Taner ŞAHİN
Köşe Yazarı
Taner ŞAHİN
 

CW Akademi'den Kira Sözleşmesi Mi, Kurtuluş Planı Mı?

Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “CW Akademi’nin Kumluca’daki Kaçak Otel” hakkında Türkiye’de bazı çevrelerde artık bir inşaattan daha fazlası inşa ediliyor: Sahte belgelerle bir gerçeklik algısı. Ama unutmamak gerekir ki, belgeler sahte olabilir ama sonuçları çok gerçek. Kamu kaynakları harcanıyor, çevre tahrip ediliyor, hukuk ayaklar altına alınıyor. Kaçak Otel Soruşturmasında Sessizlik: İfade Verildi mi, Verilmedi mi? Alınan bilgilere göre, kamuoyunda geniş yankı uyandıran Kumluca’daki kaçak otel dosyasında CW Akademi Yönetim Kurulu Başkanı Tarzan Tarık Sarvan’ın avukatlarının savcılığa giderek ifade sürecine dair girişimde bulunduğu belirtiliyor. Ancak merak edilen esas soru hâlâ yanıt bekliyor: Sarvan’ın kendisi ifade verdi mi? Gelen bilgi ve duyumlara göre Tarzan Tarık Sarvan çevresindekilerine “Bu kaçak oteli ben yapmadım, işletmecim Mithat otelcilik yaptı” ifadelerini kullanıyormuş. Şeffaflık ve hukukun üstünlüğü gereği, bu sorunun cevabı kamuoyu ile açıkça paylaşılmalıdır. Eğer gerçekten ifade alındıysa, süreç işlemeye başlamış demektir. Ama eğer yalnızca avukatlar aracılığıyla geçiştiriliyorsa bu durum adaletin tecellisi açısından ciddi bir zafiyet oluşturur. Savcılık makamlarından net ve resmi bir açıklama bekleniyor. Kamu vicdanı belirsizlikle değil şeffaflıkla huzura kavuşur. Şimdi gelin, hep birlikte şu soruyu soralım: Sahte bir sözleşme ile yasa dışı bir yapı yasal hale getirilebilir mi? Cevap hem hukuki açıdan hem vicdani açıdan açık: Hayır. Ama ya buna göz yumanlar varsa? Kaçak Otel Skandalı: Bir Türkiye Gerçeği Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaşananlar yalnızca bir imar ihlali değil; bir sistemin nasıl delik deşik edildiğini, yetkililerin nasıl sessizliğe gömüldüğünü gösteren vahim bir tablo. İddialara göre CW Akademi isimli şirket, halka açık bir enerji firmasının olanaklarını kullanarak bir otel inşa etti. Bu otel ruhsatsız kaçak ve kanuna aykırı şekilde yükseldi. Mühürlendi mi? Evet. Ama sonra tekrar tekrar açıldı. İşin daha da çarpıcı yanı ise şu: Otelin sahibi olarak görülen CW Akademi, noter tastiksiz bir sözleşmeyle “Mithat Otelcilik” adlı başka bir firmaya kiraladığını iddia ediyor. Ama sorular cevapsız kalıyor: Otelin inşaatı CW Akademi’nin parasıyla yapıldıysa… Personel CW Enerji’den sağlandıysa (Biz zaten resimlerle belgelerle paylaşmıştık) Taşeron firmalarla sözleşmeler CW Akademi üzerinden yapıldıysa… Bu otel nasıl oluyor da başka bir firmaya aitmiş gibi gösterilebiliyor? Bir Aile Operasyonu mu? Bu soruların cevabını ararken, karşımıza sürekli aynı isim çıkıyor: Harun Küçükoğlu. Sektörde "işi bilen enişte" olarak tanınan Küçükoğlu’nun daha önce doğal sit alanlarına yapılan inşaatlarda da benzer taktikler kullandığı söyleniyor. Bu taktik ne mi? Yasa dışı yapılaşma başlatılır. Finansman ana şirketlerden sağlanır. İnşaat bittiğinde, sorumluluktan kaçmak için noter onayı bile olmayan uyduruk bir kira sözleşmesi hazırlanır. Yeni bir firma devreye sokulur sözde işletmeci olur. Yasal denetim sorumluluğu kaydırılır. Sonuç? Yasa dışı otel yasal gibi gösterilmeye çalışılır. Ama unutulan bir şey var: Gerçekler belgelerin değil, bankaların konuştuğu yerdedir. Sahte Belgelerle Kamu Zararı Örtülebilir mi? Ortada adı geçen iki firma daha var: SİYAH KOÇ Firması: Otelin iç dekorasyonu ve peyzaj işlerini üstlendi. SARI ÇELİK Firması: Çelik yapı ve donatı hizmetlerini sağladı. Birkaç firmanın da bu kaçak otel inşaatın da CW akademi ile bağlantılı olarak çalıştıkları bilgilerine ulaşıldı. Ayrıca CW akademi Yönetim kurulu başkanı Tarzan Tarık Sarvan’ın bu teşoranlara bizzat “İşi durdurmayın hızlanın gerekirse her şeyi açıldıktan sonra revize edersiniz, çünkü belediyeden 5 Haziran’a kadar bitirirsek göz yumacaklar.” talimatlarda bulunduğu doğru mu? Duyumlara göre bu firmalarla yapılan ödemeler CW Akademi’nin hesaplarından yapıldı. Yani işin finansörü işin sahibi gibi davranıyor ama kâğıt üzerinde başka bir firmayı “kiracı” olarak gösteriyor. Peki soruyoruz: Bu ödemeler kayıt altında mı? CW Akademi’nin banka hesapları incelendi mi? Bu sözleşme gerçek mi, yoksa dijital bir sayfadan ibaret mi? Bu yapı gerçekten kiraya verilmiş mi, yoksa sadece kâğıt üstünde mi? Eğer bu soruların cevabı ortaya çıkarılmadan dosya kapanırsa Türkiye'deki her kaçak yapı sahibine “sahte sözleşmeyle kurtulabilirsiniz” mesajı verilmiş olur. Yetkililer Neden Harekete Geçmiyor? Elimizde ciddi iddialar belgeler, tanıklar ve kamu zararına neden olabilecek bir yapılaşma süreci var. Ancak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kumluca Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda henüz bir işlem başlatıp başlatılmadığı bilinmiyor. O zaman soruyoruz: Bu ihbarlar dikkate alındı mı? Mahkeme süreci neden başlatılmıyor? Bu yapıların denetlenmesi için bir bilirkişi görevlendirildi mi? CW Enerji ve CW Akademi arasındaki ilişki resmi olarak incelendi mi? Tarzan Tarık Sarvan’ın kişisel banka hesapları ile firma hesapları arasındaki para transferleri araştırıldı mı? Biz Buradayız: İhbar Ediyoruz Buradan açık bir çağrı yapıyoruz: CW Akademi'nin banka hesapları ve ilişkili şirketler ağının incelenmesini istiyoruz. Tarzan Tarık Sarvan’ın bu süreçteki sorumluluğunun tespit edilmesini, varsa sahtecilik eylemlerinin cezalandırılmasını bekliyoruz. Bu ülke artık “kılıfına uydurulmuş usulsüzlüklere” teslim edilmemeli. Ve unutulmamalıdır ki: Gerçekler bir gün ortaya çıkar. Belgeler silinir ama izler kalır.
Ekleme Tarihi: 13 June 2025 - Friday

CW Akademi'den Kira Sözleşmesi Mi, Kurtuluş Planı Mı?

Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “CW Akademi’nin Kumluca’daki Kaçak Otel” hakkında

Türkiye’de bazı çevrelerde artık bir inşaattan daha fazlası inşa ediliyor: Sahte belgelerle bir gerçeklik algısı.

Ama unutmamak gerekir ki, belgeler sahte olabilir ama sonuçları çok gerçek.

Kamu kaynakları harcanıyor, çevre tahrip ediliyor, hukuk ayaklar altına alınıyor.

Kaçak Otel Soruşturmasında Sessizlik: İfade Verildi mi, Verilmedi mi?

Alınan bilgilere göre, kamuoyunda geniş yankı uyandıran Kumluca’daki kaçak otel dosyasında CW Akademi Yönetim Kurulu Başkanı Tarzan Tarık Sarvan’ın avukatlarının savcılığa giderek ifade sürecine dair girişimde bulunduğu belirtiliyor.

Ancak merak edilen esas soru hâlâ yanıt bekliyor: Sarvan’ın kendisi ifade verdi mi?

Gelen bilgi ve duyumlara göre Tarzan Tarık Sarvan çevresindekilerine “Bu kaçak oteli ben yapmadım, işletmecim Mithat otelcilik yaptı” ifadelerini kullanıyormuş.

Şeffaflık ve hukukun üstünlüğü gereği, bu sorunun cevabı kamuoyu ile açıkça paylaşılmalıdır.

Eğer gerçekten ifade alındıysa, süreç işlemeye başlamış demektir. Ama eğer yalnızca avukatlar aracılığıyla geçiştiriliyorsa bu durum adaletin tecellisi açısından ciddi bir zafiyet oluşturur.

Savcılık makamlarından net ve resmi bir açıklama bekleniyor.

Kamu vicdanı belirsizlikle değil şeffaflıkla huzura kavuşur.

Şimdi gelin, hep birlikte şu soruyu soralım:

Sahte bir sözleşme ile yasa dışı bir yapı yasal hale getirilebilir mi?

Cevap hem hukuki açıdan hem vicdani açıdan açık: Hayır. Ama ya buna göz yumanlar varsa?

Kaçak Otel Skandalı: Bir Türkiye Gerçeği

Antalya’nın Kumluca ilçesinde yaşananlar yalnızca bir imar ihlali değil; bir sistemin nasıl delik deşik edildiğini, yetkililerin nasıl sessizliğe gömüldüğünü gösteren vahim bir tablo.

İddialara göre CW Akademi isimli şirket, halka açık bir enerji firmasının olanaklarını kullanarak bir otel inşa etti.

Bu otel ruhsatsız kaçak ve kanuna aykırı şekilde yükseldi.

Mühürlendi mi?

Evet. Ama sonra tekrar tekrar açıldı.

İşin daha da çarpıcı yanı ise şu: Otelin sahibi olarak görülen CW Akademi, noter tastiksiz bir sözleşmeyle “Mithat Otelcilik” adlı başka bir firmaya kiraladığını iddia ediyor.
Ama sorular cevapsız kalıyor:

  • Otelin inşaatı CW Akademi’nin parasıyla yapıldıysa…
  • Personel CW Enerji’den sağlandıysa (Biz zaten resimlerle belgelerle paylaşmıştık)
  • Taşeron firmalarla sözleşmeler CW Akademi üzerinden yapıldıysa…

Bu otel nasıl oluyor da başka bir firmaya aitmiş gibi gösterilebiliyor?

Bir Aile Operasyonu mu?

Bu soruların cevabını ararken, karşımıza sürekli aynı isim çıkıyor: Harun Küçükoğlu.
Sektörde "işi bilen enişte" olarak tanınan Küçükoğlu’nun daha önce doğal sit alanlarına yapılan inşaatlarda da benzer taktikler kullandığı söyleniyor.

Bu taktik ne mi?

  1. Yasa dışı yapılaşma başlatılır.
  2. Finansman ana şirketlerden sağlanır.
  3. İnşaat bittiğinde, sorumluluktan kaçmak için noter onayı bile olmayan uyduruk bir kira sözleşmesi hazırlanır.
  4. Yeni bir firma devreye sokulur sözde işletmeci olur.
  5. Yasal denetim sorumluluğu kaydırılır.

Sonuç?

Yasa dışı otel yasal gibi gösterilmeye çalışılır.

Ama unutulan bir şey var: Gerçekler belgelerin değil, bankaların konuştuğu yerdedir.

Sahte Belgelerle Kamu Zararı Örtülebilir mi?

Ortada adı geçen iki firma daha var:

  • SİYAH KOÇ Firması: Otelin iç dekorasyonu ve peyzaj işlerini üstlendi.
  • SARI ÇELİK Firması: Çelik yapı ve donatı hizmetlerini sağladı.

Birkaç firmanın da bu kaçak otel inşaatın da CW akademi ile bağlantılı olarak çalıştıkları bilgilerine ulaşıldı.

Ayrıca CW akademi Yönetim kurulu başkanı Tarzan Tarık Sarvan’ın bu teşoranlara bizzat “İşi durdurmayın hızlanın gerekirse her şeyi açıldıktan sonra revize edersiniz, çünkü belediyeden 5 Haziran’a kadar bitirirsek göz yumacaklar.” talimatlarda bulunduğu doğru mu?

Duyumlara göre bu firmalarla yapılan ödemeler CW Akademi’nin hesaplarından yapıldı.

Yani işin finansörü işin sahibi gibi davranıyor ama kâğıt üzerinde başka bir firmayı “kiracı” olarak gösteriyor.

Peki soruyoruz:

  • Bu ödemeler kayıt altında mı?
  • CW Akademi’nin banka hesapları incelendi mi?
  • Bu sözleşme gerçek mi, yoksa dijital bir sayfadan ibaret mi?
  • Bu yapı gerçekten kiraya verilmiş mi, yoksa sadece kâğıt üstünde mi?

Eğer bu soruların cevabı ortaya çıkarılmadan dosya kapanırsa Türkiye'deki her kaçak yapı sahibine “sahte sözleşmeyle kurtulabilirsiniz” mesajı verilmiş olur.

Yetkililer Neden Harekete Geçmiyor?

Elimizde ciddi iddialar belgeler, tanıklar ve kamu zararına neden olabilecek bir yapılaşma süreci var.

Ancak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kumluca Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda henüz bir işlem başlatıp başlatılmadığı bilinmiyor.

O zaman soruyoruz:

  • Bu ihbarlar dikkate alındı mı?
  • Mahkeme süreci neden başlatılmıyor?
  • Bu yapıların denetlenmesi için bir bilirkişi görevlendirildi mi?
  • CW Enerji ve CW Akademi arasındaki ilişki resmi olarak incelendi mi?
  • Tarzan Tarık Sarvan’ın kişisel banka hesapları ile firma hesapları arasındaki para transferleri araştırıldı mı?

Biz Buradayız: İhbar Ediyoruz

Buradan açık bir çağrı yapıyoruz:

CW Akademi'nin banka hesapları ve ilişkili şirketler ağının incelenmesini istiyoruz.

Tarzan Tarık Sarvan’ın bu süreçteki sorumluluğunun tespit edilmesini, varsa sahtecilik eylemlerinin cezalandırılmasını bekliyoruz.

Bu ülke artık “kılıfına uydurulmuş usulsüzlüklere” teslim edilmemeli.

Ve unutulmamalıdır ki:

Gerçekler bir gün ortaya çıkar.

Belgeler silinir ama izler kalır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve antalyahabertakip.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
ddenen