Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Gazetecilik mi, İftiracılık mı? OSB’de Ekmeğe Uzanan Eller” hakkında
Organize Sanayi Bölgesi (OSB), rahmetli Ali Bahar’ın ardından bir türlü eski istikrarını, eski ahengini bulamadı.
O dönem, üretimden yönetime, vizyondan insana verilen değere kadar her şey daha derli topluydu.
Fakat bugün geldiğimiz noktada, koskoca kurumun içine düşürüldüğü durum ibretliktir.
Daha önce de yazdım, yine yazıyorum: Bir kurumda işleyişin bozulmasının en net göstergesi liyakat yerine dedikodunun geçmesidir.
İşte OSB tam da bu girdabın içine sürüklenmiş durumda.
Geçenlerde kulağıma gelen ve doğruluktan uzak, ayakları yere basmayan, sırf “laf olsun” diye ortaya atılan bir dedikodu, ne yazık ki koca bir insanın ekmeğiyle oynamaya yetti.
Hem de 10 yıldır OSB’nin basın biriminde alın teriyle çalışan bir arkadaşımızın, Can Yücel’in.
Dedikoduyla Yüzünde İşten İstifa Etti.
Düşünün, bir gazeteci (!) çıkıyor, ortalığa bir şeyler fısıldıyor.
Araştırma yok, delil yok, belge yok.
Sadece laf.
OSB yönetimi de bu söze kanıyor, incelemeden, soruşturmadan, “Acaba doğru mu?” demeden 10 yıllık emekçinin işine son vermeye kalkıyor.
Bu nasıl bir akıldır?
Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır?
Bu nasıl bir insana saygıdır?
Koskoca kurumun kararları dedikodu üzerine alınır mı?
Gazeteci Gazetecinin Ekmeğine Göz Dikerse…
Ben geçtiğimiz aylarda yazdığım “Gazetecinin Kazancı, Gazetecinin Boğazına Düğüm Oluyor” başlıklı köşe yazımda, bu tablonun geleceğini açık açık söylemiştim.
Orada da ifade ettim: Bir gazeteci, başka bir gazeteci hakkında dedikodu yapıyorsa, bilin ki o koltuğun, o görevin, o ekmeğin peşindedir.
Şimdi görüyoruz ki tam da öyle olmuş.
Bir gazeteci, meslektaşını hedef almış.
Peki sonuç?
10 yıllık emek, bir imza ile silinmiş.
Buradan net söylüyorum: Ne olursa olsun kimse kimsenin ekmeğiyle oynayamaz.
Oynayan, günü gelir kendi ekmeğinde boğulur.
OSB’ye Soruyorum
OSB yönetimine buradan açıkça soruyorum:
- Dedikodulara göre mi hareket ediyorsunuz?
- 10 yıl boyunca bu kuruma hizmet eden bir çalışanınızı bir söylentiye kurban etmek adil midir?
- Peki yarın aynı yöntemle sizin adınıza dedikodu yapılırsa, kendi koltuklarınızdan da kalkacak mısınız?
Bu soruların cevabı vicdanlarda yankılanıyor.
Bir Kurumun İtibarı Liyakatta Gizlidir
OSB gibi köklü bir kurumun itibarı, makam arabalarında, şatafatta ya da binalarında değil; çalışanına, emeğine verdiği değerde gizlidir.
Eğer siz çalışanın hakkını dedikodulara feda ederseniz, kurumun içini boşaltırsınız.
O kurum artık üretmez, güven vermez.
Kendi ayaklarına kurşun sıkmaktır bu.
Son Söz
Bugün Can Yücel’in başına gelen, yarın bir başkasının başına gelir.
Eğer bu gidişe “dur” denmezse, OSB dedikodu batağında daha da çürür.
Ben buradan tekrar uyarıyorum:
Kimsenin ekmeğiyle oynamayın.
Ekmeğiyle oynadığınız her insanın ahı, eninde sonunda sizin önünüze gelir.
Unutmayın, o ekmek bir gün sizin de boğazınıza takılır!
