Efe D. Adiloğlu
Köşe Yazarı
Efe D. Adiloğlu
 

Akdeniz Üniversitesi’nde “Nasıl Bir Yönetim Geleneği” Hakimdir?

Merhabalar, Akdeniz Üniversitesi’nde “Nasıl Bir Yönetim Geleneği” Hakimdir? Bu sorunun cevabını, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hocalığını da yapmış olan emekli öğretim elemanı sayın Prof. Dr. Mahmut Duran’ın anı kitabında (Bir Akademisyenin Anıları: Üniversitelerin Arka Sokakları, Hayaller ve Gerçekler, 2025) arayacağım. Prof. Duran kitabın amacını şu şekilde kaleme almıştır: “Uzun yıllar görev yaptığım üniversitelerde, kurumların amaç ve misyonu doğrultusunda hizmet yapmayan, kamu kaynaklarını doğru ve etkin kullanmayan, akademik mesleğin temel değerlerine ve etik ilkelerine saygı göstermeyen, haksızlık ve hukuksuzluk yapan yöneticilere karşı çıktım, onları eleştirdim…” demiştir. Bu yazıda da yukarıdaki hususlarda 1994-2011 yıllarını kapsayan Prof. Duran’ın gözlemleri temelli kısa ve özlü kesitler sunacağım: Kurum-içi demokrasi: Genel olarak “demokrasicilik oyunu” oynanması, ilgili İİBF dekanının anti-demokratik, otoriter yönetmesi; Fakülteyi verimli bir şekilde temsil edemeyecek birisinin “senatör” seçilmesi; Haksız propaganda yolu ile dekan adayının engellenmesi; Dekanlık seçimlerinde hileler (şeffaf olmama)!… Yönetici profilleri: Anti-demokratik/despotik, otoriter, yüksek ego/kendini sevme, bencil, eleştiriye karşı hoşgörüsüz, iktidar hırslı, fazlası ile “güç sahibi,” şeffaf olmama, zulmeden, kurnaz, oportünist, vizyonsuz, aktif-yaratıcı-girişimci olmayan, “kasaba politikacıları” tarzında, manipülatif/alavere-dalavereci, demokratik olmayan (veya “sözde demokratik”), etik-hukuktan uzak, görevi kötüye kullanan, sağduyudan uzak, uzlaştırmacı olmayan, alt yöneticileri “biat edenler/edilgenler”den seçen, kamu-zararına çalışan, baskıcı, tehditkar, hakaret eden, “doğuştan” yönetici, “liyakat” bakımından yetersiz olmaları ve liyakatsız kişileri atamaları; mağdur edici/ezici, hak arayanları sevmeme, ilkeli ve başarılı personeli sevmeyen, masonik, ilkesiz, keyfi, (özellikle kadrolar konusunda) adil olmamaları!... Öğretim elemanları profilleri: Biat/itaat eden, edilgen, “kurşun asker” (yani, yönetimi/yöneticileri eleştirenlere karşı çıkıp, sert cevaplar veren öğretim elemanları), yağcı, haksızlık yapan yöneticileri destekleyen, muhbir/postacı, korkak, samimi olmayan, susan, kendi kabuğuna çekilmiş, ilkesiz, tarafsız görünmeyi seçen, kendi kurumlarına “yabancılaşmış!”... Bazı kamusal zararlar: Gereksiz lamba kullanımı, işlevsiz soğutma tesisi satın alınması, çalışmayan fankoil tesisatı (bina ısıtması için), kalitesiz kütüphane dolapları; Fakülte Geliştirme Derneği’nin, Maliye Sempozyumunun gelirlerinin “kokteyllere, ziyafetlere, ikramlara” harcanması; Bir rektörün kampüste “otomobil yarış pisti” yaptırması; Sosyal Tesislerde “mermerin üzerine mermer döşenmesi;” Makam arabaları kullanılması; yurt-dışı seyahatleri; Türkiye’nin en büyük Biyomedikal Ar-Ge Merkezi (yatırımı bedeli ~80 milyon dolarlık, ilaç, aşı, yapay organlar vb. içerikli) olacak projenin yarım kalması/yapılamaması!... Hukuka aykırı işler: Yolsuzluk (A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde süresi geçmiş kitlerin tahlillerde kullanılması; yolsuzluk yapanlar cezalandırılmaması, ilgili soruşturmacının cezalandırılması); Dekan adayları ile ilgili bir mevcut dekan tarafından evrakta sahtekarlık/manipülasyon yapılması; Prof. Duran’a yumruk atılması; (bir kırtasiyecinin) rüşvet teklif etmesi; Evrakta sahtecilik (Dekanlığın, Bölüm Kurulu olmaksızın, yurt-dışı görevlendirmesi); Evrakta sahtecilik işleyenlere dava açılmasının Rektörlükçe engellenmesi; Rektörlerin çoğunlukla kendilerine karşı olanlara/eleştirenlere/desteklemeyenlere soruşturmalar açmaları, ilgili kişiler hakkında olumsuz rapor yazacak soruşturmacılar ataması; Bir rektörün ana tarafından “yeraltı dünyasından akrabası” olması ve bunun “tehdit” olarak kullanması; şaibeli, yanlı ihaleler (97 personel ihaleye fesat karıştırmak ve kamusal zarar nedeniyle adliyeye sevk edilmişler); Kurum üst yöneticilerin Paralel Yapı ile ilişkileri!!!... İş yerinde psikolojik taciz/yıldırma (“mobbing”): Eski bir rektöre/profesöre, yeni rektör tarafından, “WC yanında oda” verilmesi!; aynı şekilde bir başka profesöre de “WC yanında oda” verilmiş!; Prof. Duran’ın dekan olmasının engellenmesi için haksız soruşturmalar açılmış, mevcut dekanın “kendi adamlarını” Prof. Duran’a saldırtılmış, yalancı şahitlikler yapılmış, Prof. Duran’ın “profesörlüğü” iptal edilmek istenmiş, bölüm başkanlığından alınma girişimleri olmuş; İlgili dekanın, Maliye Bölümü elemanlarına haksız işlemler yapması, işleri engellemesi, haklarını vermemesi; İlgili dekanın (Prof. Duran’a) “psikiyatra görün!” demesi; Organize “psikiyatri sevk komplosu;” Dekan baskısı ile sekretere “sahte tanıklık” yaptırılması; “Psikiyatrik tedavi” görmekle tehdit etmek; Akademisyenlerin “psikiyatrik hasta” oldukları iddiaları; “Şizofren-paranoyak”lık ile soruşturmacıyı suçlamak ve görevden almak; Fakülte yönetimi ve yandaşların diğer öğretim üyelerini “hain, çıkarcı ve kurum yararı düşünmeyen marjinaller” olarak suçlaması; İntihal ile suçlama; Mobbing mağduruna (istisnalar haricinde) “çekinilmesi, uzak durulması, selam verilmemesi”; “Soruşturma enflasyonu" yaşatılması; Bir rektörün yönetsel taciz sözü: “Beni dinleyenleri ihya ederim, dinlemeyenleri imha ederim!” Bir öğretim üyesinin (mesnetsiz “cinsel” içerikli iddialar ile) “işten atılması!”… Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin “eğitimin kalitesi” hakkında sansürlenen bir araştırma sonuçları: Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin 2005-2006 yıllarında (9,317 öğrenci) “eğitimin kalitesi” ilgili bazı anket sorularına verdikleri cevaplar şöyledir: Üniversite beklentilerime cevap vermiyor: % 80.7 Üniversitede eğitimi ezberci buluyorum: % 80.1 Laboratuvar ve uygulama alanları yetersiz: % 79.2 Üniversite demokratik ve özgürlükçü değil: % 61.5 Kadroların verilme(me)si/Kurum-içi adalet: Daire başkanlarının öğretim görevlisi olarak atanması; Rektörün (kadro dağıtımı ve ilanında) ilgili kurul kararlarına ihtiyaç duymadan veya kurul kararı olsa bile istediği gibi atamalar-yükseltmeler yapabilmesi; Akademik ilke ve etik kurallara aykırı olarak yüzlerce akademik personel atamaları yapılması; Yöneticilerin kendileri ile aynı siyasi görüşü paylaşmayanları, ilgili rektörlere oy vermeyenleri, kendi çalışma ekibinde olmayanları ve akademik bakımdan “başarılı” olan yüzlerce öğretim elemanlarına “atama-yükseltmeleri”ni yapmamışlar! Yukarıdaki gözlemler sayın Prof. Duran tarafından 1994-2011 yıllarını kapsayan şekilde yapılmıştır! Yukarıdaki tespitlerden Akdeniz Üniversitesi’nde “çok kötü/olumsuz bir yönetim geleneği”nin hakim olduğu görünmektedir!!! Sayın Prof. Duran’ın tabiri ile “kurumsal geleneğin yeşerdiği,” “kurumsal hafıza”nın olduğu, “zaafların ve olumsuzlukların” aşıldığı bir Akdeniz Üniversitesi görebilme dileklerimle, Esen kalınız!
Ekleme Tarihi: 05 Eylül 2025 -Cuma

Akdeniz Üniversitesi’nde “Nasıl Bir Yönetim Geleneği” Hakimdir?

Merhabalar,

Akdeniz Üniversitesi’nde “Nasıl Bir Yönetim Geleneği” Hakimdir?

Bu sorunun cevabını, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hocalığını da yapmış olan emekli öğretim elemanı sayın Prof. Dr. Mahmut Duran’ın anı kitabında (Bir Akademisyenin Anıları: Üniversitelerin Arka Sokakları, Hayaller ve Gerçekler, 2025) arayacağım.

Prof. Duran kitabın amacını şu şekilde kaleme almıştır:

Uzun yıllar görev yaptığım üniversitelerde, kurumların amaç ve misyonu doğrultusunda hizmet yapmayan, kamu kaynaklarını doğru ve etkin kullanmayan, akademik mesleğin temel değerlerine ve etik ilkelerine saygı göstermeyen, haksızlık ve hukuksuzluk yapan yöneticilere karşı çıktım, onları eleştirdim…” demiştir.

Bu yazıda da yukarıdaki hususlarda 1994-2011 yıllarını kapsayan Prof. Duran’ın gözlemleri temelli kısa ve özlü kesitler sunacağım:

  • Kurum-içi demokrasi: Genel olarak “demokrasicilik oyunu” oynanması, ilgili İİBF dekanının anti-demokratik, otoriter yönetmesi; Fakülteyi verimli bir şekilde temsil edemeyecek birisinin “senatör” seçilmesi; Haksız propaganda yolu ile dekan adayının engellenmesi; Dekanlık seçimlerinde hileler (şeffaf olmama)!…
  • Yönetici profilleri: Anti-demokratik/despotik, otoriter, yüksek ego/kendini sevme, bencil, eleştiriye karşı hoşgörüsüz, iktidar hırslı, fazlası ile “güç sahibi,” şeffaf olmama, zulmeden, kurnaz, oportünist, vizyonsuz, aktif-yaratıcı-girişimci olmayan, “kasaba politikacıları” tarzında, manipülatif/alavere-dalavereci, demokratik olmayan (veya “sözde demokratik”), etik-hukuktan uzak, görevi kötüye kullanan, sağduyudan uzak, uzlaştırmacı olmayan, alt yöneticileri “biat edenler/edilgenler”den seçen, kamu-zararına çalışan, baskıcı, tehditkar, hakaret eden, “doğuştan” yönetici, “liyakat” bakımından yetersiz olmaları ve liyakatsız kişileri atamaları; mağdur edici/ezici, hak arayanları sevmeme, ilkeli ve başarılı personeli sevmeyen, masonik, ilkesiz, keyfi, (özellikle kadrolar konusunda) adil olmamaları!...
  • Öğretim elemanları profilleri: Biat/itaat eden, edilgen, “kurşun asker” (yani, yönetimi/yöneticileri eleştirenlere karşı çıkıp, sert cevaplar veren öğretim elemanları), yağcı, haksızlık yapan yöneticileri destekleyen, muhbir/postacı, korkak, samimi olmayan, susan, kendi kabuğuna çekilmiş, ilkesiz, tarafsız görünmeyi seçen, kendi kurumlarına “yabancılaşmış!”...
  • Bazı kamusal zararlar: Gereksiz lamba kullanımı, işlevsiz soğutma tesisi satın alınması, çalışmayan fankoil tesisatı (bina ısıtması için), kalitesiz kütüphane dolapları; Fakülte Geliştirme Derneği’nin, Maliye Sempozyumunun gelirlerinin “kokteyllere, ziyafetlere, ikramlara” harcanması; Bir rektörün kampüste “otomobil yarış pisti” yaptırması; Sosyal Tesislerde “mermerin üzerine mermer döşenmesi;” Makam arabaları kullanılması; yurt-dışı seyahatleri; Türkiye’nin en büyük Biyomedikal Ar-Ge Merkezi (yatırımı bedeli ~80 milyon dolarlık, ilaç, aşı, yapay organlar vb. içerikli) olacak projenin yarım kalması/yapılamaması!...
  • Hukuka aykırı işler: Yolsuzluk (A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde süresi geçmiş kitlerin tahlillerde kullanılması; yolsuzluk yapanlar cezalandırılmaması, ilgili soruşturmacının cezalandırılması); Dekan adayları ile ilgili bir mevcut dekan tarafından evrakta sahtekarlık/manipülasyon yapılması; Prof. Duran’a yumruk atılması; (bir kırtasiyecinin) rüşvet teklif etmesi; Evrakta sahtecilik (Dekanlığın, Bölüm Kurulu olmaksızın, yurt-dışı görevlendirmesi); Evrakta sahtecilik işleyenlere dava açılmasının Rektörlükçe engellenmesi; Rektörlerin çoğunlukla kendilerine karşı olanlara/eleştirenlere/desteklemeyenlere soruşturmalar açmaları, ilgili kişiler hakkında olumsuz rapor yazacak soruşturmacılar ataması; Bir rektörün ana tarafından “yeraltı dünyasından akrabası” olması ve bunun “tehdit” olarak kullanması; şaibeli, yanlı ihaleler (97 personel ihaleye fesat karıştırmak ve kamusal zarar nedeniyle adliyeye sevk edilmişler); Kurum üst yöneticilerin Paralel Yapı ile ilişkileri!!!...
  • İş yerinde psikolojik taciz/yıldırma (“mobbing”): Eski bir rektöre/profesöre, yeni rektör tarafından, “WC yanında oda” verilmesi!; aynı şekilde bir başka profesöre de “WC yanında oda” verilmiş!; Prof. Duran’ın dekan olmasının engellenmesi için haksız soruşturmalar açılmış, mevcut dekanın “kendi adamlarını” Prof. Duran’a saldırtılmış, yalancı şahitlikler yapılmış, Prof. Duran’ın “profesörlüğü” iptal edilmek istenmiş, bölüm başkanlığından alınma girişimleri olmuş; İlgili dekanın, Maliye Bölümü elemanlarına haksız işlemler yapması, işleri engellemesi, haklarını vermemesi; İlgili dekanın (Prof. Duran’a) “psikiyatra görün!” demesi; Organize “psikiyatri sevk komplosu;” Dekan baskısı ile sekretere “sahte tanıklık” yaptırılması; “Psikiyatrik tedavi” görmekle tehdit etmek; Akademisyenlerin “psikiyatrik hasta” oldukları iddiaları; “Şizofren-paranoyak”lık ile soruşturmacıyı suçlamak ve görevden almak; Fakülte yönetimi ve yandaşların diğer öğretim üyelerini “hain, çıkarcı ve kurum yararı düşünmeyen marjinaller” olarak suçlaması; İntihal ile suçlama; Mobbing mağduruna (istisnalar haricinde) “çekinilmesi, uzak durulması, selam verilmemesi”; “Soruşturma enflasyonu" yaşatılması; Bir rektörün yönetsel taciz sözü: “Beni dinleyenleri ihya ederim, dinlemeyenleri imha ederim!” Bir öğretim üyesinin (mesnetsiz “cinsel” içerikli iddialar ile) “işten atılması!”…
  • Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin “eğitimin kalitesi” hakkında sansürlenen bir araştırma sonuçları: Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin 2005-2006 yıllarında (9,317 öğrenci) “eğitimin kalitesi” ilgili bazı anket sorularına verdikleri cevaplar şöyledir:
  • Üniversite beklentilerime cevap vermiyor: % 80.7
  • Üniversitede eğitimi ezberci buluyorum: % 80.1
  • Laboratuvar ve uygulama alanları yetersiz: % 79.2
  • Üniversite demokratik ve özgürlükçü değil: % 61.5
  • Kadroların verilme(me)si/Kurum-içi adalet: Daire başkanlarının öğretim görevlisi olarak atanması; Rektörün (kadro dağıtımı ve ilanında) ilgili kurul kararlarına ihtiyaç duymadan veya kurul kararı olsa bile istediği gibi atamalar-yükseltmeler yapabilmesi; Akademik ilke ve etik kurallara aykırı olarak yüzlerce akademik personel atamaları yapılması; Yöneticilerin kendileri ile aynı siyasi görüşü paylaşmayanları, ilgili rektörlere oy vermeyenleri, kendi çalışma ekibinde olmayanları ve akademik bakımdan “başarılı” olan yüzlerce öğretim elemanlarına “atama-yükseltmeleri”ni yapmamışlar!

Yukarıdaki gözlemler sayın Prof. Duran tarafından 1994-2011 yıllarını kapsayan şekilde yapılmıştır!

Yukarıdaki tespitlerden Akdeniz Üniversitesi’nde “çok kötü/olumsuz bir yönetim geleneği”nin hakim olduğu görünmektedir!!!

Sayın Prof. Duran’ın tabiri ile “kurumsal geleneğin yeşerdiği,” “kurumsal hafıza”nın olduğu, “zaafların ve olumsuzlukların” aşıldığı bir Akdeniz Üniversitesi görebilme dileklerimle,

Esen kalınız!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yaşar Çağdaş
(12.09.2025 11:14 - #324)
Problemin özü şudur: "Batılı" kavramlar/kurumlar, (universite, demokrasi, adalet vb.) "doğulu" kültür (adam kayırma, "sanal ailecilik" liyakatsizlik, evrenselci olmama vb.) ile "soslaninca" "ucube" kavramlar/kurumlar ve ilgili ilişkileri doğurmaktadır!!!...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adalet Yaşamaz
(12.09.2025 11:49 - #325)
Kurumlar (ve liderleri) "politize" edilir/olur ve bunun sonucunda"modern hukuk' işlevsiz bırakılır ise ("hukukun üstünlüğü" yerine "ustunlerin hukuku" aktif ise), geriye "haksiz-hukuksuz" işler/işlemler kalır!!...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
BHY
(29.09.2025 12:29 - #337)
william watson'ın bir sözü var " BIRAKIN ADALET YERİNİ BULSUN.İSTERSE KIYAMET KOPSUN." Haksızlıklar,kibirlilikler önlenmeli eğitim öncesi ahlak ve din ile yüklenmeli insan sonrada insan olamamış mevkilerdeki robotlar oluşur
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
BHY
(30.09.2025 10:46 - #338)
Genel ev kadını gibi giyinip öğrenci kimliklilere modern çağdaş takısı takan okul pozisyonundan uzaklaşması gerekir üniversitenin bilimsellik olmalı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.