2023 seçimlerinde İYİ Parti Antalya milletvekili adayıydım. O süreçte Antalya’nın dört bir yanını karış karış gezdim. Kaş’tan Gazipaşa’ya, merkezden yaylalara kadar her ilçede, her sokakta, her evde vatandaşlarımızla bir araya geldim. Milletimizin derdini dinledim, çözüm aradım. Tarımı, gençliği, ekonomiyi, hukuku konuştum. Ama bir yandan da akıl almaz suçlamalarla karşılaştım.
Cumhur İttifakı'nın BAZI mensupları, her platformda beni ve millet ittifakının adaylarını “teröristlerle iş birliği yapmakla” itham etti. HDP ile yan yana getirmeye çalıştılar, “Bunlar Kandil’in uzantısı” dediler. Ellerinde hiçbir somut delil yokken, iftirayla, kara propagandayla üzerimize geldiler. Sadece siyasi çıkar uğruna, bu ülkenin vatansever evlatlarını hain ilan ettiler.
Oysa biz ne yapıyorduk? Antalya’da sabahın köründe esnafla çay içiyor, çiftçinin tarlasına giriyor, gençlerin derdini dinliyorduk. Biz millete hizmet peşindeydik. Ama onlar kendi koltuklarını korumak uğruna bizi hedef göstermeye çalışıyordu.
Ve bugün...
Terörist Öcalan Meclis’e davet ediliyor. Devlet heyetleri İmralı’ya gidiyor, Öcalan’la yeniden temas kuruluyor. O gün bizim üzerimize boca ettikleri “teröristlerle görüşüyorsunuz” suçlamasını bugün kendi elleriyle uyguluyorlar.
Yetmedi… Dün “terörist” dedikleri isimler için bugün methiyeler diziyor, güzellemeler yapıyorlar. Bugün arkasından neredeyse ağıt yaktıkları için geçen seçimde neler dediler unutuyorlar.
Soruyorum: Ne değişti? Biz mi terörist olduk, yoksa siz mi gerçek yüzünüzü gösterdiniz?
Bizim durduğumuz yer belli. Ne dün Kandil’e göz kırptık, ne bugün İmralı’dan medet umarız. Bizim çizgimiz devletin birliği, milletin bütünlüğüdür. Ama siz bir gün “terörist” dediğinize ertesi gün “partner” diyebiliyorsanız, ortada bir samimiyet değil, ciddi bir ahlak sorunu vardır.
Antalya’nın köylerinde bize “hain” dedirtmeye çalışanlar şimdi geçmişte terörist dediklerine, teröristlere tek söz etmeyişini edemeyişini unutmayacağım. Bu millet unutmaz. O iftiraları kimlerin ağızlarından çıkardığını, o yalanların nerelerde üretildiğini gayet iyi biliyor.
Biz alnı açık, başı dik siyaset yaptık. Siz ise çıkar uğruna her renge boyandınız.
Bugün geldiğiniz nokta, dün bize attığınız iftiraların altında kalışınızdır.
Herkesin bir hesabı olur. Ama en büyük hesap, milletin vicdanıdır. Ve o vicdan konuştuğunda, kimsenin kaçacak yeri kalmaz.
Saygı ve sevgilerimle