Kayıp Bir Genç ve Kültürel Değerlerimiz Üzerine Düşünceler
*İzmir'de yaşanan elim hadise, Cadılar Bayramı (Halloween) adı altındaki kutlamaların sınırlarını ve sonuçlarını bir kez daha gündeme taşıdı.* Bornova'da Atakent Anadolu Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki Alp Sirek'in, bir eğlence mekânında yaşanan trajik olay sonucu hayatını kaybetmesi, tüm toplumu derin bir üzüntüye boğmuştur. Öncelikle, evladını kaybeden Sirek ailesine sabır ve başsağlığı dilemek boynumuzun borcudur.
Yaşanan bu acı olay, tartışılması gereken birden fazla önemli boyutu ortaya çıkarmıştır:
I. Reşit Olmayanlara Alkol Satışı ve Denetim Eksikliği
Olayın merkezinde, reşit olmayan bir gence alkol temin edilmesi ve tüketilmesi yer almaktadır. Bir eğlence mekânında bu denli küçük yaştaki birine alkol sunulması, yasalara ve vicdana tamamen aykırıdır. Yetkililerin, bu tür mekânların denetimini ne denli sıkı tuttuğu ve gençlerin korunması adına gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı, acilen sorgulanmalıdır.
II. Kültürel İthalat ve Toplumsal Değerler
Cadılar Bayramı (Halloween), yüzlerce yıllık Türk kültürü ve inanç sistemiyle hiçbir bağı olmayan, Batı kaynaklı bir gelenektir. Elbette, farklı kültürlerden gelen eğlenceli unsurların toplum hayatına girmesi doğal karşılanabilir. Ancak bu kutlamaların;
Özünü yitirerek hızla kontrolsüz alkol tüketimi ve aşırıya kaçan davranışlarla özdeşleşmesi,
Özellikle genç nesiller arasında kültürel yozlaşmaya yol açabilmesi,
Ve en önemlisi, yaşanan bu olayda görüldüğü gibi, gençlerin hayatını tehdit eden bir ortama dönüşmesi, kabul edilemezdir.
Bir bayram ya da etkinlik, gençlerimizi eğlendirmek yerine, onları tehlikeli risklere itiyorsa, o etkinliğin toplumsal faydası ciddi şekilde sorgulanmalıdır.
III. Ailelerin Feryadı ve Acil Yetkili Çağrısı
Alp Sirek'in perişan olan ailesinin feryadı, aslında tüm ebeveynlerin ortak kaygısıdır. Toplumun bir kesimi, Türk geleneklerine yabancı olan ve alkol tüketimini teşvik eden bu tür etkinliklerin yasaklanması veya en azından ciddi biçimde sınırlandırılması yönünde acil çağrıda bulunmaktadır. Gençlerimizi korumak, sadece ailelerin değil, Devletin ve ilgili kurumların asli görevidir.
Bu acı olayın, kültürel değerlerimize uygun olmayan, gençleri tehlikeye atan bu tür etkinliklerin düzenlenmesi konusunda yetkililer için bir dönüm noktası olması beklenmektedir. Gençlerimizi kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Yasalarımız, ahlaki ve kültürel değerlerimiz, gençlerimizi koruma konusunda tavizsiz bir duruş sergilemelidir.
Beklenti açıktır:Reşit olmayanlara alkol satanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı ve gençlerin kontrolsüzce katıldığı, denetimden uzak bu tip "ithal" etkinliklerin toplumsal düzeni bozmasına izin verilmemelidir.
