Değerli Dostlar bugünkü yazımın konusu, “Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde" hakkında
Son haftalarda haber merkezimize ulaşan ihbarlar, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesiyle ilgili endişe verici iddiaları giderek artırıyor.
Bu iddialar, bir sağlık kurumunda “ihmal olabilir mi?” sorusunun çok ötesinde…
Artık “gizlenen ne?”, “neden konuşulmuyor?” ve “kimler bu sürecin üstünü örtmek istiyor?” sorularına kadar uzanıyor.
Halkın canını emanet ettiği bir hastanenin kapılarının ardında yaşananlar, sıradan bir dedikodu değil; kamu sağlığını ilgilendiren ciddi bir risk alarmı mı?
Enfeksiyonların Önü Alınamıyor Mu?
İhbarlarda ortak bir nokta var:
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hastane enfeksiyonlarının kontrolden çıktığı, önüne geçilemediği, bunun da bazı hasta ölümlerini hızlandırdığı iddia ediliyor.
Hastane enfeksiyonları (nosokomiyal enfeksiyon), tıbbın en hassas alanlarından biridir.
Bir hastane, enfeksiyon kontrolünü kaybettiğinde aslında sadece bir tıbbi sorun yaşamaz; yönetimsel bir çöküşün başladığına işaret eder.
Ve bugün, bu sorunun Antalya’nın en kritik sağlık merkezlerinden birinde yaşandığı öne sürülüyor.
Sterilizasyon Zayıf mı?
Personel Yetersizliği Mi?
Yönetim İhmali Mi?
İddialara göre:
- Yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon oranları yükseliyor,
- Bazı kliniklerde sterilizasyonun aksadığı konuşuluyor,
- Hastane mikrobunun yayılmasına karşı alınan tedbirlerin yetersiz kaldığı belirtiliyor,
- Enfeksiyon kontrol ekibinin raporlarının dikkate alınmadığı iddia ediliyor.
Bunların her biri tek başına bile büyük bir soru işaretiyken, hepsinin aynı merkezde, aynı dönemde gündeme gelmesi…
Bu artık bir “tesadüf zinciri” değil, sistemde bir çöküşün sinyali olabilir mi?
Hastalar Neden Ölüyor?
Neden İncelenmiyor?
Bir başka skandal boyutu ise ölüm raporlarına yansıyan tutarsızlıklar.
İddialara göre bazı vakalarda ölüm raporlarına “doğal ölüm” yazılmasına rağmen, hastalığın son günlerinde enfeksiyon belirtileri açıkça görülüyor olması:
- Yüksek ateş
- Nefes darlığı
- İdrarda yanma
- Cerrahi alanlarda kızarıklık ve şişlik
- Hızla ilerleyen septik tablo
Bu belirtiler, hastane enfeksiyonlarının en bilinen işaretleri.
Peki o zaman soralım:
Bu hastalar neden incelenmedi?
Ölüm raporları neden yüzeysel bırakıldı?
Her vaka gerçekten ‘doğal ölüm’ müydü?
Aileler mi bilgilendirilmedi?
Yönetim mi sessiz kalmayı tercih etti?
Yoksa birileri, göz göre göre büyüyen bu sorunun üstünü örtmeyi mi seçti?
Bir Üniversite Hastanesinde Bu Yaşanıyorsa, Durum Ciddi Demektir
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, teoride akademik disiplin, bilimsel yaklaşım ve yüksek standartlarla yönetilmesi gereken bir kurum.
Fakat ihbarlarda çizilen tablo, bırakın yüksek standartları, temel güvenlik protokollerinin bile aksadığı bir yapıdan söz ediyor.
Bu hastanede her gün yüzlerce hasta tedavi görüyor.
Binlerce insan bu kuruma güveniyor.
Ve şimdi o güveni temelinden sarsan iddialar ortaya çıkıyor.
Soru Çok, Cevap Yok
Tüm bu iddialara rağmen hâlâ net bir açıklama yok.
Hâlâ kamuoyunu rahatlatan bir rapor yok.
Hâlâ “Bu iddialar doğru değil, işte veriler” diyen kimse yok.
Sessizlik büyüdükçe şüphe de büyüyor.
Bu İşin Peşini Bırakmayacağız
Bu yazı bir suçlama değil; toplum adına sorulan soruların yüksek sesle dile getirilişidir.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi, iddialar karşısında artık sessiz kalamaz.
Bu mesele makyajla kapatılacak, basit bir açıklamayla geçiştirilecek türden değildir.
Çünkü bu konu yönetim değil, itibar değil, algı değil — İnsan hayatıdır.
Ve biz bu soruların cevabını almadan susmayacağız.
