Sendika Gibi Sendika Olmak Lazım

Sağlık 31.05.2021 - 20:54, Güncelleme: 16.11.2022 - 03:02 2584+ kez okundu.
 

Sendika Gibi Sendika Olmak Lazım

Sendikaların temel görevi, ayrım yapmaksızın tüm çalışanların hak ve hukukunu savunmak ve üyelerine daha iyi bir ücret ve çalışma koşullarını sağlamak için mücadele etmektir.
Sendika Gibi Sendika Olmak Lazım Sendikaların temel görevi, ayrım yapmaksızın tüm çalışanların hak ve hukukunu savunmak ve üyelerine daha iyi bir ücret ve çalışma koşullarını sağlamak için mücadele etmektir. Sendikalar, çalışanın siyasi görüşüne, dini inancına ve etnik kimliğine bakmaksızın iş yeri ve iş kolundaki tüm emekçilerin birliğini sağlamaya çalışırlar. Çünkü sendikalar, emekçilerin rekabet değil, birlik-mücadele ve dayanışma örgütü olarak kurulmuşlardır. Yine sendikaların sorumlu ve bağlı oldukları ve güç aldıkları yer de sadece ve sadece temsil ettiği kesim ve üyeleridir. Dolayısıyla da Sendikalar; hükümetten, siyasi partilerden ve işverenden bağımsız olmak durumundadır. Ancak, Belediye ve Yerel Yönetim iş kolundaki sendikaların örgütlenme ve çalışma biçimine ve işverenle ilişkilerine bakıldığında ortaya çıkan tablonun hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Özellikle de bu “çarpıklık”, Belediye ve Yerel Yönetim İş kolundaki sendikalar için yasa gereği, her yıl 15 Mayısta yapılan üye sayımı ve yetki tespiti sürecinde daha da bariz yaşanıyor. TÜRKİYE’DE MEMUR-SEN,  ANTALYA BÜYÜKŞEHİRDE YEREL-SEN! Antalya Büyükşehir Belediyesinde geçen yılda olduğu gibi bu sene de demokratik ve adil olmayan bir YETKİ süreci yaşadık. Bu süreçte baskı, tehdit ve mobbing yoluyla belediye emekçilerinin sendikal tercihine açıktan müdahale edildiğine tanık olduk. AKP hükümetinin doğrudan desteği ile birlikte hormonlu olarak büyüyen Memur Sen’in 19 yıllık pratiği ortadadır. Kamu emekçilerinin ekonomik ve sosyal sorunları her geçen gün artarak büyümektedir. İş ve ücret güvencemiz tehdit altındadır. Esnek ve kuralsız çalışma genel kural haline getirilmek istenmektedir. Türkiye genelinde en çok üyeye sahip olmasına rağmen Milyonlarca kamu emekçisinin birikmiş sorunlarına çözüm üretmek, çare olmak yerine uğursuz-bölücü rollerini oynayarak AKP hükümetinin suçlarına ortak olmuşlardır. Sahte sendika yasası üzerinde kurulan sözleşme masasında gece yarısı,  3.5 lik sadaka artışlara imza atarak milyonlarca kamu emekçisinin hakkını satmışlardır. Yandaş, sarı ve işveren sendikacılığının rafine temsilcisi olan Memur Sen’in yaptığı bu işbirlikçi sendikacılığın sonuçları milyonlarca kamu emekçisinin işine ve ekmeğine büyük zararlar vermiştir. DEMOKRASİ İÇİN SENDİKAL REKABETE DEĞİL, BİRLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VAR! Bir siyasi parti ya da Belediye Başkanlarını referans göstererek sendikacılık yapılmasının olumsuz sonuçlarını da her dönem görmek mümkündür. Maalesef, ülkemizde de her belediye başkanının ya da ait olduğu siyasi partisinin bir sendikasının olduğu acı ama gerçektir. Bu çarpıklığın bir sonucu olarak Belediye emekçilerinin her yeni gelen belediye başkanının tercihine göre sendika değişikliğine zorlandıklarını ve topluca sürgün, mobbing ve işten atmalara maruz kaldıklarını yakın tarihimizden biliyoruz.  Dolayısıyla da; bir siyasi parti ya da Belediye başkanını esas alarak sendikacılık yapmak, sendikaları itibarsızlaştırdığı gibi,  emekçileri bölmekte ve haksızlıkları meşrulaştırarak geleceğimizi daha da güvencesiz hale getirmektedir. Zaten göstermelik ve sahte olma özelliği ile 4688 sayılı yasa, grev hakkını yasakladığı gibi, kamu emekçilerinin ‘normal’ bir toplu sözleşme yapabilmelerini de imkansız hale getirmektedir. Bu anti-demokratik koşullara rağmen yaptığımız ‘örnek’ sözleşmeler ise Sayıştay kararları gerekçe gösterilerek, Belediye Başkanları tarafından tek taraflı olarak fesh edilmektedir. Mevcut yasanın engelleyici ve sınırlayıcı özelliğine ve Sayıştay baskısına karşı “birleşerek” mücalele etmek yerine,  hükümet ya da belediye başkanının “ağzına bakarak” sendikacılık yapanlar hangi ‘ulvi’ gerekçeyi öne sürerlerse sürsünler,  sonuçları itibarıyla “gücümüzü bölmekte” ve haklarımıza karşı işlenen suça ortak olmaktalar. YEREL SEN’İN ADI VAR KENDİ YOK! Antalya Büyükşehir Belediyesinde de Tüm Yerel Sen Belediye başkanının adını kullanarak sendikacılık yapmaktadır. Yani, Memur Sen’e bağlı Bem Bir Sen sendikasının yolundan yürümekteler. Bu konuda da bir hayli tecrübe kazandıklarını ve Sendikal alanda Menderes Türel döneminin Bem Bir Sen’ini geride bıraktıklarını söylemeliyiz!                                                                              Antalya Büyükşehir belediyesinde iki yıldır yetkili olmalarına rağmen hiçbir yeni kazanım elde edemeyen, üyelerinden habersiz sözleşmeye imza atan, daha doğrusu ‘eski’ sözleşmeyi ‘yeni’ diye yutturmaya çalışan, memurlar ile Sözleşmeli personel arasındaki ücret dengesizliğini görmezden gelen, geçmiş dönemden kalma birikmiş sorunlarımızı yok sayarak sahada hiç gözükmeyen ve sözleşme ile ilgili geleceğe dair hiçbir iddiası bulunmayan Tüm Yerel Sen’in bu sene de ‘yetkiyi’ almış olması herkese çok manidar geldi. Açıkça söylemek gerekirse, bu yetki hak edilmiş bir yetki değildir.  Aksine bunun her türlü idari baskıyı kullanarak, Danışman, Daire Başkanı, Müdür ve bilumum diğer yöneticilerin mete zoru ile elde edildiğini Mısır’daki sağır sultan bile duymuştur!  Tüm Bel-Sen ise;  hükümetten ve işverenden bağımsız, her daim belediye emekçilerinden güç alarak sendikal mücadelesini yürütmeye çalışmaktadır. Bu doğru tutumumuzu bütün belediye emekçileri de bilmekte ve ‘takdir’ etmektedir. Ancak, bu sene idari baskıların zirve yapması sonucunda her ne kadar resmi olarak yetkiyi alamasak da,   Antalya Büyükşehir belediyesi emekçilerinin şahsında ETKİLİ bir sendika olduğumuzun da farkındayız. SENDİKACIDAN “İŞVEREN’ DANIŞMANI OLMAZ! Sayın Mehmet Balık’ın; hem Birleşik Kamu İş Konfederasyonunun Genel Başkanı hem de Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın Danışmanı olması kamuoyunda ve kendi içlerinde de tartışma konusu olmuştu. Elbette Belediye iş kolunda örgütlü bir sendika olarak bu çelişkili duruma ilişkin eleştirimizi biz de daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Ancak, Sayın Balık’ın, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı danışmanı olmasını çalışanlar açısından “pozitif” bir gelişme olarak da değerlendirmek mümkündür!                                                                             Yani, Sayın Balık; Antalya Büyükşehir Belediyesindeki emekçilerin geçmiş dönemden kalma yaşadığı haksızlıkların ortadan kaldırılmasında, Bayram ikramiyelerinin güncellenerek daha iyi bir sözleşmenin imzalanmasında, Liyakatın sağlanabilmesi için yıllardır yapılmayan ‘görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının açılmasında, Sözleşmeli personelin yaşadığı ücret adaletsizliğinin giderilmesinde, sendikaların belediyenin yönetim ve karar organlarında temsiliyetinin sağlanmasında ve de çalışanların sendikal tercihlerini özgür ve demokratik bir şekilde yapabilecekleri ortamın yaratılmasında  “yapıcı” ve “olumlu” bir rol oynayabilirdi! Ama Sayın Balık, bunların hiçbirisini yapmadığı gibi, tersine,  Menderes Türel döneminde eleştirdiği sendikal baskı ve mobbing uygulamasının bizzat yürütücüsü oldu. Daha doğrusu tarafsız ve adil davranacağı yerde, Danışmanlık makamını Tüm Yerel Sen adına kullanarak kendisini eleştirenleri bir kez daha haklı çıkarmıştır; “Sendika başkanından İşveren danışmanı olmaz, işveren danışmanı olursanız da sendikacı kimliğinizi kaybedersiniz!” ANTALYA’DA BİRİNCİ SENDİKA; TÜM BEL-SEN Büyükşehir Belediyesindeki bu haksız ve demokratik olmayan koşullara rağmen bize inanarak üye olan 600 arkadaşımıza en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz. Yine; ASAT, Muratpaşa, Manavgat ve İbradı Belediyelerinde bir kez daha Sendikamız Tüm Bel-Sen’i ‘yetkili’ yapan arkadaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz. Antalya genelinde, Belediye ve Yerel Yönetim İşkolunda toplam 1316 üye sayısı ile bu senede birinci sendika olmanın kıvancını yaşıyoruz. Üyelerimizden aldığımız bu güç ile Antalya Büyükşehir dâhil tüm belediye emekçilerinin birikmiş sorunlarını çözebilmek ve grevli-toplu sözleşmeli gerçek bir sendika hakkını kazanabilmek için ara vermeksizin mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Ve; tüm belediye emekçilerini sendikamız çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz. İlhan Karakurt Tüm Bel-Sen Antalya Şube Başkanı
Sendikaların temel görevi, ayrım yapmaksızın tüm çalışanların hak ve hukukunu savunmak ve üyelerine daha iyi bir ücret ve çalışma koşullarını sağlamak için mücadele etmektir.

Sendika Gibi Sendika Olmak Lazım

Sendikaların temel görevi, ayrım yapmaksızın tüm çalışanların hak ve hukukunu savunmak ve üyelerine daha iyi bir ücret ve çalışma koşullarını sağlamak için mücadele etmektir.

Sendikalar, çalışanın siyasi görüşüne, dini inancına ve etnik kimliğine bakmaksızın iş yeri ve iş kolundaki tüm emekçilerin birliğini sağlamaya çalışırlar. Çünkü sendikalar, emekçilerin rekabet değil, birlik-mücadele ve dayanışma örgütü olarak kurulmuşlardır. Yine sendikaların sorumlu ve bağlı oldukları ve güç aldıkları yer de sadece ve sadece temsil ettiği kesim ve üyeleridir. Dolayısıyla da Sendikalar; hükümetten, siyasi partilerden ve işverenden bağımsız olmak durumundadır.

Ancak, Belediye ve Yerel Yönetim iş kolundaki sendikaların örgütlenme ve çalışma biçimine ve işverenle ilişkilerine bakıldığında ortaya çıkan tablonun hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Özellikle de bu “çarpıklık”, Belediye ve Yerel Yönetim İş kolundaki sendikalar için yasa gereği, her yıl 15 Mayısta yapılan üye sayımı ve yetki tespiti sürecinde daha da bariz yaşanıyor.

TÜRKİYE’DE MEMUR-SEN,  ANTALYA BÜYÜKŞEHİRDE YEREL-SEN!

Antalya Büyükşehir Belediyesinde geçen yılda olduğu gibi bu sene de demokratik ve adil olmayan bir YETKİ süreci yaşadık. Bu süreçte baskı, tehdit ve mobbing yoluyla belediye emekçilerinin sendikal tercihine açıktan müdahale edildiğine tanık olduk.

AKP hükümetinin doğrudan desteği ile birlikte hormonlu olarak büyüyen Memur Sen’in 19 yıllık pratiği ortadadır. Kamu emekçilerinin ekonomik ve sosyal sorunları her geçen gün artarak büyümektedir. İş ve ücret güvencemiz tehdit altındadır. Esnek ve kuralsız çalışma genel kural haline getirilmek istenmektedir. Türkiye genelinde en çok üyeye sahip olmasına rağmen Milyonlarca kamu emekçisinin birikmiş sorunlarına çözüm üretmek, çare olmak yerine uğursuz-bölücü rollerini oynayarak AKP hükümetinin suçlarına ortak olmuşlardır.

Sahte sendika yasası üzerinde kurulan sözleşme masasında gece yarısı,  3.5 lik sadaka artışlara imza atarak milyonlarca kamu emekçisinin hakkını satmışlardır. Yandaş, sarı ve işveren sendikacılığının rafine temsilcisi olan Memur Sen’in yaptığı bu işbirlikçi sendikacılığın sonuçları milyonlarca kamu emekçisinin işine ve ekmeğine büyük zararlar vermiştir.

DEMOKRASİ İÇİN SENDİKAL REKABETE DEĞİL, BİRLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VAR!

Bir siyasi parti ya da Belediye Başkanlarını referans göstererek sendikacılık yapılmasının olumsuz sonuçlarını da her dönem görmek mümkündür. Maalesef, ülkemizde de her belediye başkanının ya da ait olduğu siyasi partisinin bir sendikasının olduğu acı ama gerçektir. Bu çarpıklığın bir sonucu olarak Belediye emekçilerinin her yeni gelen belediye başkanının tercihine göre sendika değişikliğine zorlandıklarını ve topluca sürgün, mobbing ve işten atmalara maruz kaldıklarını yakın tarihimizden biliyoruz.

 Dolayısıyla da; bir siyasi parti ya da Belediye başkanını esas alarak sendikacılık yapmak, sendikaları itibarsızlaştırdığı gibi,  emekçileri bölmekte ve haksızlıkları meşrulaştırarak geleceğimizi daha da güvencesiz hale getirmektedir. Zaten göstermelik ve sahte olma özelliği ile 4688 sayılı yasa, grev hakkını yasakladığı gibi, kamu emekçilerinin ‘normal’ bir toplu sözleşme yapabilmelerini de imkansız hale getirmektedir. Bu anti-demokratik koşullara rağmen yaptığımız ‘örnek’ sözleşmeler ise Sayıştay kararları gerekçe gösterilerek, Belediye Başkanları tarafından tek taraflı olarak fesh edilmektedir.

Mevcut yasanın engelleyici ve sınırlayıcı özelliğine ve Sayıştay baskısına karşı “birleşerek” mücalele etmek yerine,  hükümet ya da belediye başkanının “ağzına bakarak” sendikacılık yapanlar hangi ‘ulvi’ gerekçeyi öne sürerlerse sürsünler,  sonuçları itibarıyla “gücümüzü bölmekte” ve haklarımıza karşı işlenen suça ortak olmaktalar.

YEREL SEN’İN ADI VAR KENDİ YOK!

Antalya Büyükşehir Belediyesinde de Tüm Yerel Sen Belediye başkanının adını kullanarak sendikacılık yapmaktadır. Yani, Memur Sen’e bağlı Bem Bir Sen sendikasının yolundan yürümekteler. Bu konuda da bir hayli tecrübe kazandıklarını ve Sendikal alanda Menderes Türel döneminin Bem Bir Sen’ini geride bıraktıklarını söylemeliyiz!                                                                             

Antalya Büyükşehir belediyesinde iki yıldır yetkili olmalarına rağmen hiçbir yeni kazanım elde edemeyen, üyelerinden habersiz sözleşmeye imza atan, daha doğrusu ‘eski’ sözleşmeyi ‘yeni’ diye yutturmaya çalışan, memurlar ile Sözleşmeli personel arasındaki ücret dengesizliğini görmezden gelen, geçmiş dönemden kalma birikmiş sorunlarımızı yok sayarak sahada hiç gözükmeyen ve sözleşme ile ilgili geleceğe dair hiçbir iddiası bulunmayan Tüm Yerel Sen’in bu sene de ‘yetkiyi’ almış olması herkese çok manidar geldi.

Açıkça söylemek gerekirse, bu yetki hak edilmiş bir yetki değildir.  Aksine bunun her türlü idari baskıyı kullanarak, Danışman, Daire Başkanı, Müdür ve bilumum diğer yöneticilerin mete zoru ile elde edildiğini Mısır’daki sağır sultan bile duymuştur!

 Tüm Bel-Sen ise;  hükümetten ve işverenden bağımsız, her daim belediye emekçilerinden güç alarak sendikal mücadelesini yürütmeye çalışmaktadır. Bu doğru tutumumuzu bütün belediye emekçileri de bilmekte ve ‘takdir’ etmektedir. Ancak, bu sene idari baskıların zirve yapması sonucunda her ne kadar resmi olarak yetkiyi alamasak da,   Antalya Büyükşehir belediyesi emekçilerinin şahsında ETKİLİ bir sendika olduğumuzun da farkındayız.

SENDİKACIDAN “İŞVEREN’ DANIŞMANI OLMAZ!

Sayın Mehmet Balık’ın; hem Birleşik Kamu İş Konfederasyonunun Genel Başkanı hem de Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı’nın Danışmanı olması kamuoyunda ve kendi içlerinde de tartışma konusu olmuştu. Elbette Belediye iş kolunda örgütlü bir sendika olarak bu çelişkili duruma ilişkin eleştirimizi biz de daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık.

Ancak, Sayın Balık’ın, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı danışmanı olmasını çalışanlar açısından “pozitif” bir gelişme olarak da değerlendirmek mümkündür!                                                                            

Yani, Sayın Balık; Antalya Büyükşehir Belediyesindeki emekçilerin geçmiş dönemden kalma yaşadığı haksızlıkların ortadan kaldırılmasında, Bayram ikramiyelerinin güncellenerek daha iyi bir sözleşmenin imzalanmasında, Liyakatın sağlanabilmesi için yıllardır yapılmayan ‘görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının açılmasında, Sözleşmeli personelin yaşadığı ücret adaletsizliğinin giderilmesinde, sendikaların belediyenin yönetim ve karar organlarında temsiliyetinin sağlanmasında ve de çalışanların sendikal tercihlerini özgür ve demokratik bir şekilde yapabilecekleri ortamın yaratılmasında  “yapıcı” ve “olumlu” bir rol oynayabilirdi!

Ama Sayın Balık, bunların hiçbirisini yapmadığı gibi, tersine,  Menderes Türel döneminde eleştirdiği sendikal baskı ve mobbing uygulamasının bizzat yürütücüsü oldu. Daha doğrusu tarafsız ve adil davranacağı yerde, Danışmanlık makamını Tüm Yerel Sen adına kullanarak kendisini eleştirenleri bir kez daha haklı çıkarmıştır; “Sendika başkanından İşveren danışmanı olmaz, işveren danışmanı olursanız da sendikacı kimliğinizi kaybedersiniz!”

ANTALYA’DA BİRİNCİ SENDİKA; TÜM BEL-SEN

Büyükşehir Belediyesindeki bu haksız ve demokratik olmayan koşullara rağmen bize inanarak üye olan 600 arkadaşımıza en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz. Yine; ASAT, Muratpaşa, Manavgat ve İbradı Belediyelerinde bir kez daha Sendikamız Tüm Bel-Sen’i ‘yetkili’ yapan arkadaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz.

Antalya genelinde, Belediye ve Yerel Yönetim İşkolunda toplam 1316 üye sayısı ile bu senede birinci sendika olmanın kıvancını yaşıyoruz. Üyelerimizden aldığımız bu güç ile Antalya Büyükşehir dâhil tüm belediye emekçilerinin birikmiş sorunlarını çözebilmek ve grevli-toplu sözleşmeli gerçek bir sendika hakkını kazanabilmek için ara vermeksizin mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Ve; tüm belediye emekçilerini sendikamız çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz.

İlhan Karakurt Tüm Bel-Sen Antalya Şube Başkanı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.