ANTALYA HAYVANAT BAHÇESİ’NDE HAYVANLARA ZULÜM Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğundaki “Hayvanat Bahçesi”ni bilirsiniz.. Bir veteriner arkadaşım, eşi ve çocuğuyla birlikte gittiği bu Hayvanat Bahçesi’nde “hayvanlara yapılan zulme” çok üzülmüş.. Birkaç yeri gezip hemen hemen hep aynı kötü manzarayı görünce de, “çocuklarında olumsuz bir bakış açısı olmaması için” buradan uzaklaştırmışlar.. “Ali Abi, lütfen bunu dile getirelim, olmaz böyle şey, yazık bu hayvanlara” dediler.. Onlar anlattı, ben dinledim.. Dinledikçe bir hayvansever olarak gerildim de gerildim.. Bana anlatılanlardan bir-iki tanesini size de aktaracağım, ama bunu en çok Başkan Muhittin Böcek’in duyması, bilmesi ve gereğini yapması çok önemli.. Umarım “duyarsız” kalmaz.. … - Timsahların olduğu bölümden başlayalım.. Koskoca, 3 metreye yakın boylarıyla uzunluğu 2 metreyi derinliği 10 cm’yi bile bulmayan bir su birikintisinde yaşam mücadelesi veriyorlar.. Hem de Antalya sıcaklarında.. Üstelik leş gibi, balçıktan görünmüyor artık.. Yaşadığı zulmü anlayabiliyor musunuz? - Geçelim aslan-kaplan bölümüne.. İkisi-üçü biraraya gelse hareket edecek alanları olamayacak kadar daracık bir yerde, dilleri iki karış dışarıda.. Bunlar –doğası gereği- özgürce hareket etmesi gereken hayvanlar.. Bu daracık yerde resmen işkence çekiyorlar.. Öte yandan, neredeyse zayıflıktan çökmüş durumdalar.. Yaşadıkları zulmü anlayabiliyor musunuz? ... Şimdi sizinle Bahçe içinde “bir VETERİNER gözlemiyle” şöyle bir gezinti yapalım ve manzarayı gözünüzde canlandırmaya çalışın.. Orada en büyük sıkıntı şu; hayvanlar bakımsız ve pislik içinde yaşıyor.. Derileri ve tüylerinden bakımsız oldukları çok açık bir şekilde anlaşılıyor.. Yaşadıkları alanlar leş gibi, yeşillik desen yok, uygun su alanları yok.. Adeta terk edilmiş gibiler.. Bu arada sürüngenlere ait bölüm var, orası tamamen unutulmuş veya terk edilmiş gibi.. Temizlik, bakım sıfır.. Hele şu zebralar, nasıl zayıflar biliyor musunuz, anlatmaya kelimeler yetmez.. Deve kuşları bitik durumda.. O kadar kötü ki halleri.. Maymunların kafesinde beslenme odakları ise iğrenç bir durumda, fareler cirit atıyor.. Hayvanların yaşamaya çalıştığı alanlarda yeşillendirme diye bir şey yok, o aşırı sıcaklarda kupkuru alanlarda nefes bile alamıyorlar.. Keçiler ve geyikler hep kuru toprak üzerindeler.. Kuş kafeslerinde de manzara aynı, küçücük-daracık leş gibi kafeslerde onlarca kuş pislik içinde.. Bunun gibi birçok hayvan bakımsızlıktan ve yetersiz beslenmekten işte böyle perişan bir durumda adeta can çekişiyor.. Bir Hayvanat Bahçesi’nde bu tarz ortamlar görseniz, moraliniz sıfıra inmez mi? … Hepsini buraya yazmaya kalksam yerim kalmaz.. Anlayacağınız; Antalya Hayvanat Bahçesi’nde su hayvanı susuz havuzda, geniş alanda olması gereken daracık kafeslerde, uçması gerekenler eni-boyu 10 metreyi geçmeyen bir alanda, yeşil alanda olması gerekenler kurak alanlarda.. Yani, hangi hayvanın bölümüne gitseniz yüreğiniz sızlıyor.. … Belki bilmiyorsunuz; Büyükşehir Hayvan Rehabilitasyon Merkezi de berbat bir durumdaydı.. Bırakın rehabiliteyi, işkencenin en büyüğünü çekiyorlardı.. Menderes Türel döneminde projelendirilen “Sokak Hayvanları Geçici Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi”nin inşaatı  yeni tamamlandı, ama 2 yıl önce açılması gereken tesis hala açılamadı.. Buraya taşınınca –inşallah- durumları eskisinden daha iyi olur.. Ama.. Ya Hayvanat Bahçesi’ndeki hayvanları ne yapalım, buradaki hayvanlar ne olacak? Yeni bir “Hayvanat Bahçesi” projesi-çalışması yok.. Yapılacak tek şey, mevcudu iyileştirip hayvanların yapılarına ve doğalarına uygun alanlar oluşturmak.. Ve kesinlikle burada “hayvansever” görevliler çalıştırmak.. Bunun da en kısa zamanda hatta DERHAL yapılması şart.. … Şimdi biraz “empati” yapmanızı istiyorum.. Şu verdiğim birkaç örnek sizi de germedi mi, bu hayvanların yaşadığı zulüm sizi de üzmedi mi? Başkan Muhittin Böcek’in bu duruma derhal el atması ve gereğini yapması gerekmez mi? Öyleyse bütün hayvanseverleri, Muhittin Böcek’i de Büyükşehir Belediyesi’ni de “Hayvanat Bahçesi’ndeki hayvanlara yapılan zulmün sona erdirilmesi” gerektiğini belirten mesaja boğmaya davet ediyorum.. Bunu lütfen “siyasete alet etmeden” yapın.. Allah’ın o sessiz kulları bunu bekliyor sizden..