Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Çekiçli şov.. Sansür.. Özgürlük

Yazınca, söyleyince kızıyorlar.. Kim kızar biliyor musunuz? Fikri olmayan, icraatta bulunmayan, üretmeyen, yani hiçbir işe yaramadığı için kendini EZİK hisseden kızar.. Fikri olanı, icraat yapanı, üreteni kıskanan, başarılı olanları sindiremez, kızar.. İşte CHP ve onunla hareket eden muhalif partilerin “ayinesi” aynen budur maalesef.. TBMM kürsüsünde ülke için FİKİR üretmesi gereken MİLLETİN VEKİLİNİN “o kürsüde çekiçle telefon kırması” bu söylediklerimi ispatlayan bir eylemdir.. Gelin şimdi bu kızgınlıklara ve eyleme neden olan neymiş, birlikte bakalım.. Ve söyleyeceklerimi, bu yasadan olumlu ya da olumsuz etkilenecek bir GAZETECİ olarak iyi dinleyin.. … TBMM Genel Kurulu'nda gece saatlerine kadar “dezenformasyon düzenlemesi” olarak adlandırılan “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşüldü.. Bu yasa, “algı, yalan ve iftiraları önlemek, insan hakkını ihlal edenlerle mücadele etmek” içindir.. Genel Kurul’daki görüşmeler sırasında siyasi parti gruplarının temsilcileri arasında tartışmalar yaşandı.. Tartışma yaşanmalıydı, zaten normali budur.. İlgili komisyonda enine boyuna incelenen ve tartışılan yasa tasarısı, “teklif” olarak gelir.. Yeniden tartışılır, eleştirilir, öneriler sunulur, sonunda oylamaya sunulur.. Ya kabul edilir ya da reddedilir.. Burada en önemli şey, medeni bir şekilde tartışmak, eleştirmek, ama eleştirdiği konu hakkında da bir öneri sunmaktır.. Peki “ÖNERİ”yi kum sunar? Tabii ki, “FİKRİ” olan sunar.. Peki ya FİKRİ yoksa ne yapar? CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay’ın yaptığı gibi, “kürsüde çekiçle telefon kırarak” ŞOV yapar.. İşte bu çekemezlik ve ezikliğin bir sonucudur.. Yasa teklifinin 29. maddesi görüşülmeye başlamadan önce kürsüye gelen Erbay’ın yaptığına ve sözlerine dikkat; “Buradan 2023 yılında Türkiye'nin kaderini belirleyecek 18, 19, 20 yaşında ilk defa oy kullanacak kardeşlerime seslenmek istiyorum; istediğiniz yere tatile gidemiyor, istediğiniz yemeği yiyemiyorsunuz, istediğiniz tableti, kıyafeti alamıyorsunuz. Bunun sebebi bu AKP iktidarı ve onun peşine takılan MHP'dir.. Tek özgürlüğünüz var, o da cebinizdeki telefonlar.. Eğer buradaki yasa Meclis'ten geçerse o telefonlarınızı bu şekilde kırıp atabilirsiniz.." Ve Erbay, cebinden çıkardığı cep telefonunu, zarfın içinden çıkardığı çekiçle kırdı.. Gördüğünüz gibi; ortaya bir FİKİR koyamadığı gibi, gençlerimizi de “YALANLARLA” kışkırtma yolunu seçiyor.. Daha doğrusu; “yalan, iftira ve algı ellerinden alındığı zaman geriye hiçbir şeyleri kalmayacağı” için çıldırıyorlar.. … Elinizi vicdanınıza koyun; Genç, orta yaşlı ve yaşlılarımızın hangisi istediği yere tatile gidemiyor, istediği yemeği yiyemiyor, istediği tableti ya da kıyafeti alamıyor, söyler misiniz? Asıl düşman, özgürlüğü kısıtlayan, algı operasyonlarıyla insanda özgür irade bırakmayan, fikirleri hapseden o TELEFON, TABLET ve BİLGİSAYARLAR değil mi? O telefon, tablet ve bilgisayarlar hayatımıza girdiğinden beri, ne insani, ne milli ne de ailevi hiçbir değerimiz kaldı mı? Her şeyin olduğu gibi, özellikle gençlerimizi esir alan bu tür iletişim araçlarını kullanmanın da bir RACONU olmalı, değil mi? İşte o RACON, bu “dezenformasyon yasası” ile ortaya konuyor.. Eksik, yanlış, hatalı bir yönü varsa, “şu yanlış, böyle olmalı” demek yerine ŞOV yapmayı seçerseniz bu millet sizi ciddiye almaz.. Siz de çekemezliğinizin ve ezikliğinizin altında debelenir durursunuz.. … Bu arada.. Erbay çekiçle telefon kırarken, HDP'li milletvekilleri de “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” yazılı pankart açtı.. Bakın; gazetecilik tahsil etmiş, yarım asırdan fazladır gazetecilik yapan ve dünyadaki gazeteciliği iyi bilen biri olarak söylüyorum.. Türkiye, “gazeteciliğin en özgür yapıldığı ülke”dir.. ABD’de Pentagon, Avrupa’da da Avropol gibi “gazetecilerin tepesine binecek” bir kurum yok ülkemizde.. Teröre yataklık etmeyi, yalan ve iftiralarla milleti kandırmayı, fütursuzca ettikleri hakaret ve tehditleri “özgürlük” gibi göstermeye çalışıyor bunlar.. “Dezenformasyon Yasası” işte bunları engellemek için çıkartıldı.. Bu da işlerine gelmediği için, şov, kışkırtma ve yalanlara başvuruyorlar.. Türkiye bunu hak etmiyor..
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2022 - Cuma

Çekiçli şov.. Sansür.. Özgürlük

Yazınca, söyleyince kızıyorlar..

Kim kızar biliyor musunuz?

Fikri olmayan, icraatta bulunmayan, üretmeyen, yani hiçbir işe yaramadığı için kendini EZİK hisseden kızar..

Fikri olanı, icraat yapanı, üreteni kıskanan, başarılı olanları sindiremez, kızar..

İşte CHP ve onunla hareket eden muhalif partilerin “ayinesi” aynen budur maalesef..

TBMM kürsüsünde ülke için FİKİR üretmesi gereken MİLLETİN VEKİLİNİN “o kürsüde çekiçle telefon kırması” bu söylediklerimi ispatlayan bir eylemdir..

Gelin şimdi bu kızgınlıklara ve eyleme neden olan neymiş, birlikte bakalım..

Ve söyleyeceklerimi, bu yasadan olumlu ya da olumsuz etkilenecek bir GAZETECİ olarak iyi dinleyin..

TBMM Genel Kurulu'nda gece saatlerine kadar “dezenformasyon düzenlemesi” olarak adlandırılan “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşüldü..

Bu yasa, “algı, yalan ve iftiraları önlemek, insan hakkını ihlal edenlerle mücadele etmek” içindir..

Genel Kurul’daki görüşmeler sırasında siyasi parti gruplarının temsilcileri arasında tartışmalar yaşandı..

Tartışma yaşanmalıydı, zaten normali budur..

İlgili komisyonda enine boyuna incelenen ve tartışılan yasa tasarısı, “teklif” olarak gelir..

Yeniden tartışılır, eleştirilir, öneriler sunulur, sonunda oylamaya sunulur..

Ya kabul edilir ya da reddedilir..

Burada en önemli şey, medeni bir şekilde tartışmak, eleştirmek, ama eleştirdiği konu hakkında da bir öneri sunmaktır..

Peki “ÖNERİ”yi kum sunar?

Tabii ki, “FİKRİ” olan sunar..

Peki ya FİKRİ yoksa ne yapar?

CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay’ın yaptığı gibi, “kürsüde çekiçle telefon kırarak” ŞOV yapar..

İşte bu çekemezlik ve ezikliğin bir sonucudur..

Yasa teklifinin 29. maddesi görüşülmeye başlamadan önce kürsüye gelen Erbay’ın yaptığına ve sözlerine dikkat;

“Buradan 2023 yılında Türkiye'nin kaderini belirleyecek 18, 19, 20 yaşında ilk defa oy kullanacak kardeşlerime seslenmek istiyorum; istediğiniz yere tatile gidemiyor, istediğiniz yemeği yiyemiyorsunuz, istediğiniz tableti, kıyafeti alamıyorsunuz. Bunun sebebi bu AKP iktidarı ve onun peşine takılan MHP'dir..

Tek özgürlüğünüz var, o da cebinizdeki telefonlar..

Eğer buradaki yasa Meclis'ten geçerse o telefonlarınızı bu şekilde kırıp atabilirsiniz.."

Ve Erbay, cebinden çıkardığı cep telefonunu, zarfın içinden çıkardığı çekiçle kırdı..

Gördüğünüz gibi; ortaya bir FİKİR koyamadığı gibi, gençlerimizi de “YALANLARLA” kışkırtma yolunu seçiyor..

Daha doğrusu; “yalan, iftira ve algı ellerinden alındığı zaman geriye hiçbir şeyleri kalmayacağı” için çıldırıyorlar..

Elinizi vicdanınıza koyun;

Genç, orta yaşlı ve yaşlılarımızın hangisi istediği yere tatile gidemiyor, istediği yemeği yiyemiyor, istediği tableti ya da kıyafeti alamıyor, söyler misiniz?

Asıl düşman, özgürlüğü kısıtlayan, algı operasyonlarıyla insanda özgür irade bırakmayan, fikirleri hapseden o TELEFON, TABLET ve BİLGİSAYARLAR değil mi?

O telefon, tablet ve bilgisayarlar hayatımıza girdiğinden beri, ne insani, ne milli ne de ailevi hiçbir değerimiz kaldı mı?

Her şeyin olduğu gibi, özellikle gençlerimizi esir alan bu tür iletişim araçlarını kullanmanın da bir RACONU olmalı, değil mi?

İşte o RACON, bu “dezenformasyon yasası” ile ortaya konuyor..

Eksik, yanlış, hatalı bir yönü varsa, “şu yanlış, böyle olmalı” demek yerine ŞOV yapmayı seçerseniz bu millet sizi ciddiye almaz..

Siz de çekemezliğinizin ve ezikliğinizin altında debelenir durursunuz..

Bu arada..

Erbay çekiçle telefon kırarken, HDP'li milletvekilleri de “Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz” yazılı pankart açtı..

Bakın; gazetecilik tahsil etmiş, yarım asırdan fazladır gazetecilik yapan ve dünyadaki gazeteciliği iyi bilen biri olarak söylüyorum..

Türkiye, “gazeteciliğin en özgür yapıldığı ülke”dir..

ABD’de Pentagon, Avrupa’da da Avropol gibi “gazetecilerin tepesine binecek” bir kurum yok ülkemizde..

Teröre yataklık etmeyi, yalan ve iftiralarla milleti kandırmayı, fütursuzca ettikleri hakaret ve tehditleri “özgürlük” gibi göstermeye çalışıyor bunlar..

“Dezenformasyon Yasası” işte bunları engellemek için çıkartıldı..

Bu da işlerine gelmediği için, şov, kışkırtma ve yalanlara başvuruyorlar..

Türkiye bunu hak etmiyor..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.