Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Düşünüyorum Öyleyse Vurun

Felsefe konferansında konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen AKLI SIRA “felsefe” yapmış.. Diyor ki; “Türkiye’de düşünme yolculuğu ’Düşünüyorum, öyleyse varım’ noktasından, ‘Düşünüyorum, öyleyse vurun’ noktasına geldi..” Yani demek istiyor ki; “Türkiye’de DESPOT bir iktidar var ve bu iktidar düşünmeyi de düşünceyi açıklamayı da yasaklıyor, şiddet uyguluyor..” … Semih Esen kaç yaşında bilmiyorum.. Ülkeyi hangi iktidar yönetirse yönetsin.. Tepesinde “Demoklesi’in kılıcı” gibi duran bir “Silahlı Kuvvetler” vardı.. Türkiye’de 80 yıl boyunca süren “askeri vesayet” nedeniyle kimlerin hapislerde işkence gördüğünü ve çürüdüğünü, kimlerin idam edildiğini, yasakları, kitapların toplatıldığını, kafalarına uymayan yayın yapan gazetelerin kapatıldığını, yazarların süründürüldüğünü görmemiş olabilir.. Ama, “duymadım, bilmiyorum” deme şansı hiç yok.. Çünkü.. Yüksek tahsil yapmış biri olarak, ülkesinde nelerin olup-bittiğini öğrenmek zorunda.. Hele ki “siyaset” yapacaksa, öğrenmeye mecbur.. Eğer ülkede “özgürlük” olmasa, Esen “Türkiye’de özgürlük ‘Düşünüyorum, öyleyse vurun’ noktasına geldi” diyebilir mi sizce? … Dönelim şu son 20 yıla.. Yani, Semih Esen’in “düşünenlere pranga vuruluyor” anlamında suçladığı Ak Parti iktidarına.. Esen’e soruyorum; Şu 20 yıl içinde “terör bağlantılı olanların ve vatana ihanet edenler”in ve de YASALARI ÇİĞNEYENLERİN dışında DÜŞÜNCESİNDEN ya da DÜŞÜNCESİNİ AÇIKLAMAKTAN dolayı yargılanan, hapse atılan, süründürülen bir kişi gösterebilir misin? Gösteremezsin.. Türkiye şu son 20 yılda “özgürlük” anlamında tavan yapmış durumda.. Bunu her anlamda söylüyorum.. Türkiye’de Ak Parti Ve Recep Tayyip Erdoğan kadar iftiraya uğramış, yalanlarla üzerine gidilmiş bir başka iktidar yoktur.. Semih Esen bir hukukçu.. Söylesin şimdi; yalan ve iftiraları, terör bağlantılarını, vatana ihaneti “düşünce özgürlüğü” sayabilir miyiz? Bunları “düşünce özgürlüğü” sayarsak, bu ülke ne hale gelir? … Semih Esen kardeşim.. Sen “felsefe” yapma bence.. Senin öncelikli görevin; Konyaaltı’nda haksız işgallerle, imar tadilatlarıyla vatandaşın hakkının yenmesine engel olmak.. Önce bunu yap.. Sonra istersen seninle “Türkiye’de özgürlük 100 yılda nereden nereye geldi” konusunu canlı yayında tartışalım.. Var mısın?
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2023 - Cuma

Düşünüyorum Öyleyse Vurun

Felsefe konferansında konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen AKLI SIRA “felsefe” yapmış..

Diyor ki;

“Türkiye’de düşünme yolculuğu ’Düşünüyorum, öyleyse varım’ noktasından, ‘Düşünüyorum, öyleyse vurun’ noktasına geldi..”

Yani demek istiyor ki;

“Türkiye’de DESPOT bir iktidar var ve bu iktidar düşünmeyi de düşünceyi açıklamayı da yasaklıyor, şiddet uyguluyor..”

Semih Esen kaç yaşında bilmiyorum..

Ülkeyi hangi iktidar yönetirse yönetsin..

Tepesinde “Demoklesi’in kılıcı” gibi duran bir “Silahlı Kuvvetler” vardı..

Türkiye’de 80 yıl boyunca süren “askeri vesayet” nedeniyle kimlerin hapislerde işkence gördüğünü ve çürüdüğünü, kimlerin idam edildiğini, yasakları, kitapların toplatıldığını, kafalarına uymayan yayın yapan gazetelerin kapatıldığını, yazarların süründürüldüğünü görmemiş olabilir..

Ama, “duymadım, bilmiyorum” deme şansı hiç yok..

Çünkü..

Yüksek tahsil yapmış biri olarak, ülkesinde nelerin olup-bittiğini öğrenmek zorunda..

Hele ki “siyaset” yapacaksa, öğrenmeye mecbur..

Eğer ülkede “özgürlük” olmasa, Esen “Türkiye’de özgürlük ‘Düşünüyorum, öyleyse vurun’ noktasına geldi” diyebilir mi sizce?

Dönelim şu son 20 yıla..

Yani, Semih Esen’in “düşünenlere pranga vuruluyor” anlamında suçladığı Ak Parti iktidarına..

Esen’e soruyorum;

Şu 20 yıl içinde “terör bağlantılı olanların ve vatana ihanet edenler”in ve de YASALARI ÇİĞNEYENLERİN dışında DÜŞÜNCESİNDEN ya da DÜŞÜNCESİNİ AÇIKLAMAKTAN dolayı yargılanan, hapse atılan, süründürülen bir kişi gösterebilir misin?

Gösteremezsin..

Türkiye şu son 20 yılda “özgürlük” anlamında tavan yapmış durumda..

Bunu her anlamda söylüyorum..

Türkiye’de Ak Parti Ve Recep Tayyip Erdoğan kadar iftiraya uğramış, yalanlarla üzerine gidilmiş bir başka iktidar yoktur..

Semih Esen bir hukukçu..

Söylesin şimdi; yalan ve iftiraları, terör bağlantılarını, vatana ihaneti “düşünce özgürlüğü” sayabilir miyiz?

Bunları “düşünce özgürlüğü” sayarsak, bu ülke ne hale gelir?

Semih Esen kardeşim..

Sen “felsefe” yapma bence..

Senin öncelikli görevin; Konyaaltı’nda haksız işgallerle, imar tadilatlarıyla vatandaşın hakkının yenmesine engel olmak..

Önce bunu yap..

Sonra istersen seninle “Türkiye’de özgürlük 100 yılda nereden nereye geldi” konusunu canlı yayında tartışalım..

Var mısın?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.