Miran: ‘Toplu Sözleşme Toplumsal Sözleşmeye Dönüşmelidir’

Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, kamu çalışanlarını ilgilendiren 1 Ağustos tarihi itibariyle başlayacak olan 6.Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri öncesi Eğitim Bir Sen’in beklentilerini açıkladı.

Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, kamu çalışanlarını ilgilendiren 1 Ağustos tarihi itibariyle başlayacak olan 6.Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri öncesi Eğitim Bir Sen’in beklentilerini açıkladı. Miran başta seyyanen zam olmak üzere bir çok beklentinin dillendirildiğini belirterek, “ Yetkililer, eğitim çalışanlarını yük değil, güç olarak görmeli; ‘sayısal çoğunluk’ mazeretinin arkasına sığınarak taleplerimize duyarsız kalmamalı, üstesinden gelinemeyecek toplumsal maliyetlere neden olmamalıdır. Siyasi irade toplu sözleşmeyi toplumsal sözleşmeye dönüştürmelidir” dedi. Hak kayıplarının giderilmesi için fırsat Eğitim-Bir-Sen 51. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda gündemin 3,5 milyon memur ile 5,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam oranının belirleneceği  6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri olduğunu belirten Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Kamu İşveren Heyeti’nin beklentilerden uzak zam teklifi ile gelmesini istemediklerini belirterek, “Mutabakatsızla sonuçlanan 5. Dönem Toplu Sözleşme’den bu yana kamu görevlileri ciddi ekonomik kayıplar yaşadı.  6. Dönem Toplu Sözleşme, hak kayıplarının giderilmesi için iyi bir fırsattır. Yetkililer, eğitim çalışanlarını yük değil, güç olarak görmeli; ‘sayısal çoğunluk’ mazeretinin arkasına sığınarak taleplerimize duyarsız kalmamalı, üstesinden gelinemeyecek toplumsal maliyetlere neden olmamalıdır. Siyasi irade toplu sözleşmeyi toplumsal sözleşmeye dönüştürmelidir.” diye konuştu. Seyyanen zam ve 40 Bin atama öncelik Tüm kamu görevlilerine, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam yapılmasının vazgeçmeyecekleri bir husus olduğunu vurgulayan Miran, 40 bin ek öğretmen atamasının,  siyasi irade tarafından sözü verilen 3600 ek gösterge ile ilgili tüm kamu görevlilerine 600 ek gösterge puanı verilerek adaletin yerine getirilmesinin beklentiler arasında yer aldığını hatırlattı. Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Türkiye’deki tüm şube başkanlarının görüşleri doğrultusunda alınan ve yürütmeden beklentilere ilişkin kararlara şöyle değindi:  “Anayasa değişikliği konusunda irade ortaya konulması ve çalışmaların başlatılmış olması, millet iradesinin daha da güçlendirilmesi adına önemli bir adımdır. Bu adım, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve güvence altına alınması açısından da yeni bir fırsat olacaktır. Yeni anayasada, kamu görevlilerinin hakları ve güvenceleri yeniden ele alınmalı, standartları yükseltilerek ILO normlarına uyarlanmalıdır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun, kamu görevlilerinin mali, sosyal, özlük haklarının korunma ve geliştirilmesi, çalışma şartlarından kaynaklanan sorunlarının toplu pazarlık masasında çözümü konusunda yetersiz kaldığı görülmüştür. Sendikal hak ve özgürlükler ile örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının, uluslararası hukuk normları ekseninde, emeğin değeriyle ve akıtılan terle uyumlu hâle getirilmesi kaçınılmazdır “6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti sıfatıyla toplu sözleşme masasına teklif sunacak olan siyasi irade, bütçe kısıtları ve kamu maliyesi gerekleri mazeretini ileri sürerek kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin taleplerine duyarsız kalmadan, toplu sözleşmeyi bir adil paylaşım fırsatı olarak gördüğünü ispatlamalı; toplu sözleşmeyi toplumsal sözleşmeye dönüştürmelidir.Kadro istikrarını cebri yöntemle temin etmenin yolu hâline gelen, kamu görevlilerini eşi ile işi, sağlık ile işsizlik arasında tercihe zorlayan, temel hakların ihlal edildiği sözleşmeli istihdam biçimine karşıyız. Kamuda aynı işi yapan personel arasındaki statü farkı sonlandırılarak, bütün sözleşmeliler kadroya geçirilmelidir. 100 bini aşkın öğretmen açığı varken, 500 binin üzerinde öğretmen atama beklerken, ücretli öğretmenlik gibi hak kayıplarına neden olan güvencesiz istihdam türleriyle ihtiyacın giderilmeye çalışılması yanlıştır. Öğretmen açığının kapatılması için gerekli adımlar atılmalı, ek atama bekleyen öğretmenlerin sesi duyularak acilen en az 40 bin atama daha yapılmalıdır. Üniversite yönetimi konusunda köklü bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Üniversite yönetimlerinin, personel ayrımı gözetmeksizin, uyum içinde, adil politikalar izleyerek evrensel üniversite misyonuna uygun hareket etmelerini sağlayacak yapısal dönüşüm için adımlar atılmalıdır”