Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi” hakkında
Antalya’nın vitrini, turizmin kalbi, ekonominin canlı damarı olarak tanımlanan ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi her yıl yüzbinlerce insanı ağırlıyor.
Kültürden tarıma, teknolojiden gıdaya kadar birçok sektör burada buluşuyor.
Ancak bu kalabalık buluşmaların ardında sessiz, derin ve tehlikeli bir gerçek yatıyor: Can güvenliği riski.
Evet, ANFAŞ’ın geleceği parlak gözükse de bugünü karanlık soru işaretleriyle çevrili.
Ve bu soru işaretlerinin başında iki büyük iddia geliyor: çözülemeyen imar sorunu ve yangın güvenliği eksiklikleri.
İmar Sorunu: Temeli Olmayan Dev Yapı
ANFAŞ’ın yıllardır çözülemeyen bir imar problemi olduğu iddiası artık kulaktan kulağa değil, yüksek sesle dile getiriliyor.
Her gün binlerce insanın girdiği bu dev yapının, şehir planlama mevzuatına uygunluğu tartışmalıysa, bu sadece bir teknik mesele değildir; bu doğrudan bir kamu güvenliği sorunudur.
Bugün ANFAŞ imar planlarında gri alanda kalmaya devam ediyorsa bu denetim mekanizmalarının ne ölçüde işlediğini sorgulatır.
Peki böyle bir belirsizlikte güvenlik önlemleri ne kadar sağlıklı alınabilir?
Yangın Güvenliği: Var mı, Yok mu? Bilmiyoruz!
Geçtiğimiz aylarda Bolu’da yaşanan bir otel yangını hepimizin yüreğini dağladı.
Yangın sırasında otelin yangın alarmı çalışmadı, acil çıkışlar kilitliydi, söndürme sistemleri devre dışıydı.
Ve bu ihmaller zinciri masum insanların ölümüne neden oldu.
Bu olayın ardından Turizm Bakanlığı, yangın güvenliği eksik olan birçok oteli kapatma kararı aldı. Peki şimdi soruyoruz:
ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde durum farklı mı?
- Yangın söndürme sistemleri aktif mi?
- Acil çıkış kapıları yeterli ve erişilebilir mi?
- Düzenli tatbikatlar yapılıyor mu?
- Elektrik altyapısı yangına dayanıklı mı?
- Bu yapının tamamı, yangın güvenliği yönetmeliklerine uygun şekilde tasarlandı mı?
Şimdi bu soruları yüksek sesle sormak zamanı.
Çünkü eğer bu sorular cevapsız kalırsa, cevabını acı bir felaketle almak zorunda kalabiliriz.
Yüzbinlerce Can, Bir Kıvılcıma Bakar
ANFAŞ’ta düzenlenen büyük fuarlarda anlık olarak on binlerce insan aynı anda içeride bulunuyor.
Bir yangın çıktığında panik anında yaşanacak izdihamın nasıl bir faciaya dönüşeceğini tahmin etmek zor değil.
Olabilecek en kötü senaryoyu düşünelim:
- Sistemsiz bir alanda çıkan yangın
- Kapalı ya da yetersiz acil çıkışlar
- Duman tahliye sisteminin çalışmaması
- Elektrik kesintisiyle karanlıkta kalan kalabalıklar
- İtfaiyenin olay yerine ulaşmasında yaşanacak gecikmeler
Bu tabloyu kimse yaşamak istemez.
Ama bu tablonun gerçek olmasını engellemek için bugün harekete geçilmesi gerekiyor.
İhmalkârlık Değil Bu Artık İhmal Suçudur
Bir yapının kapasitesi arttıkça sorumluluğu da katlanarak artar.
ANFAŞ gibi büyük bir tesiste güvenlik eksiklikleri iddiaları ciddiye alınmıyorsa bu basit bir ihmalkârlık değil doğrudan insan hayatına kast anlamına gelir.
Ve biz artık "KEŞKE" deme lüksüne sahip değiliz.
Bugün sorduğumuz bu sorulara cevap alamazsak yarın yaşanacak bir felaketin ortağı oluruz.
Çünkü uyarılar yapılmış sorunlar belgelenmiş ve tehlike gözle görülür hale gelmişse artık kimse "BİLMİYORDUM" diyemez.
Yetkililere Açık Çağrı
Buradan açıkça çağrıda bulunuyoruz:
- Belediyeler: ANFAŞ’ın imar durumunu kamuoyuna açıklayın. Sorun varsa, çözüm sürecini başlatın.
- Turizm Bakanlığı: Otellerde gösterdiğiniz denetim hassasiyetini fuar alanlarına da taşıyın.
- AFAD ve İtfaiye Teşkilatları: ANFAŞ’ta acil durum tatbikatı yapılmasını zorunlu kılın.
- Sivil Toplum Kuruluşları: Konuyu kamuoyu gündemine taşıyın baskı oluşturun.
Son Söz: ANFAŞ Bir Gurur Kaynağı Olabilir, Ama Önce Güvenlik
ANFAŞ, Antalya’nın dünyaya açılan kapısı olabilir.
Ekonomik olarak büyük katkılar sağlayabilir.
Ama bütün bu başarılar, bir yangınla kül olabilir.
Bir ihmalle yok olabilir.
Ve unutmayalım: Hiçbir fuar, hiçbir organizasyon hiçbir ticari kazanç insan hayatından daha değerli değildir.
Gelin, bugün konuşalım bugün sorgulayalım, bugün çözelim ki; yarın ağlamayalım.