Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Bu Filme Bayılacaksınız.. Bütün Roller CHP’lilerin

Bugün size, Cevdet Dönmez arkadaşımızın yaptığı bir TV röportajında ortaya çıkan “CHP YAPIMI” bir filmi anlatacağım.. Başrolde; Menemen’in CHP’li eski Başkanı, CHP’li milletvekilleri ve CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı, hatta Genel Genel Başkan Yardımcısı’nın “yardımcısı” var.. Filmin özü şu.. Babası 3 dönem CHP milletvekilliği yapmış olan Serdar Aksoy; - Menemen Belediye Başkanı seçildiğinde Menemen’in arazi ve arsalarının, Menemenspor kullanılarak birilerine peşkeş çekildiğini, bunları belediyeye kazandırmak için kolları sıvadığını söylüyor.. - Bunlarla uğraşırken CHP’li milletvekilleri Tuncay Özkan ile İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in kendisine gelerek, bu tür işlerin kimlere ve nerelere verileceğiyle ilgili kendisine BASKI uyguladıklarını, ama bu baskıya boyun eğmediğini ifade ediyor.. - Bunun arkasından kendisiyle ilgili sahte imza ile 60 küsür bin liralık bir evrak düzenlendiğini ve bu evrak nedeniyle yargılanıp mahkum olduğunu, görevden alındığını, 7 ay hapis yattığını anlatıyor.. - Partisinin kendisini medyaya “YEM” ettiğini belirtiyor.. - Evraktaki imzanın sahte olduğunun belirlenmesinin ardından da serbest bırakıldığını, şimdi ise yeniden görevin kendisine verilmesini beklediğini vurguluyor.. Ancak bir şey Serdar Aksoy’un çok ağırına gitmiş.. CHP Genel Merkezi’nden Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un talimatıyla Antalya Milletvekili Cavit Arı, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, yanlarında yine İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “parti disiplinine” sevkedilen Aksoy’dan “SAVUNMA” almaya gelmiş.. Serdar Aksoy diyor ki; “Yahu ben niye savunma yapayım? İnsan işlemediği bir suç için savunma mı yapar? Benim suç işlediğimi ortaya koyan bir belge varsa, önce onların benim suçlu olduğumu ortaya koymaları gerekmez mi? Kaldı ki; sözü edilen belgenin SAHTE İMZA ile düzenlendiğini bilmiyor olmaları hem garip, hem mümkün değil.. Ben de bunları söyleyip gönderdim hepsini.. Ardından da disiplin kararını beklemeden CHP’den istifa ettim..” … Bütün bunlar tamam da.. Serdar Aksoy bir saatlik röportajda çok konuşuyor, ama aslında hiçbir şey anlatmıyor.. Anlattıkları, herkesin gözünün önünde olan şeyler.. Perde arkasını –neredeyse- hiç dile getirmiyor.. Ve sürekli olarak diyor ki; “Bütün bu olan-biteni CHP’ye mal edemem, ben 50 yıldır babadan CHP’liyim, bu kurumu lekeleyemem..” İyi de; - “Şu işleri veya şu arazileri falan kişilere vereceksin” diye üzerine çökenler CHP’li.. - Sahte evraka rağmen, “gidin şu adamın savunmasını alın, disipline verelim atalım” diyenler CHP’li.. - Sahte evraka rağmen Serdar Aksoy’u sorgulayan milletvekilleri CHP’li.. - Kendisini medyaya yem edenler CHP’li.. - Başına bütün bunlar gelirken, rapor sunulmasına rağmen hiç sesini çıkarmayan genel başkan CHP’li.. Buna rağmen.. “Ben bütün bu olan-bitenleri CHP’ye mal edemem” ne demek? Bütün bu olan-bitenlerden CHP ve CHP’liler suçlu değilse, o zaman SUÇLU KİM? İnsanın aklıyla nasıl oynuyor, görüyorsunuz değil mi? … İşte burada Serdar Aksoy –bence- “CİNLİK” yapıyor.. CHP’ye ince bir mesaj veriyor ve aba altından sopa gösteriyor.. “Ya beni gösterişli bir törenle CHP’ye geri alır ve gelecek seçimlerde yeniden aday yaparsınız, bu arada bir an önce göreve iade edilmemi sağlarsınız, ya da ben bütün bu olayların perde arkasında olan-biteni, yani CHP’deki suçluları bir bir açıklarım” demeye getiriyor.. Siz nasıl anlarsınız bilemem, ama ben BU FİLMİ böyle okudum.. … Öte yandan.. Seyit Torun’un yardımcısı HUKUKÇU Cavit Arı için ayrı bir paragraf açmak istiyorum.. Cevdet Dönmez, Serdar Aksoy röportajının ardından, Cavit Arı ile de telefon bağlantısı kuruyor.. “Serdar Aksoy’u sorgulamaya giderken, hukukçu biri olarak evrakın sahte olduğunu bilmeniz gerekmez miydi” diye soruyor.. Cavit Arı da, “biz partimizin talimatıyla bir savunma almak için oraya gittik, evrakın sahte olup-olmadığını yargısal sistem belirler” gibi YUVARLAK ve MUĞLAK ifadeler kullanıyor.. “Görevi kötüye kullanmak”tan yargılanan Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’le ilgili soruyu da aynı taktikle geçiştiriyor.. Şunu merak ediyorum.. İktidarın hizmetlerini BELGE olmamasına rağmen yerden yere vururken çok NET eleştiren Cavit Arı, Serdar Aksoy’la ilgili belge SAHTE olmasına rağmen neden sorgulandığını NİYE NET anlatamıyor acaba? Umarım bir gün kendisiyle bu konuları bir yerlerde konuşuruz.. Bakarsınız NET olur ve ben de sizlere aktarırım..
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2022 - Çarşamba

Bu Filme Bayılacaksınız.. Bütün Roller CHP’lilerin

Bugün size, Cevdet Dönmez arkadaşımızın yaptığı bir TV röportajında ortaya çıkan “CHP YAPIMI” bir filmi anlatacağım..

Başrolde; Menemen’in CHP’li eski Başkanı, CHP’li milletvekilleri ve CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı, hatta Genel Genel Başkan Yardımcısı’nın “yardımcısı” var..

Filmin özü şu..

Babası 3 dönem CHP milletvekilliği yapmış olan Serdar Aksoy;

- Menemen Belediye Başkanı seçildiğinde Menemen’in arazi ve arsalarının, Menemenspor kullanılarak birilerine peşkeş çekildiğini, bunları belediyeye kazandırmak için kolları sıvadığını söylüyor..

- Bunlarla uğraşırken CHP’li milletvekilleri Tuncay Özkan ile İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in kendisine gelerek, bu tür işlerin kimlere ve nerelere verileceğiyle ilgili kendisine BASKI uyguladıklarını, ama bu baskıya boyun eğmediğini ifade ediyor..

- Bunun arkasından kendisiyle ilgili sahte imza ile 60 küsür bin liralık bir evrak düzenlendiğini ve bu evrak nedeniyle yargılanıp mahkum olduğunu, görevden alındığını, 7 ay hapis yattığını anlatıyor..

- Partisinin kendisini medyaya “YEM” ettiğini belirtiyor..

- Evraktaki imzanın sahte olduğunun belirlenmesinin ardından da serbest bırakıldığını, şimdi ise yeniden görevin kendisine verilmesini beklediğini vurguluyor..

Ancak bir şey Serdar Aksoy’un çok ağırına gitmiş..

CHP Genel Merkezi’nden Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un talimatıyla Antalya Milletvekili Cavit Arı, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, yanlarında yine İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “parti disiplinine” sevkedilen Aksoy’dan “SAVUNMA” almaya gelmiş..

Serdar Aksoy diyor ki;

“Yahu ben niye savunma yapayım? İnsan işlemediği bir suç için savunma mı yapar? Benim suç işlediğimi ortaya koyan bir belge varsa, önce onların benim suçlu olduğumu ortaya koymaları gerekmez mi? Kaldı ki; sözü edilen belgenin SAHTE İMZA ile düzenlendiğini bilmiyor olmaları hem garip, hem mümkün değil.. Ben de bunları söyleyip gönderdim hepsini.. Ardından da disiplin kararını beklemeden CHP’den istifa ettim..”

Bütün bunlar tamam da..

Serdar Aksoy bir saatlik röportajda çok konuşuyor, ama aslında hiçbir şey anlatmıyor..

Anlattıkları, herkesin gözünün önünde olan şeyler..

Perde arkasını –neredeyse- hiç dile getirmiyor..

Ve sürekli olarak diyor ki; “Bütün bu olan-biteni CHP’ye mal edemem, ben 50 yıldır babadan CHP’liyim, bu kurumu lekeleyemem..”

İyi de;

- “Şu işleri veya şu arazileri falan kişilere vereceksin” diye üzerine çökenler CHP’li..

- Sahte evraka rağmen, “gidin şu adamın savunmasını alın, disipline verelim atalım” diyenler CHP’li..

- Sahte evraka rağmen Serdar Aksoy’u sorgulayan milletvekilleri CHP’li..

- Kendisini medyaya yem edenler CHP’li..

- Başına bütün bunlar gelirken, rapor sunulmasına rağmen hiç sesini çıkarmayan genel başkan CHP’li..

Buna rağmen..

“Ben bütün bu olan-bitenleri CHP’ye mal edemem” ne demek?

Bütün bu olan-bitenlerden CHP ve CHP’liler suçlu değilse, o zaman SUÇLU KİM?

İnsanın aklıyla nasıl oynuyor, görüyorsunuz değil mi?

İşte burada Serdar Aksoy –bence- “CİNLİK” yapıyor..

CHP’ye ince bir mesaj veriyor ve aba altından sopa gösteriyor..

“Ya beni gösterişli bir törenle CHP’ye geri alır ve gelecek seçimlerde yeniden aday yaparsınız, bu arada bir an önce göreve iade edilmemi sağlarsınız, ya da ben bütün bu olayların perde arkasında olan-biteni, yani CHP’deki suçluları bir bir açıklarım” demeye getiriyor..

Siz nasıl anlarsınız bilemem, ama ben BU FİLMİ böyle okudum..

Öte yandan..

Seyit Torun’un yardımcısı HUKUKÇU Cavit Arı için ayrı bir paragraf açmak istiyorum..

Cevdet Dönmez, Serdar Aksoy röportajının ardından, Cavit Arı ile de telefon bağlantısı kuruyor..

“Serdar Aksoy’u sorgulamaya giderken, hukukçu biri olarak evrakın sahte olduğunu bilmeniz gerekmez miydi” diye soruyor..

Cavit Arı da, “biz partimizin talimatıyla bir savunma almak için oraya gittik, evrakın sahte olup-olmadığını yargısal sistem belirler” gibi YUVARLAK ve MUĞLAK ifadeler kullanıyor..

“Görevi kötüye kullanmak”tan yargılanan Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’le ilgili soruyu da aynı taktikle geçiştiriyor..

Şunu merak ediyorum..

İktidarın hizmetlerini BELGE olmamasına rağmen yerden yere vururken çok NET eleştiren Cavit Arı, Serdar Aksoy’la ilgili belge SAHTE olmasına rağmen neden sorgulandığını NİYE NET anlatamıyor acaba?

Umarım bir gün kendisiyle bu konuları bir yerlerde konuşuruz..

Bakarsınız NET olur ve ben de sizlere aktarırım..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.