Ali TONGÜLÜS
Köşe Yazarı
Ali TONGÜLÜS
 

Takip Edilmek Üzere Ayarlanıyorsunuz..

Ülke çapında yaygınlaşan sözde “akıllı şehir sistemleri” ile dijital gözetleme bölgeleri haline geliyoruz.. Yüz tanıma kameraları, plaka okuyucular, akıllı ışıklar, akıllı direkler, akıllı arabalar, akıllı mahalleler, akıllı evler ve akıllı cihaz bilimleri gibi hepsi kablosuz ağlara bağlı ve birbiriyle iletişim halinde olan istilacı teknoloji.. … Peki, bunun nesi yanlış? Teknoloji iyi bir şey değil mi? Bütün bunlar sizin güvenliğiniz, emniyetiniz ve rahatınız için değil mi? … Pekala, size neyin yanlış ve kötü olduğunu söyleyeyim; Sokaklarınız sizi gözetliyor, cep telefonlarınız sizi gözetliyor, şehirleriniz sizi gözetliyor.. Ve gelecekteki kilitlenmeler için altyapı şu anda devreye alınıyor.. … Aptal yerine konmayın.. Hareketleriniz ve dijital cüzdanlarınız geleceğiniz boyunca takip edilmek üzere ayarlanıyorsunuz.. Ve merkez bankası dijital para birimleri yürürlüğe girdikten sonra onay almadan paranızı harcayamayacaksınız.. … Dijital kimlik yakında bütün dünyada bir gerçeklik haline gelecek.. Kanada, İskoçya başta olmak üzere, diğer birçok ülke bu sistemleri yaygınlaştırıyor.. … Sonunda herhangi bir hükümete ve kamu hizmetine erişemeyeceksiniz.. Dijital kimliğiniz olmadan sınırları aşamayacak, sağlık hizmetinden yararlanamayacak veya internete erişemeyeceksiniz.. … “Ben bunlara uymam” mı diyorsunuz? Diyemezsiniz, uymak zorunda kalacaksınız.. … Bundan önceki iki-üç yıl bunların provasıydı.. Ve onların çengeline çoktan takıldık.. … İnsanlar bu teknokratik geleceğe uyurgezer gibi giriyorlar.. Ve biz bütün bunların gerçekten olup-olmadığını anlamaya çalışırken distopik (yani; zorba ve baskıcı bir yönetim altında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış ya da tamamen elinden alınmış toplumlar) olarak dijital geleceğe doğru sürükleniyoruz.. ---------------------------------------- Bu sözler Avustralya senatörü Alex Antic’e ait.. Senato’da yaptığı konuşmasında insanlık için büyük tehlikeyi, “korkunç bir teknolojiyi hayatlarımıza entegre etmek üzereler” diyerek anlattı.. … Sadece bu kadar mı? Elbette değil.. Hindistan’da yapılan G20 Liderler Zirvesi’nde ana tema neydi, hatırlayın; “Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek..” … Peki, bu demek? “Bütün dünya insanları kardeştir, artık sınırlara gerek yok, yeryüzü tek devlet olacak, bütün insanlar bir aile haline gelecek” demek..  “Aile hayatınız bitecek, kim isterse hayatınıza istediği zaman girecek ve siz buna itiraz edemeyeceksiniz” demek.. “Kendi iradenizle hiçbir şeye karar veremeyeceksiniz” demek.. “Bildiğiniz her şeyi unutun, yeni bir dünya düzeni geliyor ve buna boyun eğeceksiniz” demek.. Yani; resmen birer “köle” olacaksınız” demek.. … Bundan kurtuluşumuz var mı? Bu soruya şöyle cevap vereyim; Pandemi döneminde maske zorunluluğuna uydunuz, değil mi? Uymayanlar otobüse binemedi, bankaya gidemedi, lokantaya, kafeye, hastaneye, ‘avm’ye gidemedi, hatta sokakta bile gezemedi, değil mi? … Bence açgözlülüğünüzü, kişisel ihtiraslarınızı, çekemezliklerinizi, Bizans oyunlarınızı ve kibrinizi bırakın artık.. Kısa bir süre sonra, “aynı kazanın içinde” yaşama tutunmak, belki de dayanışmak zorunda kalacaksınız..
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2023 - Cumartesi

Takip Edilmek Üzere Ayarlanıyorsunuz..

Ülke çapında yaygınlaşan sözde “akıllı şehir sistemleri” ile dijital gözetleme bölgeleri haline geliyoruz..

Yüz tanıma kameraları, plaka okuyucular, akıllı ışıklar, akıllı direkler, akıllı arabalar, akıllı mahalleler, akıllı evler ve akıllı cihaz bilimleri gibi hepsi kablosuz ağlara bağlı ve birbiriyle iletişim halinde olan istilacı teknoloji..

Peki, bunun nesi yanlış?

Teknoloji iyi bir şey değil mi?

Bütün bunlar sizin güvenliğiniz, emniyetiniz ve rahatınız için değil mi?

Pekala, size neyin yanlış ve kötü olduğunu söyleyeyim;

Sokaklarınız sizi gözetliyor, cep telefonlarınız sizi gözetliyor, şehirleriniz sizi gözetliyor..

Ve gelecekteki kilitlenmeler için altyapı şu anda devreye alınıyor..

Aptal yerine konmayın..

Hareketleriniz ve dijital cüzdanlarınız geleceğiniz boyunca takip edilmek üzere ayarlanıyorsunuz..

Ve merkez bankası dijital para birimleri yürürlüğe girdikten sonra onay almadan paranızı harcayamayacaksınız..

Dijital kimlik yakında bütün dünyada bir gerçeklik haline gelecek..

Kanada, İskoçya başta olmak üzere, diğer birçok ülke bu sistemleri yaygınlaştırıyor..

Sonunda herhangi bir hükümete ve kamu hizmetine erişemeyeceksiniz..

Dijital kimliğiniz olmadan sınırları aşamayacak, sağlık hizmetinden yararlanamayacak veya internete erişemeyeceksiniz..

“Ben bunlara uymam” mı diyorsunuz?

Diyemezsiniz, uymak zorunda kalacaksınız..

Bundan önceki iki-üç yıl bunların provasıydı..

Ve onların çengeline çoktan takıldık..

İnsanlar bu teknokratik geleceğe uyurgezer gibi giriyorlar..

Ve biz bütün bunların gerçekten olup-olmadığını anlamaya çalışırken distopik (yani; zorba ve baskıcı bir yönetim altında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış ya da tamamen elinden alınmış toplumlar) olarak dijital geleceğe doğru sürükleniyoruz..

----------------------------------------

Bu sözler Avustralya senatörü Alex Antic’e ait..

Senato’da yaptığı konuşmasında insanlık için büyük tehlikeyi, “korkunç bir teknolojiyi hayatlarımıza entegre etmek üzereler” diyerek anlattı..

Sadece bu kadar mı?

Elbette değil..

Hindistan’da yapılan G20 Liderler Zirvesi’nde ana tema neydi, hatırlayın;

“Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek..”

Peki, bu demek?

“Bütün dünya insanları kardeştir, artık sınırlara gerek yok, yeryüzü tek devlet olacak, bütün insanlar bir aile haline gelecek” demek..

 “Aile hayatınız bitecek, kim isterse hayatınıza istediği zaman girecek ve siz buna itiraz edemeyeceksiniz” demek..

“Kendi iradenizle hiçbir şeye karar veremeyeceksiniz” demek..

“Bildiğiniz her şeyi unutun, yeni bir dünya düzeni geliyor ve buna boyun eğeceksiniz” demek..

Yani; resmen birer “köle” olacaksınız” demek..

Bundan kurtuluşumuz var mı?

Bu soruya şöyle cevap vereyim;

Pandemi döneminde maske zorunluluğuna uydunuz, değil mi?

Uymayanlar otobüse binemedi, bankaya gidemedi, lokantaya, kafeye, hastaneye, ‘avm’ye gidemedi, hatta sokakta bile gezemedi, değil mi?

Bence açgözlülüğünüzü, kişisel ihtiraslarınızı, çekemezliklerinizi, Bizans oyunlarınızı ve kibrinizi bırakın artık..

Kısa bir süre sonra, “aynı kazanın içinde” yaşama tutunmak, belki de dayanışmak zorunda kalacaksınız..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.