Hakan Tosun’un Şüpheli Ölümüne Tepki: “Bu Bir Gazeteci Cinayetidir!”

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nden ortak açıklama: “Hakan Tosun’a ne oldu?”

antalyahabertakip.com - Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, İstanbul’da uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci, belgeselci, çevre ve yaşam savunucusu Hakan Tosun için bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şube Başkanı Ceren Deniz yaptı. Deniz, “Hakan Tosun’u alçakça bir saldırı sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Bu yalnızca bir saldırı değil, gazetecilik mesleğine, doğaya ve halkın haber alma hakkına yapılmış planlı bir saldırıdır.” dedi. “Kamerasıyla mücadele etti, bu ülke için çok emek verdi” Gazeteci Hakan Tosun’un, yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında çevre mücadelesini belgeleyen, doğa katliamlarına karşı halkın sesi olan bir isim olduğunu hatırlatan Deniz, şu ifadeleri kullandı: “Hakan Tosun, çevre haberlerini canını dişine takarak yapan bir gazeteciydi. 15 yılı aşkın süredir Türkiye'de yürütülen çevre mücadelelerinin birçoğunu kayda aldı. Türkiye’nin taşı, toprağı, ağacı, suyu ve tüm canlıları için çok emek verdi. Üstüne aldığı sorumluluğu anlatırken, ‘Bu ülke için bir şeyler yapmak istedim, onu da kameramla yaptım’ demişti.” “27 saat boyunca kimliği tespit edilemedi, neden?” Çağdaş Gazeteciler Derneği, Tosun’un ölümüne ilişkin sürecin ciddi soru işaretleriyle dolu olduğunu belirterek, yetkililere yanıtlanması gereken soruları sıraladı. 10 Ekim Cuma akşamı İstanbul Esenyurt'ta evine giderken saldırıya uğrayan Tosun’un, günlerce yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Deniz, “Aradan geçen 6 günde bu sorular hâlâ yanıtlanmadı.” diyerek şu noktaların aydınlatılmasını istedi: Hakan Tosun’un kimliği neden 27 saat boyunca tespit edilemedi? Olay yerine saldırıdan yalnızca 15 dakika sonra polis ve ambulans ulaştıysa, neden Tosun’un komada olduğu ailesine ve kamuoyuna 27 saat sonra bildirildi? Hastaneye götürülürken Tosun’un üzerinden cüzdanı, telefonu, kimliği ve kamerası neden çıkmadı? Bu eşyalar nerede, aranıyor mu? Bölgedeki güvenlik kamerası görüntüleri polis tarafından neden toplanmadı? Basına servis edilen görüntüler neden kurgulanmıştı? “Görüntüleri bizden alın” diyen zanlı yakınlarına neden derhal işlem yapılmadı? “Cinayeti haber yapan gazeteci de tehdit edildi” Basın açıklamasında dikkat çekilen bir diğer nokta ise, cinayeti haberleştiren gazetecilerin de tehdit edilmesi oldu. Ceren Deniz, “Halk TV muhabiri Umut Taştan, Hakan Tosun cinayetine dair yaptığı haber nedeniyle tehdit edildi. Yani öldürülen bir gazeteciyi haber yapan bir başka gazeteci de tehditlerle susturulmak isteniyor.” dedi. “Bu saldırı planlı bir cinayet mi?” Soruşturma sürecindeki belirsizliklerin “bir gazeteciye yönelik planlı bir suikast” olabileceği kuşkularını güçlendirdiğini vurgulayan Deniz, “Saldırının ardından yaşanan ihmaller zinciri bize ‘Biz bu filmi daha önce gördük’ dedirtiyor.” ifadelerini kullandı. “Tıpkı 2017’de Finike’de maden şirketlerine karşı mücadele ederken hain bir saldırı sonucu öldürülen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu gibi… Hakan Tosun da çevreye, doğaya, yaşama sahip çıktığı için hedef alındı. Bu ülkede doğruları yazan, doğayı savunan hiçbir gazeteci, hiçbir yurttaş güvende değil.” “Faili meçhul cinayetler aydınlatılmadan kimse güvende değil” Deniz, Hakan Tosun cinayetinin yalnızca bir bireye değil, topluma ve özgür basına yönelmiş bir saldırı olduğuna dikkat çekti: “Bu cinayet ve bugüne kadar üzeri örtülmüş, faili meçhul kalmış gazeteci cinayetleri aydınlatılmadan Türkiye’de kimse güvende değildir.” “Sonuna kadar mücadele edeceğiz” Açıklama, kararlılık mesajıyla son buldu: “Biz, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve içinde bulunduğumuz Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Hakan Tosun cinayetinin faillerinin ve ardındaki karanlık ilişkilerin ortaya çıkarılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu davanın takipçisi olacağız. Hakan Tosun’un kamerası yere düşmüş olabilir ama hakikat arayışı asla susmayacak.”