Kaleiçi ve Kentsel Sit Alanlarında Yangın Yönetmeliği Hazırlanmalı: Tarihi Yapılarımız Korunmalı

Asayiş (Antalya Haber Takip ) - Antalya Haber Takip | 02.07.2025 - 20:44, Güncelleme: 02.07.2025 - 20:44 3706 kez okundu.
 

Kaleiçi ve Kentsel Sit Alanlarında Yangın Yönetmeliği Hazırlanmalı: Tarihi Yapılarımız Korunmalı

Antalya’nın tarihi dokusunun en önemli parçalarından biri olan Kaleiçi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan yangın, bir kez daha koruma altındaki ve kentsel sit alanlarındaki yapılarla ilgili acil önlemlerin alınması gerektiğini gözler önüne serdi.
antalyahabertakip.com - İşyerlerini kaybeden esnafımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için kapsamlı bir yangın yönetmeliğinin hazırlanmasının zorunluluk olduğu kanaatindeyiz. Milattan Önce 133 yılına kadar uzanan zengin kültürel mirasımızı barındıran Kaleiçi, Selçuklu, Osmanlı ve Rum mimarisinin benzersiz izlerini taşımakta ve tarihi kimliğimizi geleceğe taşımak adına büyük önem taşımaktadır. Ancak tarihi yapıların korunması, yalnızca bir kültürel sorumluluk değil; aynı zamanda insan hayatını koruma amacıyla da hayati bir görevdir. Yangın ve Doğal Afetlere Karşı Koruma Şart Tarihi dokunun içinde yer alan taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları, her ülkenin geçmişten geleceğe uzanan tarih hazineleri olarak değer görür. Bu eserler, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak mirasıdır ve korunması gerekir. Tarihi yapılar, yerleşim anlayışı, tasarım özellikleri, kullanılan malzemeler ve o dönemin yaşam biçimlerini yansıtmaları bakımından eşsizdir. Ancak ne yazık ki doğal afetler, özellikle yangınlar, bu yapılar üzerinde en büyük tehditlerden biridir. Tarihi yapılarda yangın güvenliği sağlanırken, hem insan hayatı hem de yapının özgün mimari özellikleri korunmalıdır. Tarihi dokuya zarar vermeden yangın güvenliği sağlamak zor bir dengeyi gerektirir. Bu noktada, yangın konusunda uzman danışmanlarla iş birliği yapılarak, mimari bütünlüğü koruyan hem pasif hem aktif yangın önlemlerinin uygulanması elzemdir. Kullanım amaçlarında değişiklikler varsa, bu yeni fonksiyonlara uygun yangın senaryoları hazırlanmalıdır. Mevcut Mevzuat Yetersiz Son dönemlerde Bolu Kartalkaya’daki yangın sonrasında oteller için geliştirilen yangın mevzuatı, kültürel miras niteliğindeki tarihi yapılara uygulanabilir değildir. 100 yıllık kapıların ve dolapların sökülüp sergilenmesi, ahşap yapıların betonarme yapılara dönüştürülmesi gibi uygulamalar, tarihi yapıların özgün özelliklerini yok etmekte ve kabul edilemez sonuçlar doğurmaktadır. Dünya genelinde böyle bir uygulama bilimsel olarak da mümkün değildir. Bu nedenle, Kültür ve Turizm Bakanlığı acilen kentsel sit alanlarındaki tüm yapılar, özellikle de oteller için özel bir yangın güvenliği yönetmeliği hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdır. Bu yönetmelik, tarihi yapıların bilimsel ve titiz bir yaklaşımla korunması için temel araç olacaktır. Toplumsal Sorumluluk ve Bilinçlendirme Kaleiçi başta olmak üzere Antalya’daki tarihi yapıların yangın güvenliği, sadece teknik bir mesele değil; toplumsal bir sorumluluktur. Bu yapıları korumak, geleceğe aktarmak ve benzer faciaların önüne geçmek için herkesin bilinçli ve duyarlı davranması gerekmektedir. Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak, bu konudaki çalışmalara destek vermeye, katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Antalya’nın tarihi dokusunun en önemli parçalarından biri olan Kaleiçi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan yangın, bir kez daha koruma altındaki ve kentsel sit alanlarındaki yapılarla ilgili acil önlemlerin alınması gerektiğini gözler önüne serdi.

antalyahabertakip.com - İşyerlerini kaybeden esnafımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için kapsamlı bir yangın yönetmeliğinin hazırlanmasının zorunluluk olduğu kanaatindeyiz.

Milattan Önce 133 yılına kadar uzanan zengin kültürel mirasımızı barındıran Kaleiçi, Selçuklu, Osmanlı ve Rum mimarisinin benzersiz izlerini taşımakta ve tarihi kimliğimizi geleceğe taşımak adına büyük önem taşımaktadır. Ancak tarihi yapıların korunması, yalnızca bir kültürel sorumluluk değil; aynı zamanda insan hayatını koruma amacıyla da hayati bir görevdir.

Yangın ve Doğal Afetlere Karşı Koruma Şart

Tarihi dokunun içinde yer alan taşınır ve taşınmaz kültür varlıkları, her ülkenin geçmişten geleceğe uzanan tarih hazineleri olarak değer görür. Bu eserler, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak mirasıdır ve korunması gerekir. Tarihi yapılar, yerleşim anlayışı, tasarım özellikleri, kullanılan malzemeler ve o dönemin yaşam biçimlerini yansıtmaları bakımından eşsizdir. Ancak ne yazık ki doğal afetler, özellikle yangınlar, bu yapılar üzerinde en büyük tehditlerden biridir.

Tarihi yapılarda yangın güvenliği sağlanırken, hem insan hayatı hem de yapının özgün mimari özellikleri korunmalıdır. Tarihi dokuya zarar vermeden yangın güvenliği sağlamak zor bir dengeyi gerektirir. Bu noktada, yangın konusunda uzman danışmanlarla iş birliği yapılarak, mimari bütünlüğü koruyan hem pasif hem aktif yangın önlemlerinin uygulanması elzemdir. Kullanım amaçlarında değişiklikler varsa, bu yeni fonksiyonlara uygun yangın senaryoları hazırlanmalıdır.

Mevcut Mevzuat Yetersiz

Son dönemlerde Bolu Kartalkaya’daki yangın sonrasında oteller için geliştirilen yangın mevzuatı, kültürel miras niteliğindeki tarihi yapılara uygulanabilir değildir. 100 yıllık kapıların ve dolapların sökülüp sergilenmesi, ahşap yapıların betonarme yapılara dönüştürülmesi gibi uygulamalar, tarihi yapıların özgün özelliklerini yok etmekte ve kabul edilemez sonuçlar doğurmaktadır. Dünya genelinde böyle bir uygulama bilimsel olarak da mümkün değildir.

Bu nedenle, Kültür ve Turizm Bakanlığı acilen kentsel sit alanlarındaki tüm yapılar, özellikle de oteller için özel bir yangın güvenliği yönetmeliği hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdır. Bu yönetmelik, tarihi yapıların bilimsel ve titiz bir yaklaşımla korunması için temel araç olacaktır.

Toplumsal Sorumluluk ve Bilinçlendirme

Kaleiçi başta olmak üzere Antalya’daki tarihi yapıların yangın güvenliği, sadece teknik bir mesele değil; toplumsal bir sorumluluktur. Bu yapıları korumak, geleceğe aktarmak ve benzer faciaların önüne geçmek için herkesin bilinçli ve duyarlı davranması gerekmektedir. Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak, bu konudaki çalışmalara destek vermeye, katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.

Antalya HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
ddenen