsus kalmamalı, ömür boyu devam etmeli, son nefese kadar sürmelidir. Hatta insan nasıl havasız, susuz yaşayamazsa, biz de dini mükellefiyetlerimizi yerine getirmeden yaşayamaz hale gelmeliyiz. Yaşadığımız mübarek Ramazan ayı bize bu düşünceyi vermeli, bu alışkanlığı kazandırmış olmalıdır. Bu sebeple de Ramazan ayı sonunda bu konuyu kendi vicdanımızda iyice düşünmeli, Ramazan'da kazandığımız iyilik ve ibadet alışkanlıklarımızı Ramazan'dan sonra da firesiz devam ettirme kararında olmalıyız.. Şayet böyle bir tefekkürümüz olur da Ramazan sonunda böyle kesin bir karar içinde olursak, Ramazan'ın feyzinden tam istifade edenlerden olduğumuzu düşünebiliriz. Çünkü aldığımız bu karar, dini hayatımızı firesiz devam ettirme kararıdır. Hayatımızı değerlendirme adına bundan daha mühim bir karar olamaz Ramazan'dan sonra. Zaten sorumluluk sahibi insan dindarlığını, Ramazan ayına inhisar ettiremez, Ramazan'dan sonra gömlek çıkarır gibi dini hayatı çıkarıp eski gaflet gömleğini giyemez. Belki Ramazan'da kazandığı bu güzel alışkanlıklarını iyice benimser, Ramazan sonrasında da aynen devam ettirme kararını tereddütsüz alır. Böylece ömür boyu dini hayatını sürdürme niyetini bir daha tazelemiş olur. Hadis-i şerifin tarif ettiği Müslüman halini alır. Ne diyor hadis-i şerif? - Allah için yapılan ibadetlerin en makbulü, (az da olsa) en devamlı olanıdır!. Onun için 'Ramazan gitti, dini hayat bitti' diyemez. Ramazan gider; ama dini hayat ömür boyu devam eder. Çünkü kimse Ramazan Müslümanı durumuna düşmek istemez. Gönlümüzün istediği, Ramazan ayında başlattığımız dini titizliğimizi ömür boyu devam ettirmek, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi'nde kazandığımızı, diğer gecelerde kaybetmemektir. Sizin de böyle düşündüğünüzü düşünüyorum. Ha gayret kardeşlerim, ha gayret. ÖLÜMÜN SAATİ BELLİ DEĞİL....
Ekleme Tarihi: 30 Haziran 2017 - Cuma

Ramazan'dan Sonra Dini Hayatımız

Allah için yapılan ibadetlerin en makbulü, (az da olsa) en devamlı olanıdır.

Evet, böyle tarif ediyor Efendimiz (sas) Hazretleri en makbul Müslümanlığı..

Az da olsa devamlı ibadet!...

Diyelim ki, bir insan Ramazan boyu beş vaktine beş daha ilave etmiş, sabahlara kadar namaz kılmış, akşamlara kadar da oruç tutmuş.. Elinden tesbihini, başından takkesini düşürmeyen, sofu bir insan haline gelmiş; ama bu titizlik ve dikkat, sadece Ramazan ayına mahsus kalmış, Ramazan'dan sonra tesbihler, seccadeler sandığa, dini görevler gelecek Ramazan'a bırakılmış. Yani devamlı değil..

İşte bu, Allah yanında makbul olan tutum değildir. Allah'ın insanlara ihsan ettiği el, ayak, göz, kulak gibi nimetleri nasıl sadece Ramazan ayına mahsus kalmıyor, ömür boyu kullanılıyorsa, O'nun emirlerine olan itaatimiz de Ramazan ayına mahsus kalmamalı, ömür boyu devam etmeli, son nefese kadar sürmelidir. Hatta insan nasıl havasız, susuz yaşayamazsa, biz de dini mükellefiyetlerimizi yerine getirmeden yaşayamaz hale gelmeliyiz.

Yaşadığımız mübarek Ramazan ayı bize bu düşünceyi vermeli, bu alışkanlığı kazandırmış olmalıdır. Bu sebeple de Ramazan ayı sonunda bu konuyu kendi vicdanımızda iyice düşünmeli, Ramazan'da kazandığımız iyilik ve ibadet alışkanlıklarımızı Ramazan'dan sonra da firesiz devam ettirme kararında olmalıyız..

Şayet böyle bir tefekkürümüz olur da Ramazan sonunda böyle kesin bir karar içinde olursak, Ramazan'ın feyzinden tam istifade edenlerden olduğumuzu düşünebiliriz. Çünkü aldığımız bu karar, dini hayatımızı firesiz devam ettirme kararıdır. Hayatımızı değerlendirme adına bundan daha mühim bir karar olamaz Ramazan'dan sonra.

Zaten sorumluluk sahibi insan dindarlığını, Ramazan ayına inhisar ettiremez, Ramazan'dan sonra gömlek çıkarır gibi dini hayatı çıkarıp eski gaflet gömleğini giyemez. Belki Ramazan'da kazandığı bu güzel alışkanlıklarını iyice benimser, Ramazan sonrasında da aynen devam ettirme kararını tereddütsüz alır. Böylece ömür boyu dini hayatını sürdürme niyetini bir daha tazelemiş olur. Hadis-i şerifin tarif ettiği Müslüman halini alır. Ne diyor hadis-i şerif?

- Allah için yapılan ibadetlerin en makbulü, (az da olsa) en devamlı olanıdır!.

Onun için 'Ramazan gitti, dini hayat bitti' diyemez. Ramazan gider; ama dini hayat ömür boyu devam eder. Çünkü kimse Ramazan Müslümanı durumuna düşmek istemez.

Gönlümüzün istediği, Ramazan ayında başlattığımız dini titizliğimizi ömür boyu devam ettirmek, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi'nde kazandığımızı, diğer gecelerde kaybetmemektir.

Sizin de böyle düşündüğünüzü düşünüyorum.

Ha gayret kardeşlerim, ha gayret.

ÖLÜMÜN SAATİ BELLİ DEĞİL....

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.