Türkiye’nin diplomasi trafiği bu hafta alışılmışın çok ötesine geçti. Papa’nın Ankara ziyareti yalnızca uluslararası arenada değil, iç politikada da tartışmaları alevlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan yüksek profilli görüşme, diplomatik mesajlar açısından yoğun bir gündem yaratırken, bir başka detay ise kulislerin gözünden kaçmadı: CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyaret hakkındaki sessizliği. Papa’nın Türkiye temasları, Orta Doğu’daki insani krizler, göç politikası ve bölgesel barış başlıklarıyla küresel yankı uyandırırken, iktidarın bu diplomatik hamlesi iç siyasette de “yumuşama döneminin” bir devamı olarak değerlendirildi. Erdoğan’ın Papa’yı tam devlet protokolü ile ağırlaması, Ankara’nın uluslararası imajını yeniden konumlandırma arayışının açık göstergesi olarak yorumlandı. Ancak siyaset kulislerinde en çok konuşulan başlıklardan biri, ana muhalefet cephesindeki Özgür Özel’in bu kritik ziyarete dair özel bir değerlendirme yapmaması oldu. CHP liderinin sessizliği; – “Stratejik bir bekleyiş mi?” – “Yumuşama siyasetini gölgelememek için temkinli bir tutum mu?” – “Yoksa parti içinde yeni bir politika dili arayışının işareti mi?” sorularını gündeme taşıdı. Siyasi analistler, Özel’in bu sessiz duruşunu iki şekilde okuyor: Bir kesime göre Özel, dış politika konularında polemik yaratmayan bir çizgi izleyerek devlet protokolünü gölgelememeyi tercih ediyor. Diğer bir kesime göre ise bu sessizlik, CHP’nin dış ilişkilerde yeni söylem geliştirme sürecinin henüz netleşmemesinden kaynaklanıyor. Kesin olan şu ki: Papa–Erdoğan buluşması diplomasi sahnesinde yeni bir sayfa açarken, iç siyasette de Özgür Özel’in suskunluğu kadar konuşulan pek az detay oldu.