Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Konyaaltı’ndaki Şüpheli Dönüşüm” hakkında
Antalya Konyaaltı 1500 parsel Gürsu bölgesinde yer alan ve ticari faaliyeti yasaklanan bir otelin konaklama yerine dönüştürülmesi amacıyla binada tadilat yapıldığı, bu süreçte bazı alanlarda kolonların bile yok edildiği iddiaları kamuoyunda konuşulmaya başlandı.
Şimdi ise otel statüsünden çıkarılan bu binanın, Mimar A.K.’ye verilerek yeniden eski haline dönüştürülmeye çalışıldığı yönünde yeni duyumlar alınmaktadır.
İşin düşündürücü yanı bu binanın Azeri bir iş insanı ait olması ve binayı hangi amaçla yeniden otele dönüştürmeye çalıştığı konusunda şüphelerin olmasıdır.
Ayrıca, bu tadilat sürecinin Mimar A.K. ‘ye Konyaaltı Belediyesi yetkililerince yönlendirmesiyle gerçekleştirildiği iddiaları da gündemde yer almaktadır.
Pek çok kişi, “Azeri iş insanı bina satın almış otel yapmak istemiş ama kaçak ve imara aykırı olduğu için ticari faaliyetleri durdurulmuş.
Şimdi de eski haline getiriliyor bunda yanlış olan nedir?” diye sorabilir.
Ancak mesele bundan ibaret değildir.
Çünkü binada otel olması için yapılan değişiklikler yapının bütünlüğünü bozmuşsa eski haline dönüştürmek teknik olarak nasıl mümkün olacaktır?
Ülkemizin 11 ilinde büyük bir deprem felaketi yaşandı, yüzlerce bina yıkıldı ve birçok can kaybı yaşandı.
Daha birkaç gün önce Konya’da bir bina çökmedi mi?
Peki yapısal değişikliklere uğramış bir binayı eski haline getirmek teknik açıdan mümkün mü?
Bu süreçte yaşanan bazı şaşırtıcı gelişmelere de dikkat çekmek gerekiyor.
Azeri iş insanının, Mimar A.K.’nin ve Konyaaltı Belediyesi yetkililerinin bu süreçteki bağlantıları sorgulanmalıdır.
Binanın yeniden faaliyete geçirilmesiyle ilgili olarak uzman kişilerin dile getirdiği bazı teknik detaylar ise şöyle:
• Çatı katında projede olmayan odalar yapılmıştır. Bu odalar statik hesaplarda dahil edilmeden, hareketli yük hesapları olmadan nasıl yapılabiliyor ?
• 1 bodrum katında projesinde yer almayan odalar eklenmiş ve dış duvarı tuğla olması gerekirken cam balkonla kapatılmıştır. Burada hesaplarda kullanılan malzemeler proje dışı olduğu için statiğe aykırı yükler ilave edilmemişmidir?
• 1 bodrum katı dolgu seviyesinde olması gerekirken dolgu üzerine çıkarılmış ve kot seviyesiyle oynanmıştır.
• Binanın giriş kısmına projede olmayan bir rampa yapılmış, giriş kapatılarak tente eklenmiştir.
• Havuz kotu, projeye aykırı şekilde değiştirilerek farklı bir seviyeye getirilmiştir.
• Otopark girişi ve rampası iptal edilerek yerine dolgu yapılıp peyzaj düzenlemesi gerçekleştirilmiştir.
• Cephenin motifleri ve çıkmaları iskân sonrası eklemelerle uzatılmış ve ölçüleri değiştirilmiştir. Burada da ciddi bir statik değişiklik söz konusudur ve konsol uzunluğu hangi hesaplara göre yapılmıştır?
• 1 ve -2. kotlar dolgu içinde olması gerekirken önü açılmış, topraktan çıkarılmıştır.
• Bodrum katlarında teras olarak kullanılması gereken alanlar kapatılarak kullanım alanına dönüştürülmüştür.
Şu an hali hazırda yukarda yazılan uygulamaların bazılarını örtbas edebilmek içinde bazı çalışmalar yapıldığı ihbar edildi. Mesela
* Bahçede dolgu olması gereken alan sanki dolgu varmış gibi kutu profilden kapatılarak bir alan oluşturulmuş
* Rampada bazı göstermelik düzeltmeler yapılıyormuş
* Oda olmaması gereken odalar alçıpan vs. gibi malzemelerle kapatılarak sonradan tekrar açılacak şekile getiriliyormuş.
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın kaçak yapılar ve depreme dayanıklı olmayan binalar konusunda oldukça hassas olduğunu biliyoruz.
Eğer bu bina otel olarak tasarlanmış ancak şimdi daire bazında kiraya verilerek başka bir kullanım alanına dönüştürülse ve bir çökme meydana gelirse sorumluluk kimde olacaktır?
Kazanan Azeri iş insanı, belediye yöneticileri ve Mimar A.K. mi olacak?
Peki ya kaybeden kim?
Can kayıpları yaşanırsa bunun vebalini kim üstlenecektir?
Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
www.antalyahabertakip.com’u takip etmeye devam edin.
