Önceki gün “ahlaksızlıkla savaşmamız gerektiğini” yazmış ve bunları anlatmıştım.. Bugün de başka bir “ahlaksızlık örneği” vermek istiyorum.. … Dünyada asrın en büyük felaketinin yaşandığı.. Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği.. Onbinlerce insanımızın enkaz altında arandığı.. Ve devletle milletin elele verip felakete uğrayanlara yardımcı olmak ve destek vermek için büyük özveriyle çalıştığı.. Muhalefetin bile “bir yaraya merhem olması” gerektiği bir dönemde.. “Anamuhalefet” lideri Kemal Kılıçdaroğlu hala “siyaset yapma” peşinde, “iktidarı itibarsızlaştırma” derdinde.. Hem de milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla birlikte.. … Oysa, Kılıçdaroğlu Hatay'da birlik ve beraberlik mesajı vermişti.. “Siyasi konulara asla girmeyeceğim” demişti.. Ama, kısa süre sonra deprem bölgesinde siyaset yapmakla kalmadı, adeta provokatörlere de arka çıktı.. “Siyaset yapmayacağız” sözünün üzerinden sadece 4 saat geçti ve Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından siyasi söylemlerine hız verdi.. Tüm Türkiye deprem bölgesinde yaşanan kayıplar için yas tutarken, bu durumu siyasi malzeme haline getiren Kılıçdaroğlu, hükümeti şu sözlerle suçladı: “Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum.. Bu çöküş tam da sistematik rant siyasetinin sonucudur.. Erdoğan’la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluşmayacağım..” “Birlik ve beraberlik” mesajlarını çok çabuk unutmuştu.. … Kılıçdaroğlu bu sözlerinin hemen ardından Bakanları hedef aldı.. Afet bölgesinde canhıraş bir mücadele örneği sergileyen Bakanlar için, “PR için konvoylarla dolaşıyorlar” dedi.. Adeta “miting” alanında gibi konuşuyordu.. Ve hep yaptığı gibi “iftira ve yalanları” sıralıyordu.. … “CHP’li belediyelere karşı bir tavır” dedi.. Oysa, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve CHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, deprem sonrası yan yana açıklama yaparak “dayanışma” örneği sergilemişti.. Karalar, Ömer Çelik'in sözlerine destek vererek, “Sayın Bakanımız bahsetti, bir koordinasyon içerisinde hep birlikte çalışıyoruz.. Herkes elinden geleni yapıyor.. Hep bir aradayız” ifadelerini kullanmıştı.. Böylece Kılıçdaroğlu'nun, "CHP'li belediyelere karşı siyasi tavır var" yalanı elinde patlamış oldu.. “Askerimiz çalışmalara yeterince sokulmadı” dedi.. Oysa, televizyon yayınlarında da görüldüğü gibi, askerimiz bütün çalışmaların içindeydi .. … Sonra Kılıçdaroğlu ayarı iyice kaçırdı.. Provokatörlük yapanlara ve skandal paylaşımlarda bulunanlara da sahip çıktı.. Geçmişte İBB'de yapıldığı gibi “engelleniyoruz” yalanlarının bir benzerini de deprem bölgesinde sahaya sürdü.. Ve bu kez de “tutuklanıyoruz” sözüyle algı operasyonuna kalkıştı.. “Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutukladığınız gençleri, gazetecileri serbest bırakın, çok işimiz var” şeklinde paylaşımlarda bulundu.. Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği gençler kim biliyor musunuz? Depremzedelere hakaretler yağdıran ve enkaz altında bulunan depremzedeleri arayıp dalga geçen kişiler.. … Kılıçdaroğlu bunlarla da yetinmedi.. İskenderun Limanı’nda çıkan yangına Tarım ve Orman Bakanlığı'na ait helikopterler dahil bütün belediyelerin de katıldığı söndürme çalışmalarına ihanet edercesine algı yürütmeye kalktı.. Yine “engelleniyoruz” yalanının altına sığındı, sanki bölgede sadece CHP'li belediyeler çalışıyormuş havası yaratmaya çalıştı.. Ama, yalanı çok çabuk ortaya çıktı.. “Kapanan Hatay Havalimanı'nı onarıyoruz.. Gelsinler tutuklasınlar" diye paylaşım yaptı.. Kılıçdaroğlu’nun Mansur Yavaş’ın paylaşımını dayanak göstererek yaptığı bu paylaşım da YALAN çıktı.. Deprem nedeniyle zarar gören Hatay Havalimanı pistini, İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA onardı.. Ankara Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte başka belediyelerden gelen iş makineleri ise sadece “onarım” sonrası çıkan hafriyatı-molozu taşıdı, o kadar.. … Hani derler ya, “koyun can derdinde, kasap et derdinde..” CHP Genel Başkanı ve bütün “paydaşları”, özellikle de HDP ve Selahattin Demirtaş.. Dünyanın en büyük felaketinin yaşandığı.. Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği.. Onbinlerce insanımızın enkaz altında arandığı.. Bir ortamda Kılıçdaroğlu’nun yaptığı “siyasi rant” için söylediği yalanlara ve attığı iftiralara destek verdi.. … Hangi partiden olursa olsun, bütün milletimiz bunları görüyor ve yaşıyor.. Kimin çalıştığına, kimin eyyamcılık yaptığına şahit oluyor.. 3 ay sonraki seçimlerde bunları değerlendirecektir.. Yazımı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun yaptığı ve “CUK” diye yerine oturan bir paylaşımla bitirmek istiyorum.. “Provokasyon için paylaşım yapan BİLGİSİZ KILIÇDAROĞLU'nu kaale almayınız..”