Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Cavit Arı’nın Saçmalıkları Üzerine..

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı da katılmış “seccade” muhabbetine.. Üstelik, seccadeye 1 değil birkaç kez “saygısızlık” ettiği veya “bir yerlere mesaj” gönderildiği halde.. Ve Genel Başkanı’nı cansiperane bir şekilde savunmuş.. Tamam, elbette savunacak da, bunu “akılcı” yoldan yapar insan, “saçmalayarak” yapmaz, ağzına-yüzüne bulaştırmaz.. … Bakın ne diyor: “Osmanlı toprakları bir bir elden giderken, DİN ULEMALARI, ‘Camiye sol ayakla mı girilir, sağ ayakla mı?’ onu tartışıyormuş.. Merak ettim.. Evin içinde seccade neden duruyor? Benim bildiğim namaz sonrası kaldırılır.. Saygı başka ama seccadenin bir kutsiyeti yoktur.. Kutsal olan Allah'a iman ve niyazdır..  Müslümana temiz olan her yer seccade.. Din istismarınızdan bıktık.. Vatandaşın derdine çare arayın..” … Sözlerinin her cümlesi “tribünlere oynamak”, topu taca atmak, hatta bolca faul yapmak.. … Cavit Arı’ya önce şunu söyleyeyim; Osmanlı topraklarından söz ederken, önce “ulema”yı değil “İttihat Terakki”yi tartışmak gerek.. Geçelim; DİN ULEMALARI elbette “dini” bir konuyu tartışacak, devlet işlerine karışsa bu defa da “laiklik elden gidiyor” diye feryat ediyorsunuz.. 100 yıldır hep bunu yapmadınız mı? … “Seccade”nin evin içinde durmasını eleştirmek yerine, seccadeyi görmeyip(!) de üzerine basanı eleştirmek daha akılcı olmaz mı? Her namaz kılan seccadesini kaldırmak zorunda mı? Ucunu büker öyle de bırakabilir, nereden bilsin birilerinin gelip de ayakkabıyla seccadesine “KASTEN” basacağını? … Hiçkimse “seccade kutsaldır” diye bir şey söylemedi.. “Kutsal” gören de olabilir, bu bir inanç meselesi, neye inanacağını sizlere mi soracak? … Diyelim ki “kutsal” değil, ama “başörtüsü” gibi TOPLUMUN BÜYÜK BİR KESİMİ için çok değerli bir olgu.. Neden bu insanların duygu, inanç ve düşüncelerini saygı göstermek yerine, “değersizleştirmeye” çalışıyorsunuz? ... Ayrıca; anaya, babaya , büyüğe saygı da kutsal değildir, ama toplumsal, insani, hatta dini bir değeri vardır.. Seccade de öyle.. Hay sizin anlayışınıza, vay sizin kapasitenize.. … Cavit Arı, “din istismarından bıktık” derken.. Acaba Allah’a bile inanmadığı halde cami cami gezen, iftarlarda boy gösteren, dua ederken sırıtan, mezarı bile tekmeleyen CHP’lileri mi kastediyor? Daha düne kadar “başörtüsü” takanları ikinci sınıf vatandaş olarak görüyorlardı, şimdi “OY İÇİN” o başörtülülerle fotoğraf çektirme yarışı yapıyorlar.. Asıl “din istirmarcılığı” bunlar değil midir? … Gelelim “vatandaşın derdine çare arayın” lafına.. Bakın bu ÇOK ÖNEMLİ bir laf.. … Türkiye’yi “dünya ülkesi” yapan ve “CHP’lilerin hayalinin bile yetmediği” savunma sanayiindeki ve teknolojideki gelişmeleri, otoyolları, köprüleri, tünelleri, hızlı trenleri bir kenara bırakıyorum.. Dünyanın en büyük deprem felaketinde vatandaşına her türlü maddi ve manevi desteği sağlayan, yaraları saran, hatta 1 yıl içinde yıkılan evlerin yerine depreme dayanıklı yeni evler inşa etmeye başlayan bu iktidarın insanına sahip çıkmasını da bir kenara bırakıyorum.. Çünkü hepsi vatandaşın derdine çaredir ve herkesin gözünün önünde, “gören göz” görüyor zaten.. Yine de bu iktidar “vatandaşın derdine nasıl çare olmuş” önce sen anla diye şimdi söyleyeceklerime dikkat et Cavit Arı.. … 1- Eskiden PARA ödeyemediğimiz için annemizi-babamızı hastaneler rehin alır devlet de hiç sesini çıkarmazdı, şimdi ise annesine ve babasına bakana devlet PARA ödüyor.. 2-  Yaşlıya maaş.. Engelliye maaş.. Engelliye bakana maaş.. Doğum yapana maaş.. Torun bakana maaş.. Öğrenciye maaş.. Dul kalan kadına maaş.. Şehit ailesine maaş.. Gaziye maaş.. İşsiz kalana maaş.. 3- Genç girişimciye destek.. Üreticiye-çiftçiye destek.. Kadın girişimciye destek.. Turizmciye, esnafa, sanayiciye destek.. 4- Çalışana-emekliye maaş artışı.. Asgari ücret artışı.. Evde bakım hizmeti.. Sokak çocuklarına gelecek.. Aç ve açıkta kalanlara yemek ve barınma.. “Vatandaşa hizmet” anlamında daha sayayım mı, yoksa bunlar yeterli olur mu? 20 yıl önce bunlar var mıydı? … Eyy Cavit Arı, sen bütün bunları yapan iktidara “vatandaşın derdine çare arayın” diyorsun, öyle mi? “Muhalif” olmayı anlarım, ama “nankör”lüğü hiç affedemem, hiç.. … Bu arada.. CHP’nin Genel Başkanı bir kez değil, birçok kez “seccade”yi ayaklar altına almış.. Fethullah Gülen de seccadenin üzerine ayakkabı ile basarak poz vermişti.. Öyle anlaşılıyor ki; bu bir sembol, bir işaret, bir mesaj.. Ama, ülkemiz için iyi anlamda bir mesaj değil.. Vatandaşın değerlerine değer vermeyen bir zihniyet, “vatandaşın derdine” çare olabilir mi? Umarım, bu halk sizi “iktidar” yapmaz, umarım..
Ekleme Tarihi: 04 Nisan 2023 - Salı

Cavit Arı’nın Saçmalıkları Üzerine..

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı da katılmış “seccade” muhabbetine..

Üstelik, seccadeye 1 değil birkaç kez “saygısızlık” ettiği veya “bir yerlere mesaj” gönderildiği halde..

Ve Genel Başkanı’nı cansiperane bir şekilde savunmuş..

Tamam, elbette savunacak da, bunu “akılcı” yoldan yapar insan, “saçmalayarak” yapmaz, ağzına-yüzüne bulaştırmaz..

Bakın ne diyor:

“Osmanlı toprakları bir bir elden giderken, DİN ULEMALARI, ‘Camiye sol ayakla mı girilir, sağ ayakla mı?’ onu tartışıyormuş..

Merak ettim.. Evin içinde seccade neden duruyor? Benim bildiğim namaz sonrası kaldırılır..

Saygı başka ama seccadenin bir kutsiyeti yoktur.. Kutsal olan Allah'a iman ve niyazdır.. 

Müslümana temiz olan her yer seccade..

Din istismarınızdan bıktık..

Vatandaşın derdine çare arayın..”

Sözlerinin her cümlesi “tribünlere oynamak”, topu taca atmak, hatta bolca faul yapmak..

Cavit Arı’ya önce şunu söyleyeyim;

Osmanlı topraklarından söz ederken, önce “ulema”yı değil “İttihat Terakki”yi tartışmak gerek..

Geçelim; DİN ULEMALARI elbette “dini” bir konuyu tartışacak, devlet işlerine karışsa bu defa da “laiklik elden gidiyor” diye feryat ediyorsunuz..

100 yıldır hep bunu yapmadınız mı?

“Seccade”nin evin içinde durmasını eleştirmek yerine, seccadeyi görmeyip(!) de üzerine basanı eleştirmek daha akılcı olmaz mı?

Her namaz kılan seccadesini kaldırmak zorunda mı?

Ucunu büker öyle de bırakabilir, nereden bilsin birilerinin gelip de ayakkabıyla seccadesine “KASTEN” basacağını?

Hiçkimse “seccade kutsaldır” diye bir şey söylemedi..

“Kutsal” gören de olabilir, bu bir inanç meselesi, neye inanacağını sizlere mi soracak?

Diyelim ki “kutsal” değil, ama “başörtüsü” gibi TOPLUMUN BÜYÜK BİR KESİMİ için çok değerli bir olgu..

Neden bu insanların duygu, inanç ve düşüncelerini saygı göstermek yerine, “değersizleştirmeye” çalışıyorsunuz?

...

Ayrıca; anaya, babaya , büyüğe saygı da kutsal değildir, ama toplumsal, insani, hatta dini bir değeri vardır..

Seccade de öyle..

Hay sizin anlayışınıza, vay sizin kapasitenize..

Cavit Arı, “din istismarından bıktık” derken..

Acaba Allah’a bile inanmadığı halde cami cami gezen, iftarlarda boy gösteren, dua ederken sırıtan, mezarı bile tekmeleyen CHP’lileri mi kastediyor?

Daha düne kadar “başörtüsü” takanları ikinci sınıf vatandaş olarak görüyorlardı, şimdi “OY İÇİN” o başörtülülerle fotoğraf çektirme yarışı yapıyorlar..

Asıl “din istirmarcılığı” bunlar değil midir?

Gelelim “vatandaşın derdine çare arayın” lafına..

Bakın bu ÇOK ÖNEMLİ bir laf..

Türkiye’yi “dünya ülkesi” yapan ve “CHP’lilerin hayalinin bile yetmediği” savunma sanayiindeki ve teknolojideki gelişmeleri, otoyolları, köprüleri, tünelleri, hızlı trenleri bir kenara bırakıyorum..

Dünyanın en büyük deprem felaketinde vatandaşına her türlü maddi ve manevi desteği sağlayan, yaraları saran, hatta 1 yıl içinde yıkılan evlerin yerine depreme dayanıklı yeni evler inşa etmeye başlayan bu iktidarın insanına sahip çıkmasını da bir kenara bırakıyorum..

Çünkü hepsi vatandaşın derdine çaredir ve herkesin gözünün önünde, “gören göz” görüyor zaten..

Yine de bu iktidar “vatandaşın derdine nasıl çare olmuş” önce sen anla diye şimdi söyleyeceklerime dikkat et Cavit Arı..

1- Eskiden PARA ödeyemediğimiz için annemizi-babamızı hastaneler rehin alır devlet de hiç sesini çıkarmazdı, şimdi ise annesine ve babasına bakana devlet PARA ödüyor..

2-  Yaşlıya maaş.. Engelliye maaş.. Engelliye bakana maaş.. Doğum yapana maaş.. Torun bakana maaş.. Öğrenciye maaş.. Dul kalan kadına maaş.. Şehit ailesine maaş.. Gaziye maaş.. İşsiz kalana maaş..

3- Genç girişimciye destek.. Üreticiye-çiftçiye destek.. Kadın girişimciye destek.. Turizmciye, esnafa, sanayiciye destek..

4- Çalışana-emekliye maaş artışı.. Asgari ücret artışı.. Evde bakım hizmeti.. Sokak çocuklarına gelecek.. Aç ve açıkta kalanlara yemek ve barınma..

“Vatandaşa hizmet” anlamında daha sayayım mı, yoksa bunlar yeterli olur mu?

20 yıl önce bunlar var mıydı?

Eyy Cavit Arı, sen bütün bunları yapan iktidara “vatandaşın derdine çare arayın” diyorsun, öyle mi?

“Muhalif” olmayı anlarım, ama “nankör”lüğü hiç affedemem, hiç..

Bu arada..

CHP’nin Genel Başkanı bir kez değil, birçok kez “seccade”yi ayaklar altına almış..

Fethullah Gülen de seccadenin üzerine ayakkabı ile basarak poz vermişti..

Öyle anlaşılıyor ki; bu bir sembol, bir işaret, bir mesaj..

Ama, ülkemiz için iyi anlamda bir mesaj değil..

Vatandaşın değerlerine değer vermeyen bir zihniyet, “vatandaşın derdine” çare olabilir mi?

Umarım, bu halk sizi “iktidar” yapmaz, umarım..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.